İngiltere Deniz Ticareti Operasyonları, Deniz Güvenliği Merkezi – Afrika Boynuzu ve Ortak Denizcilik Bilgi Merkezi tarafından yayınlanan nadir görülen ve acil bir ortak tavsiye, Orta Doğu’dan geçen gemi operatörleri için alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Arap/Fars Körfezi, Hürmüz Boğazı ve Umman Körfezi’nde tehdit seviyesinin arttığı uyarısında bulunulan uyarıda, “bölgede artan gerilimin denizciler üzerinde doğrudan etkisi olabilecek askeri faaliyetlerin tırmanmasına yol açabileceği” belirtildi.

Uyarının merkezinde ABD ile İran arasında derinleşen kriz yer alırken, Tahran’ın nükleer programına ilişkin diplomatik görüşmelerin altıncı turunun bu hafta yapılacağı bildirildi. Ancak her iki hükümet arasındaki ton giderek düşmanca bir hal almaya başladı.

ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın nükleer hedefleri konusunda tatmin edici bir anlaşmaya varılamaması halinde askeri harekâtın masada olduğu yönündeki tutumunu yineledi. Buna karşılık İran Savunma Bakanı Aziz Nasirzadeh, ABD’nin herhangi bir askeri provokasyonunun Orta Doğu’daki ABD üslerine misilleme saldırılarıyla sonuçlanacağı uyarısında bulundu.

Müzakereler boyunca sert tutumunu sürdüren İsrail, İran’ın nükleer altyapısına karşı tek taraflı askeri eylem tehdidini sürdürdü. Bölgesel analistlere göre İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu üzerindeki iç baskı artıyor ve bu da önleyici bir hava saldırısı ihtimalini yükseltiyor. Böyle bir eylemin ABD’nin işbirliği ya da lojistik desteğiyle gerçekleşebileceği ve bölgesel gerilimi tetikleyebileceği endişesi giderek artıyor.

Son 18 aydır İran’ın desteğiyle Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki ticari gemilere karşı bir kampanya yürüten Yemen’deki Husiler dün ABD ya da İsrail’in İran’a yönelik herhangi bir askeri saldırısının bölgeyi savaşa sürükleyeceği uyarısında bulundu.

Çarşamba günü Newsweek’e konuşan bir Husi kaynak “Amerika’nın bize karşı olası bir tırmanışına karşı en üst düzeyde hazırlıklıyız. İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı herhangi bir tırmanış da tehlikelidir ve tüm bölgeyi savaş uçurumuna sürükleyecektir. İsrail’in hizmetinde yeni bir savaşa dahil olmak kesinlikle Amerikan halkının çıkarına değildir” dedi.

Diplomatik ve savunma cephelerindeki önemli gelişmeler ortak tavsiyeye daha da aciliyet kazandırıyor.

Irak’taki ABD Büyükelçiliği’nin artan güvenlik tehditleri nedeniyle planlı bir tahliyeye hazırlandığı bildirilirken, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bahreyn ve Kuveyt’teki diplomatik görevlerden gerekli olmayan personelin ve ailelerinin geri çekilmesini emretmesi ve Bahreyn’deki ABD ordusuna bağlı kişilerin geçici olarak ayrılmalarına izin verilmesi algılanan tehdidin ciddiyetine işaret ediyor.