Birleşik Krallık Liman Yük Trafiği Tahminleri (2024-2050), toplam hacimlerin 2023 yılında 420,6 milyon tondan 2050 yılında 453,5 milyon tona (+%7,8) çıkarak mütevazı bir artış göstereceğini öngörüyor.

Ancak bu trafiğin şekli şöyle değişecek:

-Birimleştirilmiş yük (feribotlar, Ro-Ro ve konteynerler) %56,7 oranında artarak Birleşik Krallık liman trafiğinin en büyük segmenti haline gelecek ve bugün sadece %34 olan toplamın yarısından fazlasını (%52,5) oluşturacak.

-Kuru dökme yük, cevher ve endüstriyel malzemelere olan talebi yansıtacak şekilde %61,7 oranında artacak.

-Sıvı dökme yük (petrol ve petrol ürünleri) %63,3 oranında azalarak 169,3 milyon tondan enerji dönüşümünün etkisiyle sadece 62,1 milyon tona düşecek.

Birleşik Krallık’ta 1970’lerde 18 olan ham petrol rafinerisi sayısı günümüzde sadece 6’ya düştü. Petrole olan bağımlılık azalıyor ve motor ve enerji sektörleri giderek sürdürülebilir seçeneklere yöneldikçe ve fosil bazlı ürünlere olan talep düştükçe bu azalma daha da hızlanacak.

Limanlar ve denizcilik operatörleri için mesaj açık: Büyüme, elektriklenebilen ve elektriklenmesi gereken sektörlerden geliyor.

NatPower Marine, bu dönüşüme uygun altyapıya büyük yatırımlar yaparak dünyanın dört bir yanındaki limanlarda değişim sağlamaya hazırlanıyor. Peel Ports Group ile ortaklaşa olarak, İngiltere ve İrlanda’nın 8 büyük limanını elektriklendirmek ve İrlanda Denizi boyunca ilk yeşil nakliye koridorlarını oluşturmak için 100 milyon sterlin taahhüt ediyor.

NatPower, 2030 yılına kadar, en yoğun ticari rotalar etrafında tasarlanmış 120 temiz limandan oluşan küresel bir ağ olan 250 milyon sterlinlik kıyı gücü altyapısı sunacak. Doğrudan kruvaziyer, feribot ve nakliye hatlarıyla çalışan şirket, gemilerin rıhtımda (soğuk ütüleme) ve yolda (tahrik şarjı) temiz elektriğe bağlanabilmesini sağlayan rota tabanlı bir şarj ağı kuruyor.

Bu model yalnızca emisyonları azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda bir limanın karbon ayak izinin büyük kısmını oluşturan gemi operasyonlarından kaynaklanan Kapsam 3 emisyonlarıyla da doğrudan mücadele ediyor. Bunker yakıtlardan elektriğe geçerek gemiler limandaki karbondioksit, NOx ve SOx emisyonlarını %95’e kadar azaltabilir, limana ev sahipliği yapan şehir kirleticilerini %35 oranında azaltarak çevredeki topluluklarda hava kalitesini iyileştirebilir ve operatörlerin sıkılaşan IMO ve Birleşik Krallık net sıfır hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilir.

NatPower Marine UK CEO’su Stefano D. M. Sommadossi şunları söyledi: “Hükümetin tahminleri gerçeği doğruluyor: petrol çağı sona eriyor ve Birleşik Krallık limanlarının geleceği elektrikli ticarette yatıyor. Feribotlar, Ro-Ro ve konteyner taşımacılığı gibi büyüme için vurgulanan segmentler, aynı zamanda temiz kıyı gücü ve e-şarj için en uygun olanlardır. Acil yatırım yapılmazsa, Birleşik Krallık deniz ticaretinin hızlandığı bir dönemde tıkanma riskiyle karşı karşıya kalacaktır.”

NatPower Marine’in yaklaşımı elektriği yeni bir yakıt türü olarak ele alıyor. Bu da akıllıca yönetilmesi gereken, zaman açısından kritik, yüksek kapasiteli bir talep. Büyük ölçekli batarya enerji depolamasını şarj sistemleriyle entegre ederek, limanlar gemiler şebekeye bağlandığında oluşan dalgalanmaları absorbe edebilir, esnekliği korurken operatörler için maliyetleri öngörülebilir tutar.

NatPower, yalnızca Birleşik Krallık’ta 12,5 GW şebeke bağlantısı uygulaması ve geliştirilmekte olan 100 GWh batarya depolaması ile deniz elektrifikasyonunu desteklemek için ölçeklendiriyor. Temiz enerji ekosistemi, gemilere doğrudan güç sağlamak için tasarlanmıştır ve denizcilik şirketlerinin ticaret yaptıkları her yerde güvenilir, emisyonsuz enerjiye erişmelerini sağlıyor.

Sommadossi, “Bu, nesilde bir kez yaşanacak bir altyapı geçişidir. Hükümetin tahminleri geleceği gösteriyor. Bizim işimiz bunu mümkün kılacak ağı inşa etmek” ifadelerini kullandı.

Stefano D. M. Sommadossi

7DENİZ