9 Eylül TV’de yayımlanan “Yazı İşleri” programına konuk olan Öztürk; gazetecilerin sorularını yanıtladı. Programda İzmir Limanı’nın geleceği, liman özelleştirmesi, çevre sorunları, lojistik planlamalar ve turizm bağlantıları ele alındı.
“İzmir, denizle bağını kaybediyor”
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Limanı’nın yıllardır yatırım eksikliği nedeniyle kentin ekonomik ve tarihsel kimliğinden silinme noktasına geldiğini söyledi.
Öztürk, “İzmir Limanı’na bakmazsanız, çiçek gibi solar. Türkiye’nin ikinci büyük limanını bilerek ölüme terk ettik” dedi. Limandaki sessizliğe dikkat çeken Öztürk, denizle büyüyen bir kentin, denizle bağını kaybettiğini söyledi.
“İzmir limansız düşünülemez”
İzmir’in denizle kurduğu tarihi bağı hatırlatan Öztürk, limanların birer medeniyet göstergesi olduğunu vurguladı :
“Liman yoksa medeniyet yok demektir. Tarihte tüm medeniyetlerin bir limanı vardı. Efes Limanı yatırımlar yapılmadığı için yok oldu. İzmir Limanı da benzer bir kaderi yaşıyor. Üniversitelerle, ticaretle, sanayiyle birbirine bağlı bir sistem bu. İzmir Limanı varsa, İzmir vardır.”
İzmir Limanı’nın 26 rıhtımıyla Türkiye’de her yük ve yolcu tipine hizmet verebilen tek liman olduğunu belirten Öztürk, “Elimizde bir hazine var ama kıymetini bilemedik.” dedi.
“Kamu tek başına bu işi yürütemez”
İzmir Limanı’nın yeniden canlanması için özelleştirmenin kaçınılmaz hale geldiğini dile getiren Öztürk, 2007’deki özelleştirme sürecine atıfta bulundu :
“O dönem İzmirliler karşı çıktı, ben de karşı çıktım. Ama artık kamunun tek başına bu işi yapması mümkün değil. 2007’de Çinliler Pire Limanı’na yatırım yaptı, bugün yılda 7,5 milyon konteyner elleçliyorlar. Aynı dönemde Mersin Limanı özelleştirildi, yatırım aldı, büyüdü. Biz o fırsatı kaçırdık.”
Öztürk, yeni bir özelleştirmenin ancak iyi hazırlanmış şartnameyle, işi bilen ve uzun vadeli düşünen bir yatırımcıyla başarılı olabileceğini vurguladı.
“Bir defalık yatırım değil, sürdürülebilir sistem lazım”
Kuşadası Limanı’nı örnek gösteren Öztürk, İzmir Limanı’nın da profesyonel işletmecilik anlayışıyla yönetilmesi gerektiğini söyledi :
“Kuşadası’ndaki liman sadece kruvaziyere odaklı bir işletmeci tarafından yönetiliyor. 25 terminalin de işleticisi aynı grup. Pazarlama yapıyor, fuarlara katılıyor, çalışanlarını profesyonel seçiyor. İzmir’de de benzer bir model uygulanmalı. Bu iş sürdürülebilir olmalı; bir defalık yatırım yetmez, sürekli yenileme gerekir.”
“Limanı kapatmak, İzmir’in kalbini durdurmak olur”
İzmir Limanı’nın geleceğine sadece devletin değil, İzmir halkının da yön vermesi gerektiğini belirten Öztürk, şehrin limanıyla nefes aldığını ifade etti :
“Bu liman İzmir’in kalbidir. Halk karar vermeli: kalsın mı, kalksın mı? Eminim herkes kalmasını ister. Dünya şehirlerinde limanlar şehir merkezinde, biz neden çözemeyelim? Limanı kapatmak İzmir’in kalbini durdurmak olur.”
“Körfez’in kirliliği İzmir’in kanayan yarası”
Körfez’deki çevre sorunlarına da değinen Öztürk, kirliliğin yüzde 95’inin kara kaynaklı olduğunu belirtti :
“Bayraklı’da oksijen sıfır, azot oranı çok yüksek. Deniz kaynaklı kirlilik yüzde 3’ü geçmiyor. Atıklarımızı arıtmadan körfeze veriyoruz. Belediye adımlar atıyor ama yılların ihmali kolay telafi edilemez. Biz de çocuklara denizin önemini anlatmak için okullarda denizcilik kulüpleri kurduk.”
“İzmir’in lojistik gücü Aliağa ve Kemalpaşa ile birleşmeli”
Öztürk, Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nin İzmir Limanı için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, demiryolu bağlantısının Aliağa Limanları ile entegre bir planlama gerektirdiğini söyledi :
“Kemalpaşa, İzmir Limanı’na besleyici rol oynayacak. İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener bu konuda önderlik yaparsa bu işi çözeriz.”
“İzmir’e limansız bir misyon biçmek yanlış olur”
İzmir Limanı’nın derinliğinin şu anda –11 metre olduğuna dikkat çeken Öztürk, bu nedenle sadece küçük gemilerin limana girebildiğini söyledi:
“Aliağa’da böyle bir problem yok, her geçen gün trafik artıyor. İzmir Limanı’nı kapatıp kente limansız bir misyon biçmek yanlış olur. Liman, üretimin, ticaretin ve ihracatın barometresidir.”
“Yunan Adaları seferleri tek taraflı işliyor”
Ege’de artan Yunan Adaları seferlerinin ekonomik dengesizliğine de dikkat çeken Öztürk, “Bir buçuk milyon Türk vatandaşı Yunan Adalarına gidiyor ama bu akış tek taraflı. Turizm gelirinden söz ediyoruz ama turizm giderinden kimse bahsetmiyor. Antalya yılda 18 milyon turist ağırlarken İzmir’e sadece 1 milyon kişi geliyor. Kruvaziyer turizmini canlandırmak istiyorsak önce liman altyapısını çözmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Yeni süpürge iyi süpürür”
Programda yeni dönem için aday olmayacağını açıklayan Öztürk, sözlerini şu ifadelerle tamamladı :
“Denizciliğe, Türkiye’ye ve İzmir’e borçluyum. Bu görevler gönüllülük esasına dayanıyor. Elimden geleni yaptım. Ama yeni süpürge iyi süpürür. Genç isimler gelmeli, çünkü uzun soluklu yönetimlerde körlük oluşuyor.”
The post Öztürk : “İzmir Limanı kaderine terk edildi” appeared first on Haber Denizde.
HABER DENIZDE Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
5 Kasım 2025 – 12:12


