
Bizim için değerli ağabeylerimizden bir tanesini daha kayıtlarımıza almamıza vesile olduğu için İsmail kardeşime çok teşekkür ediyorum.
Ağabeyimiz, 1921 yılı “Milli Ticaret-i Bahriye Kaptan ve Çarkçı Mektebi” mezunları arasında Mehmet Ratıp Beler olarak kayıtlı ama Ratıp ismi öyle kolay kullanılan bir isim olmadığına göre, isminin yanlış yazıldığını düşünüyorum.
Diğer yandan kendisi için bulduğumuz kaynaklarda o günkü adı ile okulumuzdan mezunu olarak görünüyor. Ağabeyimiz, Türk Karikatür tarihinde çok önemli bir yere sahip. Çizgileri ile verdiği mücadeleyi okudukça korkusuz kimliği ile ön plana çıktığını ve yaşadığı dönemde çok güzel işlere imza attığını görüyorsunuz. Ağabeyimiz ile ilgili bilgileri ve resimleri Karikatürcüler Derneğinden Kürşat Çoşgun makalesi ile birlikte aşağıda sizlerle paylaşıyorum.
Kapt.Ratip Tahir Burak
1904 yılında İstanbul’da doğdu. Osmanlı donanması kalyon komutanlarından Mehmet Tahir Bey ile Emine Saime hanımın oğlu, erken Cumhuriyet döneminin önemli kadın doğum uzmanlarından Zekai Tahir Burak’ın kardeşidir (*).
1910-1917 arası Üsküdar Ravza-ı Terakki Mektebi ve Üsküdar Lisesi’nde okudu. 1917 yılında Üsküdar Paşa limanında bulunan Milli ve Hususi Ticaret-i Bahriye Kaptan ve Çarkçı Mektebi’ne girdi, 1921 yılında güverte bölümünden mezun oldu.

1921-1925 yılları arasında Seyr-i Sefain İdaresi’nin (Devlet Deniz Yolları) birçok gemisinde zabitlik yaptı. 1923’te Lozan anlaşmasından dönen heyetin Köstence-İstanbul arasındaki dönüş yolculuğunu yaptığı GÜLCEMAL gemisinin de güverte zabitiydi. Bu sefer sırasında İsmet İnönü ile tanıştı. İnönü, Ratip Tahir’in resim ve karikatürlerini beğendi ve sanatını ilerletmesi için Avrupa’da eğitim almasını önerdi.
İyi derecede Fransızca ve İngilizce bildiği için, 1925’te denizciliği bırakarak Hariciye Vekâletine memur olarak girdi. Cumhuriyet’in ikinci yıl kutlama balosunda büyük bir kartona çizilen Atatürk portresi, Atatürk ve salonda bulunanlar tarafından çok beğenildi ve gecenin anısına herkes tarafından imzalandı. Bu olay sonrasında Ankara çevrelerinde tanınmaya başladı.
Henüz okul yıllarında iken karikatür ve portre ile uğraşmaya başladı, karikatürleri ilk kez Aydede’de yayınlandı (1922). Daha sonra Akbaba, Zümrüdüanka, Süs, Kelebek, Karagöz, Karikatür gibi dergilerde göründü. 1924-25 yıllarında Fransızca olarak yayınlana P’st dergisinde Theo (Kozma Togo) ile birlikte portre karikatürleriyle dikkat çekti. Paris’te eğitim aldığı sırada bir yandan dekoratörlükle uğraşırken, bir yandan da Akşam gazetesine ve Yeni Kalem dergisine karikatürler gönderdi. Bu tarihten kısa bir süre sonra Abdülhak Hamid Tarhan’ın yaş gününde bir kez daha karşılaştığı İsmet İnönü’nün, “Hani Avrupa’ya gidip resim çalışacaktın?” sözü üzerine Paris’e gitti ve iki yıl resim eğitimi aldı (1926-1928).
Paris dönüşünde memuriyetten ayrıldı ve tamamen karikatüre yöneldi. Önce Tavuk adlı dergiyi çıkardı (1929). Ardından da Orhan Seyfi Orhon’un çıkardığı Kalem dergisinin neredeyse tüm karikatürlerini tek başına çizdi (1930).
1932 yılında yaptığı Ergenekon’dan Çıkış adlı yağlıboya tablosu Atatürk tarafından beğenildi ve Milli Eğitim Bakanlığının giriş holünde sergilendi. İktisat Vekâlet’inin girişinde yıllarca sergilenen “Ergenekon I” ve “Ergenekon II” adlı tablolar da yine Ratip Tahir’e aittir.
1934’de çıkan Soyadı Kanunu ile birlikte Burak soyadını aldı. Aynı yıl Alpullu Şeker Fabrikası sosyal tesislerinin dekorasyonunu ve bu tesislerde sergilenmek üzere köylü ve işçi figürleri ile Mimar Sinan köprüsü görüntülerinden oluşan altı adet tablo yaptı.

