Trump’ın TRIPP’i

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nin (UTİKAD) Ocak 2025’te bildirdiğine göre; Çin’den Avrupa’ya taşınan yıllık 10 milyon konteynerin %96’sı denizyolu, %4’ü ise demiryolu ile taşınmaktadır. Avrupa’ya demiryolu ile yıllık 400.000 konteyner de, aslında Çin’in iç kesimlerindeki fabrikalarda üretildikleri için zorunlu olarak gemi yerine, tren vagonlarına yüklenmektedir. Yoksa, denize yakın olsaydı, bahsedilen 400.000 Çin konteyneri de, tren vagonları yerine gemilere yüklenirdi. Denizler kurumadığı veya güçlü bir deniz ablukası ile karşılaşılmadığı sürece, ucuz deniz yolu taşımacılığı vazgeçilmezdir.

Peki Çin’den Avrupa’ya gönderilen yıllık 10 milyon konteynerden 400.000’i, “Türkiye’den geçen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu yani ‘Orta Koridor’ ile mi, yoksa Rusya’dan geçen Trans-Sibirya Demiryolu Hattı ile yani “Kuzey Koridor” ile mi taşınıyor?” Bakalım…

Son yazılarımda, Türkiye’de dış ticarete konu olan taşımacılıkta demiryolu kullanımının ağırlık bakımından, ihracatta %0,85; ithalatta da %0,32 oranında ve ezici çoğunlukla Avrupa yönlü olduğunu yazmıştım. Sınır aşan demiryolu taşımacılığımız, 2023’te toplam 2,2 milyon ton yük taşıyabilmiş. Açıkçası komik bir rakam…

2017’de “Pekin’den Londra’ya” sloganı ile davul-zurna çalınarak açılan yıllık 6,5 milyon ton kapasiteli Bakü-Tiflis Kars Demiryolu ile taşınan yük miktarı nedir? UTİKAD raporlarına göre, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’ndan Mayıs 2024’e kadar, -yani 6,5 yıllık ilk döneminde- yalnızca 1 milyon 470 bin ton yük taşınmış. İdeal olarak 6,5 yılda 42 milyon ton taşınması planlanan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu 1,5 milyon ton bile taşıyamamış. Anlayacağınız 2024 ortasına kadar Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nda yük kapasitesinin yalnızca %3,5’i kullanılmış, %96,5’i atıl kalmış… Anadolu Ajansı’nın 2 Ağustos 2025’te yaptığı habere göre 2025’te de önemli bir değişiklik olmamış: Yıllık 6,5 milyon ton yük taşıma kapasiteli Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nda 2025’in ilk 7 ayında yalnızca 0,25 milyon ton yük taşınmış. Buna göre Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’ndaki kapasite kullanımı, %6,5’e çıkabilmiş… Tonla para harcandığı hâlde, açıldıktan 8 yıl sonra bile, %93,5’i ataletten kurtulamamış bir demiryolu hattına hâlâ ciddi bir performans sorgusunun yapılmayışı bile apayrı bir problemdir. Böylesi atıl bir demiryolu hattının yük kapasitesini 2030’a kadar yıllık 17 milyon tona artırma çabası ise başka bir sorundur.

Türkiye, Çin’den Avrupa’ya demiryolu ile gönderdiği yıllık 400.000 konteyneri kendi üzerinden taşıyabilmek için Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın, yani “Orta Koridor”un Türkiye’deki 76 kilometrelik kısmını inşa edip 2017’de işletmeye açmıştır. Fakat, rakamlardan da anlaşılacağı üzere Çin, “Orta Koridor” yerine “Kuzey Koridor”u tercih etmektedir. “Orta Koridor”dan 2.000 kilometre daha uzun olduğu hâlde Çin, neden “Kuzey Koridoru”nu tercih ediyor? Cevabı basit: Çünkü, “Kuzey Koridoru”, kesintisiz olarak Rus topraklarından geçer. Daha açık ifade etmek gerekirse; Çin’in yıllık 400.000 konteynerlik küçük bir kısım malı, Avrupa’ya taşımak için kullandığı “Kuzey Koridoru”, 2.000 kilometre daha uzun olsa da, “Orta Koridor” gibi Batı emperyalizminin cirit attığı 4 Asya ülkesinden geçmek zorunda kalmaz, yani kesintiye uğrama riski yoktur.

Anlayacağınız, Türkiye’den geçen “Orta Koridor”un Rusya-Çin ilişkileri bozulmadıkça verimli olarak işletilmesi olanaksızdır ve yılda birkaç yüz bin ton taşıyarak durumu idare etmeye devam eder. Çin-Avrupa arası konteyner taşımacılığının %96’sının denizden, kalanının da “Kuzey Koridoru”ndan taşınmaya ısrarla devam ettiği bir konjonktürde “Orta Koridor”u “Pekin’den Londra’ya en hızlı güzergâh” sloganı ile tanıtmak yararsızdır. Çin-Avrupa transit demiryolu taşımacılığının “Kuzey Koridoru”nun yanı sıra “Orta Koridor”a da yönelmesini sağlayabilecek tek koşul, Batı emperyalizminin Çin’e ve/veya Rusya’ya savaş açmasıdır. Yani, bir dünya savaşı çıkar ve uzun sürerse, “Kuzey Koridor”un kapasitesi yetersiz kalacağı için Çin ve/veya Rusya, “Orta Koridor”a da gereksinim duyacaktır.

