Deniz ve kıyı görevlerinde 108 derinlemesine görüşmeye dayanan “Denizcilik Liderliğinin Çeşitlendirilmesi” anketi, kadın liderlerin %68’inin kariyerlerinde cinsiyet, ırk veya kimlikle ilgili önyargılarla karşılaştıklarını söylediğini ortaya koyuyor. Erkeklerde bu oran ise sadece %33.

Daha da çarpıcı olanı ise, ankete katılanların %41’i iş yerinde kendilerini tam olarak ifade ederken tamamen güvende hissettiklerini söylerken, %15’i iş yerinde bu ölçekte 3 veya daha düşük puan alan deneyimler yaşadıklarını bildirdi.

Denizcilik sektörü yetenek kriziyle karşı karşıya. Rapor, 2026 yılına kadar 90.000 memur eksikliği yaşanacağını belirtiyor ve bu da eşitlikçi liderlik yapısını sadece sosyal bir öncelik değil, ticari bir zorunluluk haline getiriyor.

Ancak sektör, köklü normlara bağlı kalmaya devam ediyor. Ankete katılanların çoğu, liderlik beklentilerinin erkeklik veya milliyet gibi stereotipik ideallerle şekillendiğini belirtti. Bir katılımcı, toplantılarda “benim şirketim olmasına rağmen, imza yetkim olup olmadığını sorguladılar” dedi.

Yazılı olmayan bir kontrol mekanizması hakim. Değerlendirmeler, maaşlar, terfiler ve ağlara erişim genellikle şeffaflıktan yoksun veya “erkekler kulübü” üyelerini kayırıyor.