Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, bazı kesimlerin Marmara’da başlayan müsilaj salgınını Karadeniz’e bağlamaya çalıştığını belirterek bunun gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Sarı şunları yazdı :

*****

Müsilajın Nedeni Karadeniz!

Başlığa hiç şaşırmayın. Müsilaj yüzeye çıkmaya başladıkça bu iddiayı daha sık duyacaksınız. Hatta bunu savunan ünvanlı “uzmanlar” sizi ikna etmek için rakamlar sıralayacak! Tuna Nehri’nin ne kadar kirli olduğunu anlatacaklar. Sonunda “Biz meleğiz, atık çıkarmayız, Marmara bizim yüzümüzden kirlenemez!” diyemeyecekler ama sizin böyle anlamanızı umacaklar!

Çünkü bu hem yerel hem merkezi yöneticileri müthiş rahatlacak bir argüman! Kendi sorumluluğunu almak istemeyen vatandaş da bu fikre inanmak isteyecek.

Sakın inanmayın! Marmara’nın ilk 25-30 m derinliklerindeki su Karadeniz kökenlidir. Marmara’nın kirliliğinde Karadeniz’in de payı vardır. Ancak kirliliğin ana nedeni biziz, ileri arıtmadan boca ettiğimiz evsel, endüstriyel, tarımsal atıklar. Gerisi boş laf. İşte yüzlerce açık veya boruyla deşarj örneğinden iki tanesi!

Marmara çevresinde yaşayan 25 milyonun evsel atığını, Türkiye’nin yarısından fazlasına hizmet sunan sanayinin atıklarını, tarımsal atıkları görmeyip, hiçe sayarak tüm suçu Karadeniz’e hatta Tuna Nehri’ne atmak tam bir kurnazlıktır.

Videolar farklı lokasyonlardan. Şimdi herkes merak edecek neresi olduğunu. Ne önemi var! Marmara Denizi’nin çevresindeki tüm yerleşim yerlerinin durumu üç aşağı beş yukarı aynı. Buna benzer yüzlerce boru, açıktan deşarj pervasızca devam ediyor.

Müsilajdan kurtulmanın yolu atıkları ileri biyolojik arıtmadan geçirmektir. Kurnazlıkla manüplasyon yapmak, Marmara’yı site havuzu yerine koyup deli saçması yöntemlerle müsilajı parçalamak, yüzeye çıkarmak, vidanjörle toplamak müsilajla mücadelenin bir yolu, yöntemi değildir.

Lütfen denizimize sahip çıkalım.

The post Müsilajın günah keçisi Tuna Nehri appeared first on Haber Denizde.