ZENGEZUR SAVAŞ KORİDORU

Verimsiz de olsa Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın yedeği olarak Zengezur’a Azerbaycan-Nahçıvan-Türkiye bağlantısını sağlayacak transit bir demiryolu hattının inşa edilmesi, yıllardır konuşulan bir konu olmuştur. “İkinci Dağlık Karabağ Savaşı”, 10 Kasım 2020’de Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanınca Ermenistan’ın Zengezur direnci kırıldı ve Rusya’nın arabuluculuğunda imzalanan ateşkes antlaşması, Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki kara bağlantısını şart koştu. Yani, Iğdır’a komşu Azerbaycan toprağı Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki kara bağlantısının kurulması, ateşkesin koşulu hâline geldi. 2020-2025 arasında, Ermenistan Zengezur’da kendi kontrolünde “Barış Kavşağı Projesi”ni önerirken; Ermenistan ve Rusya ile kara bağlantısının kesileceğini düşünen İran da kendi toprakları üzerinden geçecek “Aras Demiryolu Koridoru”nu teklif etti.

Transit koridor için Ermenistan ve İran’ın ümitsizce önerdikleri bu projeler, süratle rafa kaldırılırken;

– Türkiye’de 11 Ocak 2025 tarihinde yayınlanan ve 223,6 kilometrelik Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Yüksek Standartlı Hattı Projesi’nin inşasına “acil” başlanmasını isteyen 9397 sayılı “Cumhurbaşkanı Kararı”,

– Ayrıca, Trump’ın Şubat 2025’te, “Zengezur”u konuşmak için Azerbaycan ve Ermenistan’a ABD özel temsilcisi Witkoff’u göndermesi dikkatlerden kaçmadı.

Azerbaycan’dan Zengezur’a uzanacak 110,4 kilometrelik demiryolu ile 104 kilometrelik otoyolun inşasına başlandığı sıralarda; TCDD de, Kars’tan Nahçıvan sınırına uzanacak 223,6 kilometrelik çift hat demiryolu için gerekli 3,8 milyar doların %74’üne denk gelen 2,8 milyar dolar tutarındaki dış borcu, Temmuz 2025 ayında, Japonya, İsveç, Avusturya ve Körfez Arap ülkelerinden sağladı.

Azerbaycan tarafında demiryolu inşası başlamış ve Türkiye tarafında da demiryolu inşa hazırlıkları hızlanmış iken; Ermenistan tarafındaki 43 kilometrelik transit koridorun nasıl ve kim tarafından yapılıp işletileceği konusu kamuoyu tarafından anlaşılamamıştı. 8 Ağustos 2025’te, Beyaz Saray’da ve ABD’nin arabuluculuğuyla imzalanan Azerbaycan-Ermenistan Mutabakatı, konuya netlik kazandırdı. Anlaşmaya göre, Ermenistan’ın Zengezur bölgesinden geçecek demiryolu, karayolu, enerji ve doğal gaz boru hatları ile fiber optik kabloların işletmesi 99 yıllığına ABD’ye verilmiş oldu. Anlaşma metninde, Zengezur Koridoru yerine kullanılan isim de ilginçti: “Trump Route for International Peace and Prosperity (TRIPP)”, yani “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Yolu…”

Böylece ABD, Çin veya Rusya ile yapacağı dünya savaşlarında, “Kuzey Koridoru”nun kapasitesinin yetmemesi hâlinde “Orta Koridoru” da kullanmak isteyecek Çin ve Rusya’nın ilave lojistik yollarını tıkamış oldu. ABD için çok akıllıca… Ya Türkiye için “akılcıl” mı?

TRIPP Anlaşması imzalandıktan 2 hafta sonra, Kars’tan Nahçıvan sınırındaki Dilucu’na uzanan, yıllık 15 milyon ton yük taşıma kapasitesine sahip olacak 223,6 kilometrelik demiryolu inşasına başlandı. TRIPP hattı ile birleşmek üzere inşasına başlanan ve 2,8 milyar dolarını borçlanarak 3,8 milyar dolara inşa edeceğimiz Kars-Dilucu Demiryolu Hattı’nın 2029’da açılması planlıdır.

Barış zamanında sinek avlayan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’na, dünya savaşları zamanında büyük paralar kazandırmak isteyen Türkiye; bu hatta ilaveten yine barış zamanında sinek avlayacak, ama dünya savaşları zamanında yüksek kazandıracak Zengezur Demiryolu Hattı’nın peşindeydi. “Pekin’den Londra’ya” hayali ile yanıp tutuştuğumuz Zengezur Koridoru, 99 yıllığına ABD’nin eline düştüğüne ve adı da artık Trump’ın “TRIPP” Koridoru olduğuna göre; doğu-batı istikametli sınır geçen demiryolu hatlarımız barışta da dünya savaşlarında da sinek avlayacağa benziyor…

Cevabını bulmakta zorlandığım sorular şunlar: Çin’in dış ticaret malları, demiryolu hatlarımızı kullanamadığına ve kullanamayacağına göre;

– Yıllık olarak taşıtabilecek 500.000 ton yükü bile bulamadığımız yıllık 6,5 milyon ton kapasiteli Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın taşıma kapasitesini neden yıllık 17 milyon tona çıkarmak için para harcayacağız?

– ABD’nin yolu kesmek için tam ortasına oturduğu Zengezur Koridoru’na

-pardon, Trump’ın TRIPP’ine- bağlanmak için neden 3,8 milyar dolar para harcayıp yıllık 15 milyon ton yük kapasiteli demiryolu inşa edeceğiz?

Üstelik, Ermenistan’dan geçecek 43 kilometrelik TRIPP’in güvenliğini de ABD özel askerî şirketleri sağlayacak. Yanı başımıza konuşlanacak emperyalist özel askerî şirketleri, bilmeyen için belki bir anlam ifade etmez ama aslında ABD Ordusu’ndan daha tehlikelidirler. Zengezur’a yerleştirilecek emperyalist özel askerî şirketlerden ne beklemek gerektiğini haftaya yazacağım…

Halil Özsaraç