Türkiye’nin gemi inşa sanayisinin uluslararası pazardaki yeri ve rekabet gücü hakkında bilgiler veren GİSBİR Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Nurettin Çalışkan, bu alanda yaptıkları çalışmaları ve geleceğe yönelik planlarını anlattı. “GİSBİR, son 10-15 yılda dünya çapında tanınırlığını çok üst seviyelere taşımayı başardı. Sektörümüzün inşa ettiği pek çoğu dünyanın ilki olan, inovatif ve çevreci gemiler ile sektörümüzün başarı hikayeleri birlik olarak önümüzü açıyor. Şu an geldiğimiz noktada GİSBİR; gemi inşa alanında Avrupa’daki çatı örgüt Sea Europe üyesi; Çin, Japonya, Kore ile birlikte ASEF konsey üyesi ve hatta BM örgütü olan UNEP MAP’in de bir üyesi. Zaman zaman; IMO, OECD, UN örgütlerinin toplantılarında, çalıştaylarında sunumlar da gerçekleştiriliyor” diyen Çalışkan, dünyada söz sahibi olabilmek adına eksik nokta bırakmadıklarının altını çiziyor.
Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Nurettin Çalışkan, “Dış İlişkiler Komisyon Başkanlığı görevini aldığımızdan beri ana amacımız, GİSBİR’i ve sektörümüzü yurt dışında daha aktif tanıtmak oldu. Bunun için kendimize birtakım hedefler koyduk. Hedeflerin başında, GİSBİR adına yılda yaklaşık 5-6 fuara katılmak geliyor. Bu fuarların bazılarına stantla katılıyoruz; bazılarına da düzenli olarak temsilci gönderiyoruz. Bunlar arasında gemi inşa fuarlarının yanı sıra süper yat fuarları da bulunuyor. Ayrıca düzenli olarak katıldığımız konferanslar da var. Bu tek başına yapılacak bir iş değil; bir ekip çalışması. Tabii burada güçlü bir yönetim kurulumuzun bulunması, Yönetim kurulu Başkanımız Sayın Murat Kıran’ın desteği ve vizyonu ile beraber çok iyi bir sekreteryaya sahip olmamız bize bu çalışmalarımızda büyük avantaj sağlıyor. Öte yandan, sadece bizim yurt dışına gitmemiz yeterli olmuyor; yabancıları da buraya getirmek lazım. Yıllardır Türkiye’de ana sponsor olarak organize ettiğimiz Mare Forum ile bir ortaklık kurduk. Dünyanın 15 şehrinde gemi ve yat konulu konferanslar düzenleyen bu firmayla birlikte Türkiye’de de Mare Forum İstanbul ve Superyacht Türkiye adında iki konferans düzenliyoruz. Bu konferanslardan her birine konusunda uzman her yıl yaklaşık 50-60 yabancı misafirimiz geliyor. Bu konferanslarda Türk gemi inşa ve yat sektörünü, panelistler ve sektörden katılımcılarla birlikte derinlemesine tartışıyoruz. ‘Daha neler yapabiliriz? Sektörün durumu nedir? Sektörde pozitif ve negatif ne tür gelişmeler var?’ gibi soruları ele alıyoruz.
Komisyon olarak; Mare Forum İstanbul ve Superyacht Türkiye etkinlikleri ile GİSBİR’e hem önemli bir marka görünürlüğü hem de bu tip faaliyetleri organize etmek için daha fazla motivasyon kazandırdığımızı düşünüyoruz. Bu motivasyonun diğer GİSBİR komisyonları tarafından da benimsenmesi sektör olarak gücümüzü arttırıyor, sinerjik bir ekosistem yaratıyor. Örneğin bu yılın sonunda Teknik İşler ve Arge Komisyonumuzun liderliği ile Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO), Gemi İnşa Komisyonu (ISO/TC 8 Ships and marine technology) Genel Kurulu İstanbul’da GİSBİR ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Başka bir komisyonumuz B2B organizasyonu olan ve yabancıların da katıldığı PERCON etkinliği için önemli çalışmalar yapıyor. Özetle ağırlıklı bizim Komisyonumuz olmak üzere tüm komisyonların faaliyetleri artık öyle bir noktaya geldi ki, konferans, fuar ve panel davetlerinden başımızı kaldıramıyoruz. Hatta bazılarına maalesef vakit olmadığı için katılamıyoruz.” şeklinde konuştu.
