Hayatta bazı yolculuklar vardır ki başlangıç noktası bir tesadüf olabilir; ancak varış noktası, azim, inanç ve çalışkanlığın doğrudan sonucudur. Sinan Utlu’nun hikâyesi de tam olarak böyle bir yolculuğu anlatıyor. Tesadüflerle başlayan bir yaşam, disiplin, kararlılık ve vizyonla küresel bir başarıya dönüşüyor.

1983 yılında Kopenhag’da dünyaya gelen Utlu’nun Danimarka’da doğması aslında bir yanlış anlaşılmanın sonucudur. Dedesi, Almanya’ya gitmek üzere yola çıkmış, ancak kendisini Danimarka’da bulmuştur. Bu “hata”, bir ailenin kaderini değiştirmiştir. Utlu bu noktada şunu söylüyor: “Hayat bazen sizi yanlış yerlere götürür ama doğru adımlarla o ‘yanlış’ı anlamlı hale getirebilirsiniz.”

Yalnızca üç aylık bir Türk okulunda Türkçe öğrenen Utlu, bugün bu dili akıcı şekilde kullanarak uluslararası platformlarda başarı hikâyesini anlatmaktadır. Genç yaşta ailesinden ayrılıp yatılı okula başlaması ise ona hem bağımsızlık hem de disiplin kazandırmıştır. Utlu bu konuyla ilgili “Zorluklardan kaçmak değil, onları gelişim fırsatı olarak görmek gerekir” açıklamasını yapıyor.

Denizcilik kariyeri tesadüfle başladı

Utlu’nun denizcilikle tanışması, bir çocukluk hayali değil; kariyerinin doğal bir sonucu olmuştur. Babası denizcilik sektöründe çalışmasına rağmen, bu alanla ilgili çocukluk anıları sınırlıdır. Üniversite sonrası Alliance Grubu’nda enerji analisti olarak göreve başlayan Utlu, burada ilk kez kuru yük ve deniz taşımacılığıyla tanışmıştır. Ardından risk yönetimi alanında uzmanlaşarak sektöre farklı bir perspektif kazandırmıştır. Altı yılın ardından, dünya devi Maersk’ten gelen teklifi kabul eden Utlu, burada hem risk yönetimi hem de ticari operasyonlar konusunda deneyim kazanmış ve sektöre kazandırdığı analitik sistemlerle önemli katkılar sunmuştur: “Hayat size hangi kapıyı açarsa açsın, o kapının ardını nasıl şekillendirdiğiniz fark yaratır.” XO Shipping ile sıfırdan zirveye

XO Shipping’den gelen teklifle yeni bir sürece başlayan Utlu, “Her şeye sıfırdan başlayalım” vizyonuyla şirketin yeniden yapılanmasına liderlik etti. İlk sekiz ayda kurduğu güçlü ekiple sadece Kopenhag değil, aynı zamanda Dubai ve Hong Kong ofislerini de faaliyete geçirerek şirketin operasyonel alanını genişletti ve yeni sistem altyapısını kurdu. Bu hızlı başarıların ardından şirketin tamamının yönetimini üstlenmesi istendi. Hazırladığı beş yıllık stratejik planın kabul edilmesiyle birlikte Utlu, küresel büyüme hedeflerini uygulamaya koydu.

Utlu, liderlik anlayışını şu sözlerle özetliyor: “Yüzde 1 fark yaratmak çoğu insana önemsiz görünebilir. Ama ben her gün ‘Düne göre bugün %1 daha iyi olmalıyım’ hedefi koyarım. Bu, tıpkı spor yapmak gibidir; bir gün yaparsanız değişimi fark etmezsiniz, ama düzenli yaparsanız üç ay içinde kendiniz bile gelişime şaşırırsınız. Bu cümleyi neredeyse her hafta ekip arkadaşlarıma hatırlatırım.”

