Covertainer Shipping kurucusu Kapt. Güner Kara, Ortadoğu’daki su kıtlığını deniz taşımacılığı yoluyla çözmeyi hedefleyen dikkat çekici bir öneri sundu. Petrol tankerleri Ortadoğu’ya su taşıyabilir mi? sorusunu gündeme getiren Kara, Körfez’e hidrokarbon taşıdıktan sonra geri dönen petrol ve gaz tankerlerinin, dönüş yolunda tatlı su taşıyarak bölgenin endüstriyel gelişimine katkı sağlayabileceğini savunuyor.

Görüş yazısında paylaştığı önerisiyle Kara, suyun özellikle Suudi Arabistan’ın sanayileşme kapasitesindeki en büyük engel olduğunu vurguluyor. Kara’ya göre, “Suudi Arabistan’da sermaye, enerji, eğitim ve jeopolitik avantajlar var, ama olmayan şey tatlı su.”

Desalinasyon kalıcı bir çözüm değil

Kara, mevcut desalinasyon (tuzdan arındırma) tesislerinin sürdürülebilir olmadığı görüşünde: “Enerji yoğun, tedarik zinciri kırılgan ve ekolojik yükü ağır.” diyerek fikrini dile getiren Kara, bu nedenle Körfez’e dönen tankerlerin balast suyu yerine tatlı su taşıması gerektiğini savunuyor.

Bu bağlamda örnek olarak Türkiye’deki Manavgat Nehri’ni gösteriyor: “Her gün yaklaşık 6 milyon metreküp (m³) doğal olarak temiz su Akdeniz’e dökülüyor. Kaynağında içilebilir ve bu suyu filtrelemek, depolamak ve yüklemek için gerekli altyapı mevcut.”

Sanayileşme için temel ihtiyaç: Su

Kara, Türkiye’nin dünya üretim sıralamasında 14. sırada, Suudi Arabistan’ın ise 21. sırada yer aldığını hatırlatarak, bu farkın temel nedeninin suya erişim olduğunu iddia ediyor. “Su olmadan tekstil, tarım ya da otomotiv gibi sektörlerde üretimi büyütmek mümkün değil,” diyor.

Mevcut gemi lojistiği yeniden tasarlanabilir mi?

Öneriye göre, balast suyu yerine tatlı su taşıyacak tankerler için büyük bir sözleşme değişikliğine gerek yok. Ancak teknik ve hukuki düzenlemeler ile bazı soru işaretleri gündeme geliyor. Örneğin, mevcut IMO kuralları, tatlı suyun arıtılmadan kıyıya bırakılmasını yasaklıyor. Ayrıca tanker operatörlerinin gemileri bu amaçla yeniden düzenlemeye gönüllü olup olmayacağı da belirsiz.

Ek olarak, nehirlerden milyonlarca ton suyun başka bölgelere taşınmasının çevresel etkilerinin analiz edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Jeopolitik denge ve su politikaları

Türkiye kaynaklı her türlü su ihracatı fikri, geçmişte olduğu gibi bölgesel hassasiyetleri tetikleyebilir. Kara da bunun farkında ancak bu fikri “yalnızca bir başlangıç” olarak tanımlıyor. Ona göre bu öneri, enerji ve su arasındaki stratejik dengeyi yeniden düşünmek için bir fırsat sunuyor.

“Su-Enerji Ticaret Koridoru” vizyonu

Kara, uzun vadede “Water-Energy Trade Corridor” yani Su-Enerji Ticaret Koridoru oluşturulmasını öneriyor. Bu koridor sayesinde tankerler sadece petrol değil, aynı zamanda yaşamsal bir kaynak olan suyu da taşıyabilir.

Bu önerinin kamu ya da özel sektör tarafından hayata geçirilip geçirilmeyeceği belirsizliğini korurken, gündeme taşıdığı konu oldukça net: Dönüş yolculuklarının lojistik potansiyeli, sadece taşıma değil, kalkınma stratejileri açısından da yeniden düşünülmeli.

The post Kapt. Kara’dan çöle can taşıyan öneri appeared first on Haber Denizde.