Hedef bölgeler
GİSBİR Dış İlişkiler Komisyonu olarak yoğunlaştıkları bölgeler konusunda da bilgiler veren Çalışkan, “Stantla katıldığımız fuarlar genellikle Norveç, Almanya, Yunanistan, Hollanda ve Singapur’da yapılıyor. Bunlar, gemi inşa sanayinin yoğunlaştığı ve Türkiye’nin yoğunlukla sipariş aldığı ülkeler. Özellikle Norveç’e çok önem veriyoruz; tersanelerimizin iş hacminin yarısından fazlası bu ülkeden geliyor. Nitekim iki hafta önce Norveç’i ziyaret ettik. Bunun dışında etkileşimde olduğumuz İngiltere, Almanya, Hollanda, İrlanda ve hatta son dönemde artan Afrika gibi ülkeler de var.
GİSBİR, son 10-15 yılda dünya çapında tanınırlığını çok üst seviyelere taşımayı başardı. Sektörümüzün inşa ettiği pek çoğu dünyanın ilki olan, inovatif ve çevreci gemiler ile sektörümüzün başarı hikayeleri GİSBİR olarak önümüzü açıyor. Şu an geldiğimiz noktada GİSBİR; gemi inşa alanında Avrupa’daki çatı örgüt Sea Europe üyesi; Çin, Japonya, Kore ile birlikte ASEF konsey üyesi ve hatta BM örgütü olan UNEP MAP’in de bir üyesi. Zaman zaman GİSBİR; IMO, OECD, UN örgütlerinin toplantılarında, çalıştaylarında sunumlar da gerçekleştiriliyor. Tüm dünyada söz sahibi olabilmek adına eksik nokta bırakmamaya çalışıyoruz. Bu nedenle Amerika’da da her sene 1-2 organizasyona katılıyoruz. Bunların başında CMA (Connecticut Maritime Association) tarafından düzenlenen konferans ve fuar geliyor. Bunun yanı sıra her sene Washington D.C.’de Türk-Amerikan iş konseyi toplantısı düzenleniyor. Bu toplantılara Amerikan ve Türk politikacılar da katılıyor; biz de düzenli olarak orada yer alıyoruz. Dünyadaki son gelişmeler dikkate alındığında tüm bölgelerde aktif olmaya çalışmamızın ne kadar önemli olduğunu çok daha net olarak anlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yurt dışı temsil faaliyetleri
Çalışkan, akabinde şöyle devam ediyor; “Fuarlara standlı katılım dışında; bizim için önemli hedef ülkelerde davetler düzenliyor ve planlı ziyaretler de yapıyoruz. GİSBİR’in Amerika’da (Washington D.C.) ve Avrupa’da (Hamburg) olmak üzere iki yurt dışı temsilciliği bulunuyor. Temsilcilerimiz ile düzenli ve aktif bir şekilde bilgi alışverişinde bulunup çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Almanya Temsilcimiz Saruhan Bozyakalı’nın kıymetli desteği ile ile SMM Hamburg fuarında GİSBİR için özel bir davet düzenliyoruz. Bu davet artık herkesin katılmaya can attığı bir davete dönüştü. Yunanistan, özellikle gemi tamiri konusunda en önemli pazarlarımızdan biri. Yunanistan’da da iki yılda bir düzenlenen Posidonia fuarında da standlı katılımın yanı sıra DTO, GYHİB ile birlikte kokteyl düzenliyoruz. Bu etkinliklere yurt dışından misafirleri ve birlikte çalıştığımız şirketlerin temsilcilerini ve sahiplerini de davet ediyoruz.”
