Kıyılarımızda yer alan tüm yelken kulüpleri devletin gözünde “kaçak yapı” statüsünde. Bu nedenle de “ecrimisil” adı verilen ve “işgaliye ücreti” olarak özetlenebilecek yüksek bedeli ödemek zorunda. Ödeyemeyenler yerlerini kaybetti.
İstanbul’un en eski yelken kulübü olan İYK da bu tehdit altındaydı. Müjdeli haberi kulüp başkanı Billur Arıkan verdi.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, Fenerbahçe bölgesine yaptığı ziyaret sırasında görüşünü, “Burası susporları merkezi olmalı, gençler burada su sporlarını icra edebilmeli” sözleri ile ortaya koymuştu…
Yelkenciler bunun üzerine büyük bir heyecanla 1952 yılında Fenerbahçe Burnu’nda “Ata’mızın işaret ettiği yerdeyiz” diyerek İYK’nın temelini attılar.
Ancak “söz uçar, yazı kalırdı…”
TÜM YELKEN KULÜPLERİ “KAÇAK” SAYILIYOR
O günlerin coşkulu telaşı içinde kimsenin aklına Atatürk’ün sözlerini “resmileştirmek” ve “gösterilen yerin sahipliğini” belgeleyecek girişimde bulunmak gelmedi… Yıllar geçti, mevzuatlar değişti ve doğal bir gereklilik olarak kıyılarda yer alan tüm yelken kulüpleri “kaçak” sayıldı. Biri hariç…
Bugün yerini ve tesislerini kaybeden Kalamış Yelken Kulübü’nden sonra 1959’da kurulan Marmara Yelken Kulübü “şirketleşti”, bulunduğu yerin “tapulu sahibi” oldu.
Ne var ki önündeki denizin doldurulması ve üzerinden sahil yolu geçmesi sonucu o da denizden uzaklaştı. Sportif faaliyetlerini sürdürebilmek için deniz kıyısında kullandığı prefabrik tesisler ise “kaçak” statüsüne girmekten kurtulamadı ve o da “ecrimisil ağına” takıldı.
KULÜPLER GİBİ MARİNALAR DA “KAÇAK”
Ardından ortaya “ecrimisil” meselesinin “yan etkileri” çıktı… Yelken kulüpleri gibi marinalar da “Kaçak” kullandıkları yerler için devlete “işgaliye” olarak oldukça yüksek bir “bedel” ödeyeceklerdi.
Değerleme, bölgedeki gayrımenkul ve kira tutarına endekslenmişti. Marina ve yelken kulüpleri bölgenin değerine “katkı” sağlayınca, otomatik olarak ödeyecekleri ecrimisil bedeli de yükseliyordu…
Ama marinalar ile yelken kulüpleri arasında önemli bir fark vardı. Marinalar, bu tutarı fiyatlarına yansıtıyor ve bir anlamda bu yük “tekne sahiplerine” paylaştırılıyordu. Elbette bunun da yarattığı çeşitli sıkıntılar vardı.
DÜĞÜN, DERNEK – YEMEK ORGANİZASYONLARI
Yelken kulüpleri ise “ticari işletme” olmadıkları için “gelir” yerine daha çok sporcuların eğitimi, yurt içi ve dışı programlara katılma, konaklama, transferler, sportif alt yapı yatırımları gibi “gider” kalemlerine yoğunlaşmıştı.
Ne zaman ki ecrimisil yükü “taşınamayacak” boyutlara geldiğinde ve ötelemeler sonucu binen ceza yükü ana paranın üzerine çıkınca, acil olarak çeşitli arayışlara girişitiler.
Yeri ve alanı uygun olanlar düğün ve yemekli toplantı gibi “sosyal” talepleri karşılamaya yöneldiler. Buna bağlı olarak asıl amaçlarından uzaklaştılar ve sporcuların “Kulüplerimiz artık düğün dernek mekanı oldu” serzenişlerle karşılaştılar.
