27 Şubat Perşembe günü Millennium İstanbul Golden Horn Hotel’de gerçekleşen sempozyumda düzenlenen 3 oturumda alanında uzman isimler konuşmacı olarak yer aldı.
Sempozyumun açılış konuşmalarını Marmara Üniversitesi Deniz Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Pınar Akan, Lockton Omni Direktörü Aret Taşcıyan, İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Başaran Bayrak yaptı.
Pınar Akan
Pınar Akan, konuşmasında “Bir organizasyon yapalım ve sektörün tüm paydaşları bir araya gelsin, sorunlar masaya yatırılsın ve tartışalım diye uzun zamandır düşünüyorduk. Bu nedenle sempozyumun ilkini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
Akan, organizasyonun hazırlanmasında destek veren Locton Omni’ye teşekkür etti.
Aret Taşcıyan
Aret Taşcıyan da yaptığı konuşmada P&I sigortacılığının ortaya çıkışını anlattı. Taşcıyan, “1800’lerin başlarında deniz ticaretinin kalbi Baltık Denizi’nde atarmış. Baltık Denizi’nde buzların erimesi ticaretin başlaması şubat sonunu buluyor. Bu nedenle gemiler şubat sonunda sefere çıkıyorlar. En önemli zaruret sigorta temini. Birkaç armatör bir araya gelerek bir sigorta kulübünü kuruyorlar. Bu ilk olarak tekne sigortası teminatı veriyor. Dolayısıyla P&I diyemiyoruz daha. Tekne sigortası ile işe başlıyorlar ve başlangıç tarihini de 20 Şubat olarak teslim ediyorlar. Birkaç yıl sonra mürettebatın haklarını da koruma zarureti doğuyor, bunu da dâhil ediyorlar. Ondan birkaç yıl sonra da tazminat kısmı ekleniyor, bugün bildiğimiz P&I sigortaları doğuyor” dedi.
Aret Taşcıyan, “2024 yılı P&I sigortacıları açısından başta ABD’de Baltimore’daki Francis Scott Key Köprüsü’ne çarpan Dali gemisinin hasarı olmak üzere kötü bir yıl geçirdiler. Zaten navlun açısından sıkıntılar içinde olan armatörlerimiz bir de P&I’dan gelen artışları görünce sıkıntıya girdiler” diye konuştu. Lockton Omni Direktörü, “Bu sıkıntılar önümüzdeki yıl da devam edecek. Yine 20 Şubat yenilemesini 2026’da yaşayacağız gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
“Sigorta, denizcilik sektöründe farklı bir önem taşıyor”
Son açılış konuşmasını ise İMEAK DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak yaptı. “Sigorta ve sigortacılık kişi, kurum ve şirketlere özellikle maddi açıdan güvence sağlayarak istikrarlı bir geleceği mümkün kılar” diyen Bayrak, “Hal böyleyken sigortanın denizcilik sektöründe diğer sektörlerden farklı bir önem taşıdığı muhakkaktır. Denizcilik sektörü küresel ticaretin tarih boyunca bel kemiğini oluştururken deniz taşımacılığındaki her türlü riskin doğru bir şekilde yönlendirilmesi uluslararası ticaretin istikrarı ve sürekliliği açısından hayati öneme haizdir” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi.
İlk oturumda Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker moderatör olarak yer aldı.
“Deniz sigortaları risklerden en çok etkilenen sigorta branşı”
İlk oturumun konuşmacılarından Anadolu Sigorta A.Ş. Nakliyat Müdürü Çiğdem Temelli “Deniz Sigortaları ve Reasürans Uygulamaları” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Temelli, “Deniz sigortaları dünya ticaret hacminin yüzde 90’ını kapsayan denizyolu taşımaları için son derece önemli. En eski, en teknik sigorta branşı” ifadelerini kullandı.
“Dünya hacmine baktığımızda 39 milyar dolarlık bir gelir yönetiminden bahsediyoruz” diyen Temelli sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun yüzde 48.5’i Avrupa’dan yönetiliyor. Türkiye’de 540 milyon dolar gibi bir rakam görünüyor. 16-17 milyarlık bir üretimimiz var. Deniz sigortaları diğer branşlara göre çok farklı. Sabit değil hareket halindeler. Dünyanın her yerine sefer yapan gemileri, yükleri sigortalıyoruz. Modellenmesi oldukça zor. Teminat süresi sefer süresi ile sınırlı. Risklerden en çok etkilenen sigorta branşı.”
Temelli’nin ardından Lockton Omni Kurumsal Risk ve Sigorta Birimi Yöneticisi Ebru Yüksekbilgili söz aldı.
Yüksekbilgili sempozyumda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Küresel reasürans piyasasının şu günlerde en çok konuştuğu konu doğal afetler ve iklim değişikliğine artan etkisi. 2024’ün ilk 9 ayında sigortalı hasar miktarı 1 milyar doları aşan 47 büyük olay yaşanmış. Yılın bitimi itibarıyla bu 54’e çıkmış durumda.
Çok fazla artık doğal afet yaşanıyor. Orman yangınları da bunun bir parçası. Türkiye’de de sigortacılık açısında ağustos ayı orman yangınları beklediğimiz bir döneme geldi. Reasürans sermayesinde de ekonomik olarak bir artış görüyoruz. 2024 yılı 715 milyar dolar ile dünya piyasasına sunulmuş bir reasürans kapasitesi kullanılıyor.”