Türkiye vazgeçilmezdir
Türkiye, Avrupa için olmazsa olmaz stratejik bir ortak diyen Çalışkan, “Yeni gemi inşa veya tamir-bakım konusunda yabancı firmalarla ya da sektör temsilcileriyle konuştuğumuzda, Türkiye’nin kalitesini herkes biliyor. Türkiye teknolojide, imalatta ve donatımda çok ileride. Tamir-bakım alanında vazgeçilmez bir ülke. Avrupa da şu anda yeni tersaneler açarak gemi inşa ve tamir-bakım kapasitesini artırmaya çalışıyor. Özellikle yeni gemi inşasında bir atılım peşindeler. Ancak yine de Türkiye’den asla vazgeçemezler. Çünkü Türkiye şu anda dünya standartlarında üretim yapabilen bir ülke konumunda. İş gücümüz çok tecrübeli ve donanımlı durumda. Ancak son zamanlarda Türkiye’nin kendi konjonktürü, yani ekonomik durumu nedeniyle, yüksek enflasyon ve artan işçilik maliyetleri yüzünden rekabet gücümüz yavaş yavaş azalmaya başladı. İnşallah yakın bir tarihte ekonomimiz düzeldiğinde bu şartlar yeniden yerine oturacak” şeklinde konuştu. Bu yılki etkinlikler
Konuşmasının devamında Çalışkan, “Öncelikle kendi şirketimdeki ekibime teşekkür etmek istiyorum. Onlar olmasaydı tüm bu çalışmalar için bu kadar vakit bulamazdım, GİSBİR’e bu kadar zaman ayırmam mümkün olmazdı. Bu sene içinde Nor-Shipping fuarına katılım sağladık ve Mare Forum etkinliklerine ana sponsor olarak ev sahipliği yaptık. Avrupa dışında bu yıl Singapur’da düzenlenen Sea Asia fuarında da standımız ile yer aldık ve Mart ayında Amerika’da düzenlenen CMA (Connecticut Maritime Association) fuarına katıldık. Bu yıl ayrıca Hollanda’nın Rotterdam kentindeki Europort fuarına ve Monaco Yat Fuarı’na da katılacağız. Monaco’da fuar esnasında düzenlenecek Mare Forum Superyacht Europe Konferansı’na da sektörden iki arkadaşımızla beraber panelist olarak katılacağız. Eylül ayında ise ABD’nin Florida eyaletindeki Fort Lauderdale kentinde Mare Forum tarafından düzenlenen süper yat konferansında ülkeyi temsilen konuşmacı olarak yer alacağız.” ifadelerini kullandı.
Türkiye regülasyonlara hızla uyum sağlayabilir
Dünyada yaşanan sıkıntılar ve denizcilikte uygulanan regülasyonların sektöre etkisini de değerlendiren Çalışkan, “Türk denizcilik sektörünün olumlu yönde gelişmeye devam edeceğini düşünüyorum. Tabii ki pek çok yeni regülasyon çıkıyor; ancak Türkiye’nin altyapısı ve yetişmiş insan gücü sayesinde bu regülasyonları çok rahatlıkla anlayıp hızlıca aksiyon alabilecek ekipler ülkemizde mevcut. Personelimizin teknik altyapısı da çok iyi bir seviyeye gelmeye başladı. Tersane sahipleri de artık kendi bünyelerine çok ciddi yatırımlar yapıyor. Bilgi, donanım ve altyapı olarak verimlilik konusuna daha fazla kafa yormamız gerekiyor” dedi.DTO’nun Amerika Çalışma Grubu için faaliyetlere başladık
Çalışkan, Deniz Ticaret Odası bünyesinde bir çalışma grubu kurulduğunu belirterek, “Sağ olsun Deniz Ticaret Odası Başkanımız Sayın Tamer Kıran da GİSBİR’i temsilen bu gruba beni davet etti. Orada da 8 sektör temsilcisiyle beraber, Amerika’daki gemi inşa sektörüyle ilgili çalışmalara başladık. Amerika’nın gemi inşa sektöründe tecrübemizle nasıl yer alabiliriz, neler yapabiliriz gibi konular üzerinde çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
Gemi inşada Amerika-Çin rekabeti
Amerika ile gemi inşa alanında iş birliği yapabilme konusunu da değerlendiren Çalışkan, “Şu anda Amerika’nın gemi inşa sektörü çok kötü durumda, dünyadaki payı %1’in altında; Çin ise %50. Trump’ın gemi inşaa sektörü hakkındaki başkanlık kararnamesinin ana hedefi, Amerika’nın %1’in altındaki payını Çin’le rekabet edebilecek bir düzeye yükseltmek. Bunu diğer ülkelerin desteğini almadan yapmaları mümkün görünmüyor. Büyük gemiler konusunda ABD zaten Japonya, Güney Kore gibi ülkelerle doğrudan görüşmelere başlamış durumda. Ancak bizim de uzmanı olduğumuz, yıllardır tecrübe sahibi olduğumuz özel gemi segmentleri var. Biz de o segmentlerde Amerika ile birlikte bir şeyler yapabileceğimize inanıyoruz ve bunun yolunu arıyoruz” şeklinde konuştu.
