Allianz 2025 Denizcilik Güvenlik Raporu yayınlandı

Allianz Commercial, 2025 yılına ait Denizcilik Güvenlik Raporu’nu (Safety and Shipping Review) yayımladı. Raporda, küresel denizcilik sektörünün siyasi gerilimler, gölge filo faaliyetleri, yaptırımlar ve iklim geçiş sürecine bağlı belirsizlikler nedeniyle giderek daha karmaşık ve kırılgan bir operasyon ortamında faaliyet gösterdiği vurgulandı.

Büyük kayıplarda düşüş, genel risklerde artış

1990’lı yıllarda yılda 200’ün üzerinde gemi kaybedilirken bu sayı 10 yıl önce 100’ün altına düşmüş, 2024 sonunda ise sadece 27 gemi tamamen kaybedildi. Ancak kısmi hasar ve düşük ölçekli olaylarda artış devam ediyor. Allianz, yangın, çatışma ve karaya oturma gibi olayların hala yeterince anlaşılmadığını ve etkin şekilde önlenemediğini belirtti.

2024 yılında 100 GT üzeri 27 gemi kaybı yaşanırken, bu sayı 2023’te 35, 2014’te ise 105’ti. Son 10 yılda dünya genelinde toplam 681 gemi kaybı bildirildi.

Risk bölgeleri: Asya-Pasifik, Britanya Adaları, Doğu Akdeniz ve Karadeniz

2024’te en fazla gemi kaybı, Güney Çin, Endonezya, Filipinler ve Hintçini bölgelerinde görüldü. Bu bölgeyi Britanya Adaları ile Doğu Akdeniz ve Karadeniz takip etti (her biri 4 kayıp). Britanya Adaları aynı zamanda son 10 yılda 5.613 vaka ile en fazla deniz kazasının yaşandığı bölge oldu.

Kazaların nedenleri: Makine arızası ve yangın

2024’te bildirilen toplam deniz kazası sayısı %10 artışla 3.310’a yükseldi. Bunların yarısından fazlası makine arızası nedeniyle gerçekleşti (1.860 vaka). Onu çatışma (251) ve yangın/patlamalar (250) izledi. Yangın olayları bir önceki yıla göre %20 artarak son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

2024’te kaybedilen gemilerin %40’ı balıkçı tekneleri oldu. Onları yük gemileri (6) ve kimyasal/ürün tankerleri (3) izledi. En sık görülen kayıp nedeni batma (12 vaka) olurken, yangın/patlama 7 vaka ile ikinci sırada yer aldı. Son 10 yılda 100’ün üzerinde yangına bağlı gemi kaybı yaşandı.

Siyasi gerilimler ve stratejik geçiş noktaları üzerindeki baskı

Siyasi çatışmalar, deniz güvenliği için artan bir tehdit oluşturuyor. Rapora göre, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı gibi stratejik geçiş noktaları, Husi saldırıları nedeniyle ciddi ölçüde zarar gördü. Ocak 2025’te ilan edilen geçici ateşkes umut verse de, Mart 2025’te çatışmaların yeniden başlamasıyla geçişler yine azaldı. Bab el-Mandeb Boğazı’ndan geçen gemi sayısı Şubat 2025’te kriz öncesine göre %50 düştü. Mısır ekonomisinin aylık kaybı 800 milyon dolar olarak hesaplandı.

Güney Çin Denizi gibi yüksek ticaret hacmine sahip bölgelerde ise ABD-Çin gerilimi ve bölgesel ihtilaflar gelecekte yeni tehditlerin habercisi olarak değerlendiriliyor. Kuzey Kutbu sularında ise buzulların erimesiyle oluşan yeni ticaret yolları, uluslararası politik gerilimi artırıyor.

Ticaret savaşları ve gölge filo : Yeni belirsizlik alanları

ABD’nin Çin’e uyguladığı korumacı önlemler, özellikle 145%’e ulaşan tarifelerle dikkat çekiyor. Nisan 2025 itibarıyla küresel deniz ticaretinin %18’i tarifelere tabi hale geldi (Mart başında bu oran %4’tü). “Kurtuluş Günü” sonrası yük hacimlerinde sert düşüşler görüldü.

Ayrıca, gölge filo giderek büyüyen bir tehdit olarak öne çıkıyor. Özellikle Ukrayna savaşı sonrası artan yaptırımlarla birlikte bu filonun yaklaşık 600 tankerden oluştuğu tahmin ediliyor. Gölge filodaki gemilerin birçoğunun yaşlı, bakım eksikliği olan ve yetersiz sigortalı olduğu belirtiliyor.

Allianz’a göre bu gemiler çevresel felaket riski taşıyor. Allianz Ticari Denizcilik Küresel Ürün Lideri Justus Heinrich, “Bir gölge filo tankerinin neden olabileceği petrol sızıntısının temizlenme maliyeti 1,6 milyar dolara ulaşabilir ve büyük ihtimalle vergi mükelleflerinin sırtına yüklenir.” diyor.

Kargo hırsızlığı artıyor

Yüksek değerli yüklerin tekrar tekrar çalınması, bazı kargo sigortacılarını yüksek zarar oranlarıyla karşı karşıya bırakıyor. Sahte belgeler ve kimliklerle yapılan organize suç faaliyetleri sonucu, değerleri 1 milyon doları aşan gönderiler hedef haline geliyor.

İklim geçişi ve denizcilikte dönüşüm

Allianz, deniz taşımacılığının küresel sera gazı emisyonlarının %3’ünü oluşturduğunu hatırlatarak sektördeki karbon azaltımına yönelik eğilimin sürdüğünü belirtiyor.

1. Belirsizliklere rağmen iklim hedefleri izleniyor

Sektör, 2050 net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için yön ararken, 2023’te sıfır emisyonlu yakıt kullanabilen gemilerin küresel tonaj içindeki oranı yalnızca %0,44 seviyesinde kaldı.

2. Alternatif yakıtlar risk taşıyor

LNG, metanol, yeşil hidrojen gibi alternatif yakıtların benimsenmesi kaçınılmaz. Ancak şeffaflık, güvenlik testleri ve iş birliği bu geçiş sürecinde kilit rol oynayacak.

3. Lityum-iyon batarya riski büyüyor

Elektrikli araçlar, e-bisikletler ve endüstriyel batarya sistemleri için artan talep, yangın riski taşıyan lityum-iyon bataryaların taşınmasını da gündeme taşıyor. Batarya pazarının 2030’da 322 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Sonuç olarak, Allianz raporu, deniz taşımacılığı sektörünün yalnızca teknik değil, aynı zamanda siyasi, ekonomik ve çevresel açıdan çok boyutlu risklerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Gemi sahipleri, iklim hedefleri, yeni yakıtlar, yaptırımlar, çatışma bölgeleri, artan kazalar ve sigorta riskleri arasında yol bulmaya çalışıyor.

The post Allianz 2025 Denizcilik Güvenlik Raporu yayınlandı appeared first on Haber Denizde.

HABER DENIZDE Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
30 Mayıs 2025 – 11:55