1935 yılında Güzel Sanatlar Akademisini bitirdi. Kısa bir süre Kabataş Lisesi’nde öğretmen olarak çalıştı (1935-1936).
1936 yılında Ulus adıyla yayınlanmaya başlayan gazeteden çalışma teklifi aldı ve yeniden Ankara’ya döndü. Ancak bu dönemde gazetede eleştirel karikatür yayınlanma olanağı bulamadı. Gazete adına Ankara’daki önemli davaların duruşmalarına katıldı, duruşma mekânlarını ve sanık, yargıç ve savcıların portrelerini çizdi. Boş olan zamanlarda Ankara’da tuttuğu bir dairede oluşturduğu resim atölyesinde onlarca Atatürk portresi yaptı. Banka, otel, okul ve kamu kurumlarına sattığı bu resimlerin geliriyle İstanbul’da (Mecidiyeköy) ileride apartmana dönüştüreceği bir arsa satın aldı.
1936 yılında Maden Araştırma Enstitüsü’nde iki yıl Atölyeler Şefi olarak çalıştı. Ziraat Enstitüler Teknik İşler Müdürlüğü ve Bakanlık Uzmanı olarak 12 yıl görev yaptı (1937-1949).
1949 da Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olarak aktif politikaya atıldı. 1950 seçimlerinden sonra Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte yeniden karikatüre döndü ve muhalefetin en etkin kalemlerinden biri oldu. Ulus gazetesinde, Karikatürcünün Şakaları adlı yarım sayfalık haftalık panoramik karikatürlerle DP iktidarına yönelik karikatürler çizdi. 1950-1952 yılları arasında yayımlanan bu çizimleri gazetenin makine dairesi şefinin önerisiyle “Karikatürcünün Şakaları” adlı albümde topladı.
1953 yılında yeniden İstanbul’a taşındı ve iyi bir maaşla Yeni Sabah gazetesinde çizmeye başladı. Ancak iktidardan gelen baskılar sonucunda kısa bir süre sonra gazeten ayrılmak zorunda kaldı. Gazete sahibi ile mahkemelik oldular, sonunda Ratip Tahir Burak haklı çıkarak yüklüce bir tazminat kazandı.
Boşta olduğu bu dönemde kendi olanaklarıyla Siyasal Halk Gazetesi’ni çıkardı. Karikatürcünün Şakaları başlıklı muhalif çizgilerini burada da sürdürdü. Dergide Burak’ın dışında Mim Uykusuz çizgileriyle, Falih Rıfkı Atay, Bülent Ecevit, İsmail Hakkı Baltacıoğlu yazılarıyla yer aldılar.
1952’den 1956 yılı ortasına kadar Ratip Tahir Burak aleyhine açılan dava sayısı 54’ü bulmuştu; girmediği Askeri Mahkeme, Asliye Mahkemesi ya da Toplu Basın Mahkemesi kalmadı.
Bu dergide 8 Haziran 1956’da çizdiği “Oldu da Bitti Maşallah” altyazılı karikatürü nedeniyle 16 ay hapis ve 4000 lira para cezasına çarptırıldı. 11 Nisan 1957 tarihinde cezasını çekmek üzere Üsküdar Paşakapısı Cezaevi’ne sevk edildi. Burak’ın cezaevine girmesiyle Siyasal Halk Gazetesi’nin yayını da son buldu.

Bu karikatürde, bir çocuk sünnet edilmeye hazırlanırken ağlamaktadır ve çocuğun başlığında “Basın” yazısı bulunmaktadır. Sünnetçi olarak tasvir edilen kişi ise dönemin Başbakanı Adnan Menderes’tir. Bu çizim, Demokrat Parti iktidarının basın üzerindeki baskılarını eleştiren bir sembol olarak değerlendirilmiştir.

