Yaptırımlar ve gümrük vergileri tanker sahiplerini zorluyor

Son aylardaki jeopolitik belirsizlikler deniz taşımacılığına ağır bir yük getiriyor ve tanker sahipleri önümüzdeki aylarda bir kez daha ateş hattında kendilerini bulabilir.

Londra’daki broker Gibson, son raporunda, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Çin, Hindistan, Türkiye ve Brezilya’nın ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Rusya arasında hassas bir denge kurmaya çalıştığını belirtti.

Ancak, arka plan değişiyor. ABD Başkanı Trump, İskoçya’ya yaptığı son ziyaret sırasında, Rusya Devlet Başkanı Putin’e Ukrayna savaşını sona erdirmesi için verilen süreyi 50 günden sadece 10-12 güne indirdiğini duyurdu. Trump’ın sık sık yaptığı U dönüşlerinden birini daha yapmazsa yeni son tarih 8 Ağustos olabilir.

Bu arada, AB’nin yakın zamanda tamamladığı 18. yaptırım paketi, 2026’dan itibaren üçüncü ülkelerin Rus petrolünden üretilen rafine ürünlerin ithalatını yasaklayacak. Diğer önlemler arasında daha fazla Rus tankeri için ticaret kısıtlamaları, Rus bankaları için işlem yasakları ve Sovyet askeri veya endüstriyel faaliyetlerini destekleyebilecek teknolojiler için ticaret kısıtlamaları yer alıyor.

Petrol yaptırımlarının uzatılması, Rusya’nın ana gelir kaynağını önemli ölçüde zayıflatacak. Ayrıntılar henüz netleşmemiş olsa da, Rus petrolü satın alanlara ve bu ülkelerden ABD’ye yapılan ihracata %100 oranında “ikincil gümrük vergisi” uygulanabilir.

Çin ve Hindistan, Rus petrolünün en büyük iki alıcısı konumunda.

Analistler, ABD başkanının öngörülemezliği nedeniyle tahminlerde bulunmaktan çekiniyorlar, ancak Gibson’daki analistler, ikincil gümrük vergisi stratejisinin küresel petrol arzını bozma potansiyeli olduğunu ve enerji fiyatlarında ciddi bir artışa neden olabileceğini uyarıyor. Ancak, Çin’in ABD’nin baskısına boyun eğip Rus petrol ithalatını önemli ölçüde azaltmasının zor olduğunu da belirtiyorlar.

Büyük olasılıkla, Rus petrol alıcıları yeni kuralları aşmanın yollarını arayacaklar. Broker, kargoların pazara ulaşmasını sağlamak için ticaret uygulamalarını giderek daha gizli hale getirebileceklerini öne sürüyor.

Bu arada, AB’nin yaptırım paketi ve kısmen Ruslara ait olan Hindistan’ın Nagara Energy şirketine yaptırım uygulama kararı, Hindistan’ın ham petrol ithalat programını daha da zorluyor. ABD ve AB’nin baskısının sonucu, bazı rafinerileri tedarik tabanlarını genişletmeye zorlayabilir ve bu rafineriler, Batı Afrika, Amerika ve Orta Doğu’daki daha uzak kaynaklardan yük alabilir. Gibson, bu ekstra ton-milin tanker pazarına fayda sağlayacağını söyledi.

Bu arada, New York’lu broker Poten & Partners başka bir belirsizliğe dikkat çekti. Kanada şu anda ABD’ye ağır ham petrol tedarikinde baskın konumda. Bu durum, Meksika’nın üretimindeki düşüş ve ABD’nin Venezuela ile kötü ilişkilerinin bir sonucu.

Poten, Kanada ham petrol ihracatının çoğunlukla Aframax tankerleriyle sevk edildiğini belirtti. Ancak, Kanada petrolünün günde yaklaşık 200.000 varili VLCC’ler kullanılarak ABD Körfezi üzerinden Çin’e sevk ediliyor.

Ancak şu anda bu ticaret, geçen yıl mayıs ayında pompalamaya başlayan Kanada’yı geçen Trans Mountain Expansion boru hattı ile büyük ölçüde değiştirildi. Körfez üzerinden yapılan Kanada petrol sevkiyatları artık ülkenin batı kıyısındaki Vancouver’dan ihraç ediliyor. Bu ihracatlar, liman kısıtlamaları nedeniyle Aframax gemileriyle taşınıyor.

ABD Başkanı’nın geçen hafta Kanada’ya uygulanan gümrük vergilerini %35’e çıkarma kararı enerji ticaretini kapsamıyor, ancak Kanada Başbakanı Mark Carney, Trump’ın son hamlesinden “hayal kırıklığına uğradığını” söyledi. Artık, uzun mesafeli trans-Pasifik ticaretinde Çin’e “doğrudan” erişim imkanına sahip olan Kanada, şimdilik sadece Aframax gemileriyle hizmet verilebilse de, geniş bir yeni pazar seçeneğine sahip.

Kaynak: seatrade-maritime.com

7DENIZ – Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
5 Ağustos 2025 – 09:10