Kapısına mühür vurulan Naviga yoluna devam ediyor

21 yıl önce yayın hayatına başlayan denizcilik dergisi Naviga, bu sürenin 16 yılını geçirdiği Kalamış’taki ofisinden kovuldu.

Kadıköy Belediyesi tarafından binanın “kaçak” olduğu gerekçesi ile tahliye tebligatı yapıldı ve üç gün içinde taşınması istendi. Sürenin sonunda da kapısına mühür vuruldu. Ancak konunun “arada kalan” Naviga ile doğrudan ilgisi yoktu.

Türkiye’de Amatör Denizciliği yakından ilgilendiren “yüz karası” bir olaya değinmeden önce, eski bir denizci ağabeyimizi, İstanbul Yelken Kulübü’nün kurucularından olan rahmetli Oktay Ereş’i bir sözünü ile anarak ile başlayalım:

“Atla eşek tepişir, arada katır kalır!”

Naviga’nın başına gelen de böyle bir olay. İstanbul’da Amatör Denizciliğin kalbinin attığı Kadıköy’de belediye ile Kalamış Yelken Kulübü arasında yıllardan bu yana devam eden ve bir türlü çözülemeyen “sorun”un ortasında kaldı.

Kadıköy Belediyesi, birkaç yıl önce Kalamış Yelken Kulübü’nün “kebapçı” olarak kiraya verdiği binaya “borcundan” dolayı el koydu. Bu yapının arka tarafında ise 16 yıldan bu yana Kalamış Yelken Kulübü’nün “kiracısı” olan Naviga Dergisi vardı.

Geçmişte kulüp arazisindeki küçücük evinde üç çocuk yetiştiren ve adeta Kalamış’ın simgesi olan balıkçı “Hulusi Baba”nın vefatına kadar “kümes” olarak kullandığı alanı Naviga Dergisi elden geçirmiş, prefabrik yapı içinde son derece ferah bir ofis yaratmıştı. Bu mekan denizcilerin buluşma noktası olmuştu.  

Geçen süre zarfında birkaç kez kulüple belediye arasındaki anlaşmazlık yüzünden Naviga’nın “başı ağrımış” ama her seferinde sıyrılmıştı… Sonuncusundan sıyrılamadı

Kadıköy Belediyesi’nden gelen ekipler “binanın kaçak olduğunu” belirterek 3 gün içinde tahliye edilmesi için tebligatta bulundu. Aynı tebligat, Naviga’nın “karşı komşusu”, ana yapının üst katında bulunan bale okuluna da yapılmıştı.

3 gün içinde tahliyenin gerçekleşmesine olanak yoktu. Sadece 21 yıllık arşivin taşınması bile bir ay sürebilirdi.

Derginin kurucusu ve Yayın Yönetmeni Tuba Noyan’ın gazetecilik, müzisyenlik, yazarlık ve denizcilikten tanıdığımız babası Turgay Noyan, sürenin uzatılması için çok çabaladı ama bir türlü Kadıköy Belediye Başkanı ile görüşmeyi başaramadı. Konuştuğu herkesten “Bu iş bizi aşar” cevabını alıyordu…

Sonuçsuz görüşmelerle geçen 3 günün ardından Naviga Dergisi ile karşısındaki bale okulunun kapısı belediye tarafından mühürlendi.

Görüştüğüm Tuba Noyan, Serdar ağabey, yayınlanacak Haziran sayısının editör bölümünde ‘Denizcinin adresi olmaz’ dediğim bir yazı yazdım” diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu gelişmenin bizimle ilgisi yok. Ayrıca dergimizin yayınlanmasını da etkilemeyecek. Bugünkü teknoloji bize bu olanağı sağlıyor. Sadece karşılaştığımız olaydan ötürü üzüntü duyuyoruz. Her fırsatta desteklediğimiz Kadıköy Belediyesi’nin bize sahip çıkması, yanımızda olması gerekirdi, olmadı.”

Tuba Noyan, olağan etkinliklerine devam edeceklerini, zorlansalar da dergi çalışmalarının aksamayacağını ve yaz sonuna doğru yeni bir yere geçmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.

KYK’NIN BAŞINA GELENLER PİŞMİŞ
TAVUĞUN BAŞINA GELMEDİ

Şimdi özetle bir de Kalamış Yelken Kulübü’nün durumuna göz atalım ve “Bu hale nasıl gelindi?” diye soralım…

İYK’dan (İstanbul Yelken Kulübü) sonra İstanbul’un en eski ikinci yelken kulübü olan Kalamış Yelken Kulübü (KYK) 1954 yılında kuruldu.

Kulüp binası olarak kullanılan ve o yıllarda deniz kenarında, karşısında Kalamış Vapur İskelesi olan bina bir Rum vatandaştan kiralandı. Mal sahibinin vefatından sonra mirasçısı çıkmadığı için devlete kalan köhne bina Milli Emlak tarafından Kadıköy Belediyesi’ne devredildi.

