Türk rafinerileri Rus petrolünden uzaklaşıyor

ABD’nin Ekim ayı sonunda Rusya’nın en büyük iki petrol üreticisi Rosneft ve Lukoil’e yönelik tam bloke yaptırımlar uygulamaya başlamasının ardından, Türk rafinerileri Rus ham petrolü ithalatını azaltma yönünde adımlar atıyor.

Sektör kaynaklarına göre Türkiye’nin en büyük rafinerisi Tüpraş, Avrupa pazarına yönelik ihracatlarını yaptırımlara takılmadan sürdürebilmek için Rus Urals petrolüne benzer ancak Rus menşeli olmayan alternatif ham petrol türlerine, özellikle de Irak karışımlarına yöneldi. Bu stratejik değişim daha önce kamuoyuna yansımamıştı.

Yaptırımların kapsamı genişledi

Washington yönetiminin Ekim ayında aldığı karar, 14024 sayılı Başkanlık Kararnamesi kapsamında Rosneft ve Lukoil’e ait tüm malvarlıklarını bloke etti. Bu karar, ayrıca bu şirketlerin doğrudan ya da dolaylı olarak yüzde 50 veya daha fazla pay sahibi olduğu tüm iştirakleri de kapsıyor.

Bununla birlikte, bazı işlemler için istisnalar tanımlandı. Örneğin Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu (CPC) ve Tengizchevroil projelerine ilişkin işlemler, güncellenmiş genel lisans kapsamında yürütülmeye devam edebiliyor. Ancak uzmanlara göre bu istisnalara rağmen, yaptırımlar ikincil yaptırım riskini ciddi biçimde artırıyor.

Türkiye’nin enerji sektörü, Batı finans sistemi ve ticaret akışlarıyla sıkı şekilde entegre durumda. Bu nedenle Türk rafinerilerinin, yeni yaptırım listesine giren Rus tedarikçilerden ham petrol almaya devam etmesi, ABD doları cinsinden işlemlerden ve Avrupa bankacılık sisteminden dışlanma riski yaratıyor.

Küresel eğilimle paralel bir yönelim

Türk rafinerilerinin bu adımı, Hindistan’da yaşanan gelişmelere benzer bir tablo ortaya koydu. Hindistan’daki rafineriler de benzer şekilde, yaptırımlı Rus üreticilerden petrol alımlarını durdurdu veya erteledi.

Bazı özel Hint rafinerileri Rus petrolü alımını tamamen sonlandırdığını, diğerleri ise yaptırım listesinde yer almayan aracı firmalar üzerinden sınırlı alımlar yapacağını duyurdu. Bu durum, ABD yaptırımlarının Rusya menşeli tüm petrolü değil, doğrudan adları geçen şirketleri hedef aldığını ortaya koydu.

Tüpraş’ta ham petrol dengesinde yeniden yapılanma

Ankara açısından en somut değişiklik, ham petrol tedarik sepetinde yeniden dengeleme oldu. Tüpraş, ürün ihracatlarının Batı yaptırımlarıyla uyumlu kalması için Urals petrolüne alternatif çeşitleri artırmaya başladı.

Bu geçiş, hammadde maliyetlerinde artış ve rafineri optimizasyonunda zorluk yaratabilir; ancak ikincil yaptırımlar ve finansal aksaklıklara karşı korunma sağlıyor. Uzmanlara göre bu yönelimin kalıcılığı, yaptırımların uygulanma ciddiyeti ve rekabetçi fiyatlı alternatiflerin bulunabilirliği ile belirlenecek.

Ticaret durmayacak, yön değiştirecek

Geçmiş yaptırım deneyimleri, ticaretin tamamen durmasından ziyade yeni rotalar ve yöntemler üzerinden sürdüğünü gösteriyor. Daha önceki yaptırım dönemlerinde, gemi-gemi transferleri, bayrak değişiklikleri ve menşe karıştırma yöntemleri ile petrolün kaynağı gizlenerek Hindistan ve Türkiye gibi merkezlere ulaştırılmıştı.

Politika analistleri, etkin bir baskının ancak birincil ve ikincil yaptırımların eşgüdümü, bilgi paylaşımının güçlendirilmesi ve nakliyat, sigorta ile fiyat tavanı uygulamalarının sıkı takibiyle mümkün olabileceğini belirtiyor.

Yeni yaptırım paketi enerji lojistiğini de hedef aldı

Ekim ayında yürürlüğe giren yaptırımlar, Ocak 2025’te açıklanan daha geniş kapsamlı paketin devamı niteliğinde. Ocak paketi, Rusya’nın enerji gelir kanallarını hedef almış ve çok sayıda petrol taşıyıcı gemiyi kara listeye almıştı.

Bu son adım ise üretici firmaları doğrudan hedef alarak yaptırımların kapsamını genişletti. Böylece hem üretim hem lojistik zincirinde şeffaf olmayan işlemler maliyetli hale geldi; rafineriler de “daha temiz” tedarik zincirlerine yönelmek zorunda kaldı.

Belirsizlikler sürüyor

Türk rafinerilerinin kısa vadede yaptırım listesinde olmayan satıcılardan Rus petrolü almaya devam etmesi, ya da indirimli fiyatlarla alım yaparak riskleri dengelemeye çalışması olası.

Ayrıca, boru hattı bağlantılı projeler için geçerli genel lisansların sağladığı muafiyetler de bazı ticaret alanlarını açık bırakıyor. Ancak bu alanlar, detaylı hukuki analiz ve dikkatli uyum yönetimi gerektiriyor.

Uygulama ve denetim belirleyici olacak

Uzmanlara göre, gemi sahipliği, AIS (otomatik tanımlama sistemi) verileri, liman kontrolleri ve sigorta kapsamı gibi unsurların sıkı takibi, yaptırımların etkinliğini belirleyecek.

Denetim zayıf kalırsa, “gölge filo” olarak adlandırılan şeffaf olmayan taşıyıcılar faaliyetlerini sürdürebilir. Ancak izleme sıkılaşırsa bu filonun hareket alanı daralacak. Başarı, yalnızca listeye alınan şirketlerle değil, uygulamanın sahada nasıl yürütüldüğüyle ölçülecek.

Finansal risk, fiyat avantajından ağır bastı

Kısa vadede Türkiye’nin Rusya dışı kaynaklara yönelmesi, yaptırımlı satıcılardan gelen indirimlerin cazibesine rağmen finansal ve düzenleyici risklerin ağır bastığını gösteriyor.

Bu eğilim, Hindistan’daki rafinerilerin son dönemdeki temkinli duruşuyla paralellik taşıyor ve Batı finans sistemine entegre ülkelerde daha geniş bir yeniden konumlanmanın işareti olarak değerlendiriliyor.

The post Türk rafinerileri Rus petrolünden uzaklaşıyor appeared first on Haber Denizde.

HABER DENIZDE Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
3 Kasım 2025 – 16:27