İYK, BORCUNUN TAMAMINI TEK KALEMDE ÖDEDİ
Yelken kulüplerinin üzerinde “Demokles’in Kılıcı” gibi sallanan ecrimisil konusunda İYK, geçtiğimiz günlerde “radikal” bir adım attı.
Kulübün 2004-2019 yılları arasındaki 15 yıllık borcu 11 milyon 376 bin 907 TL idi. Bunun üzerine 22 milyon 649 bin 79 TL ceza ve faiz binince, devlete ödemesi gereken toplam tutar 34 milyon 25 bin 986 TL’ye yükseliyordu. Borcu ödeyemediği takdirde “yerini kaybetme” tehlikesi vardı.
6 Temmuz Pazar günü yapılan Olağanüstü Divan Toplantısı’nda İYK Başkanı Billur Arıkan, Divan Üyelerine hitaben yaptığı açış konuşmasına “Size bir müjde vermek istiyorum” diyerek başladı ve şöyle devam etti:
“Kulübümüzün yıllardır kanayan yarası haline gelen, topraklarımızı tehdit eden ecrimisil borcunun tamamı Haziran 2025 itibari ile ödendi.
“BORÇ, GEÇMİŞ YÖNETİMLERDEN BİZE KALDI”
2004 – 2019 yılları arasında hatalı ve özensiz yönetimler sonucunda yaşadığımız sıkıntılar göz önüne alındığında, kulübümüz neredeyse yerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı.
2010 yılından itibaren 4 yıl boyunca üyelerden toplanan ecrimisil aidatının çok az bir kısmı ecrimisil borcuna yatırılıp kalanı boş amaçlar için harcandığından, borcun yanı sıra yılların faizi de katlanarak bizim dönemimize sirayet etti.
Ancak, yönetim kurulumuzun çabaları sayesinde bu sorunu nihayet geride bıraktık.
Eski başkanların üzerlerine düşen sorumlulukları hiçe sayarak kulübü bu zorlu sürece sürüklemesi elbette ağır eleştirileri hak ediyor. Ama şimdi önemli olan, bu yeni başlangıcı eleştirilerle değil, sorumlulukla sürdürmektir. Temiz bir sayfa açarak kulübümüzü daha sağlam temeller üzerinde aydınlık bir geleceğe taşıyacağız.”
BU BORÇ NASIL ÖDENDİ?
Peki, İYK’nın yeni yönetimi bu 34 milyon liralık borcu “tek kalemde” nasıl ödemişti? Elbette bunun da bir bedeli vardı…
Son yıllarda gelir-gider kalemleri arasında bir dengeleme sağlayan ve kasasında para biriktirmeye başlayan İYK yönetimi, ayrıca pazarlıklar sonucu oldukça uygun şartlarla sağladığı 20 milyon liralık banka kredisini de ekleyip borcunu kapatmıştı.
“BİZDEN SONRA GELECEKLERE BORÇ BIRAKMADIK”
20 ay vade ile alınan kredinin iki taksitinin de ödendiğini, diğerleri için önlerinde bir sıkıntı bulunmadığını belirten İYK Başkanı Billur Arıkan, “Bizden sonra gelecek yönetimlere borç bırakmadık. Artık yelkene yüzümüzü daha fazla dönebileceğiz” dedi.
Hatta öyle ki, gelecek yıl bir yat almayı ve kuracakları ekiple bordasında “İYK” yazacak tekneleri ile yarışlara girme hayali kurduklarını söyledi.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Elbette yaklaşık 1 milyon doları bulan bu ödeme, borç değil de sportif yatırımlara yönlendirilebilse çok daha faydalı sonuçlar yaratabilirdi…
Üstelik şimdi önümüzde 2020-2025 yıllarını kapsayan yeni bir “ecrimisil tahakkuku” da söz konusu.
5’er yıllık aralarla yapılan tahakkuk tutarının ne olacağı henüz belli değil. Ama “Önceki yıllarda hep ötelemişiz, bu kez bunu yapmayacağız” sözleri ile Billlur Arıkan bu konudaki kararlılıklarını da ortaya koyuyor.
TURKSAIL Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
9 Temmuz 2025 – 18:35