37. The Bodrum Cup rotasına bu yıl Leros’u alkmıştı. Yunan makamları vize engeli çıkarınca teknelerin pruvaları İasos’a döndü…
“Denizle konuşan insanların yurdu” üzerinde şimdilerde kara bulutlar dolaşıyor. Yurdumuzun bu cennet köşesi “maden yükleme sahası” ilan edilip çalışmalar başlayınca bölgeden yükselen feryatları acaba duyan olacak mı?
2500 yıllık tarihe sahip antik İasos kenti bu yıl 37. The Bodrum Cup’ı ağırladı…
Herkes halinden memnun bu sakin kıyı kasabasının tadına vardı. Ne var ki Güllük Körfezi’ndeki İasos onların bu coşkusuna ortak olamadı.
– Yunanistan vize vermedi,
The Bodrum Cup’ta rota değişti >>
Denizcilik yazıları ile tanınan Ali Boratav, Datçalı bir gazeteci olan Sedat Kaya’nın 23 Ekim’de Facebook sayfasında yayınladığı duygu yüklü yazısını aktararak İasos’un “Sesi uzaklardan duyulmayan, gündemin karma yoğunluğu içinde boğulan feryadını” yansıtmaya çalıştı. Biz de bu amacına ortak olalım istedik.

GÜMÜŞ PULLU KEFALİN FERYADI: IASOS
“İasos’ta insan, zamanın akmadığına inanır.
Balıkçının ağına düşen gümüş pullu kefal,
sanki 2500 yıldır aynı denizi soluyor gibidir.”
George E. BEAN
![]()
Denizin içinden doğmuş bir kenttir İasos.
Adını Argos’tan gelen bir kahramandan alır. Poseidon’un soyundan bir deniz yolcusu. Gemisini rüzgârın değil, balık sürülerinin izinden sürmüştü. Karia kıyılarına vardığında, Güllük Koyu‘nda, Kıyıkışlacık‘ta karanın kokusunu değil, tuzun içindeki yaşamı duydu. Buraya demir attı ve dedi ki, “Burası denizle konuşan insanların yurdu olacak.”
Yüzyıllar boyunca öyle de oldu.
İasos halkı balığı kutsal saydı, çünkü onun gözlerinde denizin hafızası vardı.
Tapınaklarını tanrılara değil, denize adadılar. Artemis Astias’ın heykellerini kabuklarla, yunuslarla süslediler. Kentin her evinde, her duvarında balığın, dalganın, kabuğun izi vardı. Strabon, “İasos balıkçılarının ağları altın ağ gibi parlar” diye yazar. O ağlar sadece geçim değil, bir inanç biçimiydi.
Bir söylenceye göre bir gün bir İasoslu balıkçı denizin dibinden gümüş pullu bir kefal çıkarmış. Balığın gözleri insana benziyormuş, sanki binlerce yılın hikâyesini içinde taşıyormuş. Balıkçı korkuyla bırakmış onu, balık gitmiş ama arkasında tuhaf bir ışık kalmış. Halk o ışığa “denizin ruhu” demiş.
O günden sonra İasoslular, “kefalin gözünde geleceği görmek mümkündür” der olmuşlar.
Şimdi o göz bir kez daha bakıyor insanoğluna.
Bu kez denizin dibinden değil, bir maden limanının gölgesinden.
Kıyıkışlacık koyunda, antik tiyatronun hemen karşısında, gemilerin değil balıkların yurdu olan yerde beton kazıkları yükseliyor.
Karia uygarlığının sessiz tanıkları; mozaikler, amforalar, taş yazıtlar, hepsi bu yeni çağın gürültüsünü dinliyor. Rüzgârın, yosunun, balığın diliyle yazılmış bir destan, şimdilerde kamyonların uğultusuyla bastırılıyor.
İasos’un deniz tanrısı Poseidon, bir zamanlar öfkelenip karayı yutmuştu. Plinius’un anlattığına göre, bir depremle kıyı kopmuş, kent ada haline gelmişti. Halk bunu tanrının gazabı saymıştı.
“Denizi taşla kirleten, toprağını kaybeder” demişlerdi. Şimdi aynı kehanet yeniden okunuyor. Çünkü deniz taşla boğulmak üzere.
Balıkçılar limanın karşısında ağlarını topluyor.
Deniz artık balık değil, yansımasını getiriyor onlara.

Bir balıkçı söylüyor.
“Eskiden kefalin pulu gümüş gibi parlar, ışığıyla yolu bulurduk. Şimdi o pulu toz kapladı.”
Belki de o gümüş pullu kefal, İasos’un ruhudur.


Binlerce yıl önce Poseidon’un suyunda yüzen o balık, şimdi insanın hırsıyla bulanmış sularda nefes almaya çalışıyor.
Kefalin gözüne bakınca insan kendini görüyor artık.
Bir zamanlar denizle konuşan, şimdi denizi susturan bir tür.
Ve belki de İasos’un efsanesi böyle bitecek, balık değil, beton ağlara takıldığında.
Kaynak: TurkSail
Yazı: Sedat KAYA
İLK YERLEŞİM ORTA TUNÇ ÇAĞI’NA KADAR UZANIYOR
Iasos veya Iassos, Muğla, Milas ilçesi, Kıyıkışlacık Mahallesi sınırları içinde bulunuyor. Milas’ın yaklaşık 26 km batısında Ege Denizi’ne kıyısı olan Güllük Körfezi’ndeki küçük bir koyun bitiminde yer alıyor.
Antik yerleşimin sakinleri İasos’un Peloponnesos’taki Argos’tan deniz yoluyla gelenler tarafından kurulduğuna inanıyordu.
Antik kent yerleşiminde yapılan bilimsel araştırma ve kazılar sonucunda Iasos’ta ilk yerleşme izleri Orta Tunç Çağı’na kadar indiği belirlendi.
(Kaynak: Vikipedia)
TURKSAIL Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
9 Kasım 2025 – 18:52