Yüksekbilgili’den sonra Lockton Omni Genel Müdürü Ülkem Gürdeniz “Baltimore Köprüsü Kazası ve P&I Sigortalarına Etkisi” başlıklı bir sunum yaptı.
Gürdeniz, 1960 ve 2015 yılları arasında dünyada 35 köprü yıkımı meydana geldiğini, bunların 18’inin ABD’de yaşandığını dile getirdi. Gürdeniz, sunumunda Dali gemisinin ABD’de köprüye çarparak yıkılmasına neden olduktan sonra devreye giren sigorta teminatlarını anlattı.
Yaptırımların etkileri
Lockton Omni’den Yasemin Yorgancı da “Ambargoların Deniz Sigortalarına Etkileri”ne ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.
Yorgancı, “Son yıllarda yaptırımların deniz sigortalar üzerindeki etkileri daha karmaşık hale geldi. Yaptırım uygulayan otoritelerin sigortacılar üzerindeki baskısı da ciddi olarak artmakta” dedi.
4 ayrı yaptırım profili olduğunu belirten Yorgancı bunların İngiltere, Birleşmiş Milletler, ABD Hazine Bakanlığı ve Avrupa Birliği ambargoları olduğunu söyledi.
Yaptırım ihlalinin kesin sorumluluk getiren bir suç olduğunu kaydeden Yorgancı yaptırımların etkilerini “Bireylerin, tüzel kişilerin, sigortacıların, brokerlerin itibarlarının zedelenmesine neden olabilir. İhalelerden dışlanma, iş fırsatlarının kaybı, bazı pazarlardan dışlanma gibi sonuçlar doğurabilir. Sigorta teminatının kaybına neden olabilir” sözleriyle açıkladı.
Sempozyumun ilk oturumu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Melda Taşkın’ın “Krediye Bağlı Hayat Sigortası Sözleşmesinin Yenilenmesine Dair Bazı Değerlendirmeler” başlıklı sunumuyla sona erdi.
2. oturumda İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi Başkanı Dr. Nevzat Boztaş moderatörlük yaptı.
“Çevre cezalarında kirliliğin miktarı esas olmalı”
2. oturumda ilk olarak TURMEPA Başkanı Dr. Şadan Kaptanoğlu Dikici söz alarak “Türkiye’de ve Dünyada Gemilerden Kaynaklı Deniz Kirliliği” başlıklı sunum yaptı.
Kaptanoğlu, akademik makalelere göre gemilerin normal operasyonları ve kazalardan kaynaklanan deniz kirliliği oranının yüzde 10-15 arasında olduğunu belirterek, gemilerden kaynaklanan kirliliğin boşaltma ve kazalardan kaynaklı olarak ikiye ayrıldığını ifade etti.
İdari para cezası uygulanırken geminin gross tonajı, tipi, kirletici maddenin türünün dikkate alındığını kaydeden Kaptanoğlu, ceza miktarının geminin büyüklüğüne göre arttığını söyledi. TURMEPA Başkanı, “Oysa küçük bir gemi büyük bir gemiden daha fazla kirliliğe yol açabilir. Daha orantılı ve mantıklı bir ceza belirlemek, kirliliğin miktarının esas olması gerekir” diye konuştu.
Şadan Kaptanoğlu’nun ardından KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çendik “Çevre Cezaları, Savaşlar ve Yaptırımların Deniz Ticaretine Etkileri” konulu sunum yaptı.
Sunumunda çevre cezalarında kirliliğin türevi, boyutu ve bölgesinin önemli olduğunu belirten Çendik, Türkiye’deki ceza belirlenme şeklini eleştirdi. Çendik “Bin kg atık yağ döküyorsanız bunun karşılığında bir ceza almalısınız. Yüksek miktardaki çevre cezaları ticareti zorlaştırıyor. Taşınan her yük bir maliyettir” dedi.
Hakan Çendik’in ardından söz alan Fr. Meyer’s Sohn Ege & Akdeniz Bölge Müdürü Aslı Malay Tuncer “Taşıma İşleri Organizatörlüğü Penceresinden Türkiye’de Uluslararası Deniz Yolu Yük Taşımacılığı”; Miklagard-S Gemi İşletmeciliği Operasyon Müdürü Doruk Ocaklı ise “Yükün Kalitesine İlişkin İhtilaflarda Armatör Adına Karşılaşılan Problemler” başlıklı sunumlarını yaptılar.
Sempozyumun son oturumunun moderatörlüğünü ise DND Yönetim Kurulu Başkanı Şükriye Vardar yaptı.
Bu oturumda KEGM Birinci Hukuk Müşaviri Candan Yücel “Deniz Hukuku ile İlgili İcrai İşlemler Konusunda İhtisaslaşmış İcra Dairelerinin Kurulması Zorunluluğu”; Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr. Cansu Çakan Çavuş “Römorkaj Faaliyetinin Sınırlarının Aşılması: Olağanüstü Bir Çaba”; MSC Hukuk Koordinatörü Selda Süel Özüyamanbaş “Elektronik Konişmento ve Hukuki Niteliği”; Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Pınar Akan “Yasa Dışı Yük: Bir Vakıa Çalışması” başlıklı sunumlarla sempozyumda söz aldılar.
Oturumların ardından Prof. Dr. Pınar Akan, panelistlere hediye takdim etti.
7DENİZ
7DENIZ – Haber Linki İçin Tıklayın !
DenizHindi
28 Şubat 2025 – 19:55