Özgürlüğümün 4 yıla yakın bir süresi

Özgürlüğümün 4 yıla yakın bir süresi 2010-2014 yılları arasında kumpas davalarla elimden alındı, bunun 2 yılı Silivri’de geçti. Aileleri buluşturan bayramlarda sevdiklerinden uzak kalmanın ve kendi vatanında tutsak edilmenin ne olduğunu bilenlerdenim. Vicdanen ve hukuken haklı ve masum olduğunuzu bilerek ömrünüzün ve özgürlüğünüzün siyasi amaçlarla çalınmasının aklınızda, ruhunuzda ve kalbinizde yarattığı duygular gerçekte çok güçlüdür. Bu duygular o karanlık dönemde bana Üzüntü yerine yaşama enerjisi, karamsarlık yerine ümit ve umut verdiler. En büyük güç vicdan yargıcınızın verdiği karardır. Mustafa Kemal Atatürk’e her boyutta madden ve manen sadık bir hayatı yaşamış olmanın huzuru; lekesiz, hatasız bir geçmişe sahip olmanın mutluluğu ve ancak en önemlisi ülke çıkarlarına hizmet etmiş olmanız nedeniyle tutsak edilmiş olmanın bilincine sahip olmak bu süreçte en büyük payandalarım oldu.

Şairin dediği “Ne bir haram yedi ne cana kıydı;Ekmek kadar temiz su gibi aydın” mısralarına özne olmak her karanlık dönemde esastır. Hukukun siyasi amaçlara, medyanın algı oyunlarına alet edilmediği yasama yürütme ve yargının bağımsız olduğu bir Türkiye’de yaşamak ve bu yüksek idealler uğruna anayasal haklarını kullanmak her Türk’ün doğuştan en temel hakkıdır. Bugün gençlerimiz başta olmak üzere bini aşkın vatandaşımız bayrama gözaltında ve tutuklu giriyor.

İstiklal Marşımızın “Hakkıdır Hakka Tapan Milletimin İstiklal” dizesinin ruhu ışığında son siyasi gelişmeler sebebiyle ailelerinden uzakta bayramı tutuklu karşılayan vatandaşlarımızın ve ailelerinin bayramını kutluyorum. Dilerim küresel ve bölgesel gelişmelerin ülkemize son derece ciddi güvenlik riskleri oluşturduğu bir ortamda iç cephe sağlam tutulur ve iç barış tesis edilebilir.

Cem Gürdeniz