Rus petrolü yaptırımlar nedeniyle denizde mahsur kalma riskiyle karşı karşıya

Washington’ın geçen ay önde gelen petrol üreticileri Rosneft PJSC ve Lukoil PJSC’yi kara listeye alması, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaş nedeniyle Kremlin üzerindeki baskıyı artırma çabasıyla mevcut yönetimin bugüne kadarki en agresif adımı olarak görülüyor. ABD Hazine Bakanlığı bu hafta başında, temel Rus petrol türlerine olan talebin azalması ve uygulanan indirimler göz önüne alındığında, tedbirlerin şimdiden bir başarıya ulaştığını duyurdu.

Kısıtlamaların yürürlüğe girmesiyle birlikte, Hint rafinerileri ikame arz arayışına girdi ve Orta Doğu’dan kargo almak için petrol tankerleri rezervasyonu yapmaya başladı. Bu durum, söz konusu güzergahtaki navlun oranlarını yaklaşık beş yılın zirvesine yaklaştırdı. Bu esnada, tüccarlar halihazırda denizde bulunan Lukoil ve Rosneft ham petrolünün nihai alıcılarını yakından takip ediyor.

ING Groep NV Emtia Stratejisi Başkanı Warren Patterson, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Rusya’nın ihracat akışı devam ediyor ancak henüz varış noktalarına ulaşamıyor” dedi. Patterson, “Eğer bu durum devam eder ve sonunda birikmeye başlarsa, arzın düştüğünü görmeye başlayabiliriz. Bu da piyasalar için bir endişe kaynağı olacaktır” diye ekledi.

Analitik firması Kpler’in verilerine göre, Rosneft ve Lukoil’e ait (çoğunlukla Urals ve ESPO türleri olmak üzere) yaklaşık 48 milyon varil ham petrol şu anda transit halinde veya yüklenmeye başlıyor. Bu miktar, Çin ve Hindistan’a yönelen yaklaşık 50 tankerin yanı sıra, aracıların ticaretten uzaklaşmasıyla Baltık’tan Güney Çin Denizi’ne kadar dağılmış, varış noktası belirsiz veya daha küçük limanlara yönelen diğer tankerleri de içeriyor.

Rusya petrol akışını sürdürmekte kararlı olduğu için, Moskova yüklemeye öncelik verdi. Bloomberg tarafından derlenen gemi takip verilerine göre, deniz yoluyla yapılan sevkiyatlar günlük yaklaşık 3,4 milyon varil civarında seyrederek önemli bir hacimde tutuldu. Öte yandan, gösterge fiyatlar şu ana kadar son kısıtlamaların etkisini büyük ölçüde göz ardı etti.

Ancak bu varillerin tamamı, Asya’nın en büyük pazarlarında bile, kesin bir alıcı bulamayabilir. Çin ve Hindistan, 2022’deki Ukrayna işgalinden bu yana Rusya’nın ihracatının aslan payını aldı ve Moskova ile yakın bağlarını sürdürüyor. Buna rağmen, ABD’nin Rus ihracatını kolaylaştıran her oyuncu üzerindeki baskıyı artırmasıyla, her iki ülke de yaklaşan ikincil yaptırımlara karışmaktan çekiniyor. Bu kısıtlamaların kapsamı ve Washington’ın bunları uygulama istekliliği, ne kadar petrolün rafinerilere ulaşacağını belirleyecek.

Gemi brokeri SSY’nin kıdemli tanker piyasası analisti Adam Lanning, “Bu acı verici, ancak yalnızca üç veya dört ay sürecek bir acı,” yorumunu yaptı. Lanning, “Önümüzdeki aylarda muhtemelen göreceğimiz şey, daha önce de gördüğümüz gibi, piyasaların uyum sağlamaya başlaması ve o ham petrolü incelemeye tabi tutulmadan ithal etmek için kaçış yolları bulması olacaktır” ifadelerini kullandı.

Rusya ihracatı üzerindeki artan baskı, alıcıları şimdiden ana akım petrol türlerine yönelmeye teşvik etti. Ancak önümüzdeki günler bu kararlılığı test edecek.

Yaptırımlar nedeniyle rotalarını değiştirmiş olan (U-turn) Urals yüklü iki gemi, son günlerde yolculuklarına yeniden başladı ve Hindistan’a yöneldiklerini işaret etti. Bu gemilerin, 21 Kasım’daki geçiş döneminin (wind-down period) sonundan önce nihai alıcılarına ulaşmaları zor görünüyor.

Rosneft’ten 730.000 varil Urals yüklü The Spirit 2 gemisi, Asya’ya doğru seyrederken Kasım ayı başlarında Süveyş Kanalı’nı geçtikten sonra rotasını değiştirmiş ve bölgede beklemeye başlamıştı. Gemi takip verilerine göre, hafta sonu yeniden güneye doğru yelken açarak varış noktası olarak Hindistan’ı işaretledi.

Ekim ayı sonlarında Baltık Denizi’nde ani bir dönüş yapan bir diğer Aframax olan Furia , bu hafta Süveyş Kanalı’nı geçerek Hindistan’a doğru yola çıktı. Verilere göre, Rosneft’ten alınan yaklaşık 730.000 varil Ural petrolü taşıyor.

Bununla birlikte, diğer örnekler Batı yaptırımlarının yol açabileceği aksaklıkların ilk işaretlerini şimdiden veriyor.

Gemi takip verilerine göre, Rusya’nın Uzak Doğusu’nda bulunan Cindy gemisi, Kasım ayı başlarında Kozmino’dan yaklaşık 770.000 varil ESPO yükledi ancak net bir varış noktası yoktu. Gemi şu anda, İran ve zaman zaman Rus petrolünün menşeini gizlemek için tankerler arasında transfer edildiği Singapur ve Malezya açık denizlerine yönelmiş durumda.

Rosneft’ten 720.000 varil Ural petrol taşıyan Fortis, Hindistan açıklarında nadir bir transfer gerçekleştirdikten sonra, gemiden gemiye transferler için popüler bir bölge olan Güney Kore’nin Yeosu kentine doğru yola çıkıyor. Fortis’in, varış noktasını Yeosu olarak değiştirmeden önce Çin’in Ningbo kentine yanaşması bekleniyordu.

Kaynak: Bloomberg

7DENIZ – Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
22 Kasım 2025 – 12:02