Kulüp yönetimi, eski binayı yenilemek için bir müteahhitle anlaştı. Ancak bu kez de ortaya 600 bin liralık borç çıktı. KYK borcu ödeyemeyince hacizle karşı karşıya kaldı. Sonradan yeraltı dünyasından bazı isimler kulübü almak için harekete geçti ama karşılaştığı yoğun direnç üzerine vaz geçmek zorunda kaldı.

Aynı dönemde, bugün Setur tarafından işletilen marinanın inşaatı başladı ve deniz dolgusu ile Kalamış Yelken Kulübü araya yol ve marina girince “denizden uzaklaştı”. Karşılığında belediye tarafından marinanın güneybatı ucundaki alan gösterildi. İdari binaların prefabrik olması koşuluyla KYK burayı sportif tesis amacıyla kullanabilecekti.

Kalamış Yelken Kulübü bir zaman sonra borcunu ödeyebilmek için terk etmek zorunda kaldığı binasını Bedri Usta adlı kebapçıya kiraladı. Aynı dönemde kulübün üst katı bale okuluna, arka taraftaki “kümes” bölümü de Naviga Dergisi’ne kiralandı.

Ancak Fenerbahçe tarafındaki “sportif tesis” de rahat bırakılmadı. Belediye, lokal olarak inşa edilen yapıyı “kaçak” olduğu gerekçesi ile yıktı. Birkaç yıl sonra da tesisin tahliye edilmesi istendi.

Bu zor dönemlerde başkanlık görevini üstlenen Esin Domaniç Şahinbozkır ile kardeşi Engin Domaniç büyük çaba harcadı ve tahliye emrini durdurmayı başardı. Ancak birkaç yıl önce yıkılan lokal binasının bulunduğu alan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile “özelleştirme” kapsamına alınarak kamulaştırıldı.

Ardından bir “sürpriz” daha yaşandı. Setur Kalamış-Fenerbahçe Marina’nın Belvü sahilindeki Fenerbahçe Su Ürünleri Kooperatifi’ne Kalamış Yelken Kulübü’nün “işgal” ettiği sportif tesisler tahsis edildi. Üstelik kooperatif, bu tahsisle birlikte mendirek üzerinde İstanbul Yelken Kulübü tarafından kullanılan Navigasyon Binası ile önündeki seyir terasının kullanım hakkını da elde etmişti.   

Bu kez Esin Domaniç Şahinbozkır’ın yapabileceği bir şey yoktu. Üstelik kardeşi Engin Domaniç’i de bu bitip tükenmek bilmeyen karmaşa sırasında yitirdiği için üzgündü, bitkindi, yorgun düşmüştü.

Kulüp başkanlığından çekildi. Bugün Kalamış Yelken Kulübü belki var, hatta geçtiğimiz günler içinde adına SportsBoat sınıfı bir yarış bile düzenledi ama fiili olarak “yok” hükmünde…

Bu çetrefilli süreci olabildiğince özetlemeye ve bu güne nasıl gelindiğini anlatmaya çalıştık.

ABD’de, Avrupa’nın kıyı ülkelerinde, hatta kıyısı olmayan “göller ve kantonlar diyarı” İsviçre’de marinalar belediyelerin kontrolünde iken ve bu ülkelerde belediyeler amatör denizciliğin gelişmesi ve her kesimden insanın denize ulaşması için taşın altına ellerini koyarlarken ülkemizde yaşananlara akıl erdirmek gerçekten güç.

Üstelik bu örneği pek çok “benzer vaka” ile çoğaltmak da mümkün.  

KÜDENFOR’un Kurucu Direktörü emekli amiral Cem Gürdeniz’in bir sözü ile noktayı koyalım:

“Devlet denizci olmazsa, millet denizci olmaz!”            

      
SÜREÇTEN BİRKAÇ HABER

     – Kalamış Yelken Kulübü’nü gecekondu gibi yıktılar! (17 Ağustos 2011) >>
     – Kalamış Yelken Kulübü’ne ‘Burayı derhal boşalt’ dediler (23 Şubat 2018) >>
     – Kalamış Yelken’i dinleyen çok ama henüz çare bulan yok (25 Şubat 2018) >>
     – Özelleştirme Kalamış Yelken Kulübü’ne göz koydu (22 Mayıs 2021) >>
     – Kadıköy Belediyesi, KYK’nın yerine ‘halk adına’ talip (2 Haziran 2021) >>
     – Kalamış Yelken Kulübü ‘Balıkçı Barınağı’ olarak kiraya verildi (27 Ağustos 2022) >>

       

TURKSAIL Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
27 Mayıs 2025 – 18:41