Büyük Atatürk’ü vefatının 86. Yılında özlemle anıyorum

16.Yüzyıldan sonra denizden uzaklaştırılan Türk’ü denizle tekrar buluşturan Büyük Atatürk’ü vefatının 86. Yılında özlemle anıyorum. Vatan kurtaran, devlet kuran ve Kemalizm gibi devrim ve ilerlemenin ideolojisini yaratan büyük önder aynı zamanda Cumhuriyet donanmasının kurucusu, Türk denizcileşmesinin teorisyenidir. Limansız, gemisiz, tersanesiz Türk denizcisini her alanda devrimle ve yatırımlarla tarih sahnesine tekrar çıkardı. Aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

Ondan ayrılışımızın hüzünlü yıldönümünde, küresel düzenin çok kutuplu düzene evrildiği şu günlerde hatırlatmak isterim ki, 10 Kasım 1938 sonrası büyük Atatürk bize üç büyük miras bıraktı. Birincisi coğrafyamız; ikincisi kurtuluş savaşımız; üçüncüsü Türk devrimiydi.

Ancak ondan ayrıldıktan sonra bu üç mirası millete unutturuldu. Bugün de büyük mirasın farkında değiliz.

Biz emperyalizme rağmen kurulmuş bir devletiz. Dünya üzerinde emperyalizme direnerek ardından yeni bir devlet kurmuş kendi anayasını kendi yazmış çok az devlet vardır.

1945 ve özellikle NATO üyeliği sonrası önce kendimize güveni kaybettik. Daha sonra kendi seçtiklerimiz ve ordumuz üzerinden Mustafa Kemal’den ve Kemalizmden uzaklaştırıldık. Anglo-Sakson emperyalizmine teslim olurken şekilci sözde bir Atatürkçülüğe mahkum edildik.

1980 sonrası Atatürk adını kullanan Amerikancı bir darbe sonrası neoliberal ekonominin pazarı ve esirine dönüştürüldük.

2002 sonrası devletin kapılarını dinci ve bölücü ayrışmanın tüm odaklarına açtık. Kısacası coğrafyamızı ve potansiyel enerjimizi emperyalistlere kullandırdık. Kurtuluşu unuttuk ve kuruluşa ihanet ettik. 2024 sona ererken bizi bu kapkara ortama sokanlara dahili ve harici bedhahlara kolaylaştırıcılık yapan ABD ve AB hegemonyası sona eriyor.

Köprüden önce artık son çıkıştayız. Ya üç zenginliğimizin farkına varıp jeopolitik intiharı kabul etmeyeceğiz ya da büyüyerek küçülme tuzağına ve yeni anayasa kumpasına düşerek ikinci Sevr’i gerçekleştireceğiz. Zaman Atatürk’e sözde değil, Kemalizm’e özde dönüş zamanıdır.

Cem Gürdeniz