Eğitimden iş hayatına geçiş
Şirketinin kuruluşundan ve faaliyetlerinden de söz eden Çalışkan, “İTÜ Gemi İnşa Bölümü’nden mezun olduktan sonra ekonomi alanında yüksek lisans yapmak üzere Amerika’ya gittim. Orada da şirketimi 1992’de kurdum. Başlangıçta ağırlıklı olarak süper yat ekipmanlarının satışı ve servisi alanına yoğunlaştık. 1990’ların sonlarında yatçılık sektöründen kompozit sektörüne geçiş yaptık ve kompozit yat imalatına başladık. Kompozit sektörü bizi öyle bir noktaya getirdi ki şu anda savunma ve havacılık sanayilerinde Türkiye’de ana oyunculardan biri olduk. Ayrıca otomotiv sanayinde ve rüzgar türbini kanadı imalatı alanında da faaliyet gösteriyoruz. Şu anda iki şirketimiz var: biri Neva Marine, diğeri Neva Kompozit Teknoloji. Neva Marine’de ağırlıklı olarak yat ekipmanları satışı, montajı ve servisi alanlarında faaliyet gösteriyoruz. Kompozit çok geniş bir sektör. Şu anda Türk savunma sanayisinin en büyük firmalarının ana tedarikçilerinden biriyiz; ayrıca rüzgar, otomotiv ve uçak sanayilerinde de aktif olarak çalışıyoruz. Türkiye’de üretilen herhangi bir havacılık sanayi ürününde mutlaka bizim malzeme ve mühendislik desteğimiz bulunuyor. Neva bünyesinde 22 çalışanımız var. Bunun dışında, son zamanlarda yeni bir yatırım daha yaptık. Bir İngiliz firmasının İzmir’deki kurulu fabrikasını satın aldık. Bu fabrika kompozit sanayisinde ana hammadde olarak kullanılan PVC köpük işleme merkezi olarak çalışacak. Kısmetse fabrikayı Yalova’da Eylül-Ekim aylarında açarak orada üretime başlayacağız. Bu yatırım ülkemiz için çok önemli ve dünyada bu alanda faaliyet gösteren 20 fabrikadan biri Türkiye’de olacak. Köpükleri işleyerek adeta lego gibi setler haline getiriyoruz ve üreticilerin hızlı ve seri üretim yapmasını kolaylaştırıyoruz. Bu ürünler ağırlıklı olarak rüzgar enerjisi ve denizcilik sektörlerine hitap edecek. Üretimde ağırlıklı olarak 3 ve 5 eksenli CNC makineleri kullanılacak” diyerek bu yatırım konusunda çok heyecanlı olduklarını, fabrika açıldığında ülkemize ciddi bir katma değere kazandıracaklarını vurguladı.
Tekne kültürünün gelişmesini engelleyen bazı sıkıntılar var
Mega yat sektöründe genellikle ağır ekipmanlar üzerine uzmanlaştıklarını belirten Çalışkan, “Mega yatlarda kullanılan ekipmanların hemen hemen hepsi bünyemizde mevcut ve çalışmalarımızı mühendislik odaklı sürdürüyoruz. Yat inşaat sektörü de tıpkı gemi inşa sektörü gibi yüksek işçilik maliyetlerinden doğal olarak etkilendi. Ülkemiz yat inşaatı dünya sıralamasında İtalya ve Hollanda’nın ardından genellikle üçüncü sırada yer alıyor; zaman zaman Almanya ile üçüncülük-dördüncülük değişiyor. Denizciliğin gelişmesi aslında 24 metre altındaki teknelerle sağlanır. Bir ülkenin denizci olup olmadığının göstergesi de bu boyuttaki teknelerin yaygınlığıdır. Çoğunluk, 8 ile 15 metre arasındaki teknelerle gezip, yelken yapıyor, balık tutmaya gidiyor. Eğer bu tekneler pahalı, koyacak yer de çok az ve pahalıysa, doğal olarak denizcilik de gelişemiyor. 8 metrelik bir tekneye peşin %20 KDV uygulandığında, bu oran aslında o firmanın yaklaşık kâr marjına denk geliyor. Peşinen bu %20’yi finanse etmek firmaları oldukça zorluyor. Kısacası 24 metre altındaki teknelerde KDV muafiyetinde sıkıntılar var” yorumunu yaptı.
Kaynak: 7DENİZ DERGİSİ
7DENIZ – Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
11 Temmuz 2025 – 18:45