2009 yılında kurulan Varamar, bugün küresel breakbulk ve proje yükü sektörünün en bilinen isimlerinden biri haline geldi. 15 ülkedeki ofisleriyle şirket, ağır yük, aşırı büyük ve karmaşık yükler için özel nakliye çözümleri sunmakta. İstanbul ofisi, Türk ihracatçıları, brokerler ve forwarderlarla daha güçlü bağlantılar kurmak amacıyla açılmış olup, bugün Türkiye’nin sanayi üssünü dünya pazarlarına bağlamada kilit bir rol oynamakta. Biz de Varamar İstanbul Direktörü Emre Öncü ile şirketin çalışmaları, bölgesel gücü ve gelecek vizyonu üzerine konuştuk.

Genellikle hangi tür projelerde yer alıyorsunuz?

Varamar İstanbul’da çoğunlukla proje ve ağır yük taşımaları ile breakbulk sevkiyatları yapıyoruz. Bunlar genellikle özel planlama gerektiren karmaşık operasyonlar oluyor ve en büyük gücümüz her şeyin güvenli ve zamanında teslim edilmesini sağlamaktır. Tipik yükler arasında transformatörler, çelik yapılar, rüzgâr türbinleri, aşırı büyük ve standart dışı yükler ile big-bag ve dökme sevkiyatlar bulunuyor. Liman gerekliliklerine bağlı olarak, bu sevkiyatları hem vinçli hem de vinçsiz gemilerle organize ederek doğru gemiyi doğru işe eşleştirme esnekliği sağlıyoruz.

Türkiye ofisinden en çok hangi ticaret hatları öne çıkıyor?

Kuzey Afrika’ya — özellikle Mısır, Libya, Tunus ve Cezayir’e — Marmara bölgesi, Adriyatik ve Akdeniz Avrupa limanlarından yarı düzenli ve tramp seferler sağlıyoruz. Aynı zamanda Karadeniz, Marmara ve Akdeniz limanlarından Avrupa kıtasına doğrudan bağlantılar kurarak Türkiye ile kilit Avrupa sanayileri arasındaki düzenli yük akışını destekliyoruz.

Varamar ayrıca Intermed bölgesinde çözüm ortağı olarak faaliyet gösteriyor; burada yük sahipleri esnek ve güvenilir seçeneklere ihtiyaç duyduğunda ara Akdeniz taşımalarını organize ediyoruz. Bu hatlardaki hacimler küçük görünse de uzmanlığımız ve güçlü ağımız sayesinde birçok müşteri için cazip ve güvenilir çözümler sunuyoruz.

Başka bölgeleri de kapsıyor musunuz?

Evet. Kuzey Afrika ve Avrupa kıtasının ötesinde Batı ve Doğu Afrika, Hindistan, Çin, Amerika ve hatta Avustralya’ya da hizmet veriyoruz. Bu, Varamar’ın küresel ağının avantajıdır — müşterilerimize birçok pazara erişim sağlayarak hizmet sürekliliği ve geniş rota seçenekleri sunabiliyoruz.

Şirket zaten Basra Körfezi’ndeki güçlü varlığıyla tanınıyor. Bu itibar Türkiye’deki çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?

Basra Körfezi en zorlu pazarlardan biridir ve Varamar’ın oradaki güçlü geçmişi, zorlu koşullar altında dahi başarılı olabileceğimizi kanıtlamaktadır. Bu itibar, Türkiye’den yeni hatlar geliştirirken güven oluşturuyor ve ortaklarımıza karmaşık operasyonları güvenle yönetmeye hazır olduğumuzu gösteriyor.

Buradaki müşterilerinize sunduğunuz temel değer nedir?

Bence bu esneklik ve güvenilirliktir. Katı çizelgelere bağlı kalmak yerine, müşterilerimizin ihtiyaçlarını dinliyor ve Varamar’ın küresel deneyimini kullanarak en verimli çözümleri üretiyoruz. İster çok modlu bir transformatör projesi, ister Kuzey Afrika’ya bir çelik yükü sevkiyatı, isterse Ukrayna’dan tahıl ihracatı olsun, yaklaşımımız her zaman aynı: güvenilirlik, uyum sağlama yeteneği ve derin sektör bilgisiyle değer katmak.

Geleceğe bakış

Küresel ticaret yolları değişmeye devam ederken, Varamar İstanbul ofisi Türkiye ile dünya arasında bir köprü olarak rolünü güçlendirmeyi hedefliyor. Karmaşık proje yüklerinde sağlam uzmanlığı, güçlü bölgesel bağları ve küresel organizasyonun desteğiyle İstanbul ofisi, Türk ihracatçıları ve proje geliştiricilerinin erişimlerini genişletmelerine yardımcı olacak konumdadır.

“Amacımız, Türk sanayilerine küresel fırsatlar sunan rekabetçi, esnek ve güvenilir taşımacılık çözümleri sunmaktır,” diyor Emre Öncü.