Ratip Tahir Burak 1 sene 4 ay hapse mahkûm oldu Ratip Tahir Burak,9 ‘Haziran/956 tarihli Halk gazetesinde çıkan «Oldu ita Bitti Maşallah» lejandlı karikatürden dolayı dün Toplu Basın Mahkemesinde bir sene dört ay hapis ve 4000 lira para cezasına mahkum olmuştur.
20.12.1956 Milliyet gazetesi
Cezaevindeyken kendisinin ve ailesinin geçimine katkı sağlamak amacıyla resimli hikâyeler çizdiği Kumbara adlı derginin yayınına İş Bankası yönetimince son verildi. Yasal olarak bir engel bulunmamasına karşın, milletvekili adayı olmak istediği I957 seçimlerinde önü kesildi. Cezaevine girişinin birinci yıldönümünde CHP İstanbul Gençlik Kolu tarafından düzenlenen karikatür sergisi valilikçe yasaklandı, sergi açılışı polisler tarafından engellendi.
Cezaevinden çıktıktan sonra Semih Balcıoğlu’nun yayın hazırlığında olduğu Taş dergisi için teklif aldı. Bu dergide daha önce sürtüşme yaşadığı, hatta mahkemelik olduğu Kozma Togo’nun olması durumunda teklifi kabul etmeyeceğini bildirdi.
Bunun üzerine Togo kadro dışı bırakıldı ve Burak 50 Kuşağı olarak adlandırılan Turhan Selçuk, Semih Balcıoğlu, Ali Ulvi, Ferruh Doğan, Nehar Tüblek, Oğuz Aral gibi isimlerle aynı dergide çizmeye başladı.
Taş ve sonrasında yayın hayatına giren Taş-Karikatür’de yine etkili muhalif çizgisini sürdüren Ratip Tahir Burak, bu dergilerin kapanmak zorunda kalmasıyla birlikte yine zor günler yaşadı. İstanbul’da 28-29 öğrenci olaylarının tertipleyicilerinden olduğu iddiasıyla gözaltına alındı (1960), 27 Mayıs ihtilaliyle birlikte özgürlüğüne kavuştu.
27 Mayıs 1960 ihtilâlinden hemen sonra “Hapishane Hatıraları”nı da tefrika ve kitap olarak yayınladı. Önce Kurucu Meclis üyesi olarak, sonra da 1961 seçimlerinde CHP İstanbul milletvekili olarak meclise girdi. Böylece ilk kez bir karikatürist milletvekili olarak TBMM’de yerini aldı (1961-1965).
Ratip Tahir Burak resim ve karikatür çalışmalarının yanında 1950 yılından başlayarak çizgi roman konusunda oldukça yetkin çalışmalar üretti. Hürriyet gazetesinde öncülüğünü yaptığı tarihi çizgi roman akımı başlayan çizerlik serüveni Yeni Sabah, Milliyet, Ulus, Akşam gibi gazetelerde devam etti.

(*) Bazı kaynaklarda Ratip Tahir Burak, Kemal Tahir’in aynı adlı kardeşi Ratip Tahir Burak’la karıştırılmaktadır. Kemal Tahir’in kardeşi 1925-1984 yılları arasında yaşamıştır.
Eserleri:
İstanbul İrfan Ordusu (1926), Karikatürcünün Şakaları (1953), Hapishane Hatıraları (1961), Barbaros’un Son Seferi (1950), Koca Yusuf (1950), Cem Sultan (1951), Saray kadınları (1952), Plevne (1953), Lale Devri (1953), Bir Yemin Uğruna (1953), Selma (1955), Küçükbey (1955), Kırk Şehitler Kalesi (1959), Bize Barbaroslu Derler (1960), Kara İbo (1963), Bir Kolun Diyeti (1963), Akdeniz’de Doğan Güneş (1963), Zaferden Zafere (1963), İstanbul’un Fethi (1964), Hürrem Sultan (1965), Hilal ve Salip (1967), Kara Ahmet (1968), Timur (1969), Timur ve Yıldırım (1969), Solak Reis (1976).
Kaynaklar;
Kürşat Çosgun
Karikatürcüler Derneği
Siyasi Halk Gazetesi ve Ratip Tahir Burak, Ahmet Mehmetefendioğlu – Yasin Kayış, Toplumsal Tarih, Kasım 2008, sayı: 179.
– Burak’ın Dönüşü, Bülent Ecevit, Ulus, 2.8.1958, s.3.
– Ratip Tahir Burak (https://www.alpullu.org/R/ratip_tahir.html)
– https://lcivelekoglu.blogspot.com/2013/10/tarihten-bugune-dusen-notlar-28-ekim.html
Karikatürlerinden seçmeler

The post Türkiye’nin karikatürist milletvekili Kapt. Ratip Tahir Burak appeared first on Denizcilik Dergisi.
DENIZCILIK DERGISI – Haber Linkine Gitmek İçin Tıklayın !
DemirHindi
1 Mayıs 2025 – 14:20