Türkiye büyük bir potansiyele sahip

Türk denizcilik sektörüne dair değerlendirmelerde bulunan Utlu, Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu ancak bu potansiyelin eğitim ve doğru yönlendirmeyle desteklenmesi gerektiğini belirtiyor: “Danimarka’da 100 yılı aşkın süredir uygulanan sistematik bir denizcilik eğitimi var. Türkiye de insan kaynağını bu yönde geliştirirse, çok daha güçlü bir noktaya ulaşabilir. Gerçek kalkınma kısa vadeli çözümlerle değil, uzun vadeli stratejilerle sağlanır. Ayrıca denizciliği sadece gemi ve yükten ibaret görmemek gerekir; tedarik zincirinin tüm halkaları güçlü olmalı.” Danimarka ve Türkiye arasındaki farklar

Türkiye’nin tersanecilik ve armatörlük alanlarında geri kalmadığını vurgulayan Utlu, yatırım ortamı ve risk alma kültürünün iki ülke arasında önemli farklar yarattığını ifade ediyor. Danimarka’daki birçok şirketin armatörlükten operatörlüğe geçtiğine dikkat çeken Utlu, bu süreçte Türk armatörlerin birçok gemisini Danimarkalı firmalara kiraya verdiklerini belirtiyor. Utlu şöyle devam ediyor: “Türkiye’deki şirketler, Çin ve Yunanistan’dakilere benzer şekilde daha yüksek maliyetli yatırımları üstleniyor. Burada en belirleyici unsur, doğru finansmanı bulabilmek. Çünkü bu, yatırım yapma ya da yapmama kararını doğrudan etkiliyor.”

Küresel deniz ticaretinde zorluklar ve adaptasyon

Deniz ticaretinin ambargolar, savaşlar, yaptırımlar ve Kızıldeniz ile Süveyş gibi kritik bölgelerdeki krizlerle her geçen gün daha karmaşık hale geldiğini belirten Utlu, geçmişte yaşanan krizleri hatırlatarak şöyle diyor: “Asya krizi, 2007–2008 finans krizi gibi dönemler yaşandı. Ancak küresel büyüme eğilimi her zaman yukarı yönlü ilerledi.”

Günümüzde artan regülasyonların, geçmişte ihmal edilen çevresel etkilerin bir sonucu olduğunu ifade eden Utlu, denizcilik sektörünün bu kurallara hızla uyum sağladığını belirtiyor: “Kızıldeniz ve Süveyş’teki olağanüstü durumlar operasyonel sıkıntılar yaratsa da ticaret durmadı. Gemiler alternatif rotalar belirleyerek yollarına devam etti. Bazıları denizciliği ‘geleneksel ve değişime kapalı bir sektör olarak’ bulsa da aslında bu sektör krizlere en hızlı uyum sağlayabilen alanlardan biridir.” Türk denizciliğine mesaj ve liderlik vizyonu

XO Shipping gibi küresel bir şirketin CEO’su olarak Türk meslektaşlarından gurur ve destek mesajları aldığını ifade eden Utlu, kültürel yakınlığın iletişimi kolaylaştırdığını belirtiyor: “Aynı dili konuşan ve aynı kültürel kodları paylaşan biri olarak Türk meslektaşlarla iletişimim daha doğal oluyor. Elbette Türklerle daha sık görüşüyorum ama iş hacmimiz sadece Türkiye ile sınırlı değil. Amerika, Hindistan, Çin, Afrika ve Kore gibi birçok farklı bölgeyle yoğun olarak çalışıyoruz.”

Küresel bir görevde yer almanın yalnızca bir ticari başarı değil, karar verici bir konumda olmanın getirdiği ayrı bir gurur olduğunu söyleyen Utlu, liderlik anlayışını şu sözlerle özetliyor: “Karar alma süreçlerinde bireysellikten çok ekip çalışmasına inanıyorum. Başarı, nerede doğduğunuzla değil; ne kadar çalıştığınız, neye inandığınız ve kimlerle yürüdüğünüzle ilgilidir”

GYİD’e teşekkür

Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği (GYİD) tarafından düzenlenen 9. İstanbul Bunker Konferansı’na da değinen Utlu, etkinliği başarıyla organize eden GYİD Başkanı Mustafa Muhtaroğlu ve ekibine teşekkür ederek sözlerini tamamladı: “Kısa sürede çok sayıda uluslararası katılımcıyı bir araya getirerek sektöre büyük katkı sundular. Bu, Türk denizciliği adına son derece kıymetli bir gelişme.”