Ekonomim.com – 2014’te başlatılan “Green Port / Yeşil Liman” projesi kapsamında 2019 yılına kadar 20 liman, çevre yönetimi ve sürdürülebilirlik kriterlerini sağlayarak “Yeşil Liman” sertifikası almaya hak kazanmıştı. Ancak 2023 yılında yönetmelikte yapılan değişiklikle, sertifikaların korunabilmesi için ek koşullar getirildi ve tüm limanlara bir yıl içinde yeniden başvuru yapma zorunluluğu getirildi.
Yeni düzenleme, çevre yönetimi ve enerji verimliliği konularında daha sıkı denetimler, kapsamlı raporlama yükümlülükleri ve yatırım gereklilikleri içeriyor. Bu süreçte limanları denetlemek ve sertifikasyon sürecini yürütmek üzere yetkilendirilmiş bir kuruluş görevlendirildi.
Ancak uygulamada, gönüllülük esasına dayalı Yeşil Liman projesine katılan işletmeler, ağırlaşan koşullar ve teşvik eksikliği nedeniyle beklemeye geçti. Böylece Türkiye’deki tüm limanların “yeşil” statüsü sona erdi.
Sektör temsilcileri, getirilen 14 ayrı koşulun mevcut liman altyapısı ve finansman imkanlarıyla uygulanamayacak kadar ağır olduğunu belirtiyor. Yatırım maliyetlerinin büyük kısmının işletmelere yüklenmesi de gönüllü katılımı caydıran bir diğer unsur olarak değerlendiriliyor.
Bu kapsamda yalnızca BOTAŞ’ın, yeni yönetmelikte tanımlanan “Yeşil Liman” sertifikasını almak üzere resmi başvuru yaptığı ve yetkilendirilmiş kuruluş tarafından denetim sürecine alındığı öğrenildi.
Sahil elektriği zorunluluğu
Yeni yönetmelikte öne çıkan unsurlardan biri olan “sahil elektriği” (shore power) zorunluluğu, limanlar açısından ciddi yatırım maliyeti doğuruyor. Limanlarda gemilere kıyıdan elektrik verilmesi, faaliyetler sırasında ortaya çıkan sera gazı emisyonlarını azaltmak açısından küresel ölçekte zorunlu tutulurken, AB ülkelerinde bu tesislerin kurulumu için mali destek sağlanıyor.
Türkiye’de ise sahil elektriği yatırımlarının tüm finansman yükü liman işletmelerine bırakılmış durumda. Bu da, gönüllülük esasına dayanan yeşil liman sürecini neredeyse durma noktasına getirdi.
Sektör yetkilileri, yalnızca maliyetin değil, mevzuattaki boşlukların da süreci zorlaştırdığını ifade ediyor. Şu anda Türkiye’de limanların gemilere elektrik sağlamasına ilişkin EPDK tarafından tanımlanmış özel bir düzenleme veya abone grubu bulunmuyor. Liman işletmeleri elektrik satışı yapabilmek için yetkilendirilmek zorunda olsa da, hangi fiyat tarifesinin uygulanacağı ve altyapı yatırımlarının nasıl değerlendirileceği belirsizliğini koruyor.
Mevzuatla birlikte gelen sertifika iptali
Yeni yönetmeliğe göre, daha önce Yeşil Liman sertifikası bulunan tesislerin yayımdan itibaren bir yıl içinde sertifikalarını yenilemeleri gerekiyordu. Bu süre boyunca sertifikalar askıya alınmadı ancak yenileme yapılmadığı takdirde teşviklerden yararlanma hakkı kaldırıldı.
Belirlenen sürede başvuru yapmayan tesislerin belgeleri iptal edildi. Böylece 11 yıldır çevreyle uyumlu operasyonlar için çaba gösteren limanların tümü, “yeşil liman” statüsünü kaybetti.
Teşvikler belirlendi
Yeni yönetmelikle Yeşil Liman sertifikası almak isteyen işletmelere sınırlı teşvikler sunuldu. Sektör, koşulları ağır; destekleri ise yetersiz buluyor.
Yeni Yeşil Liman Yönetmeliği kapsamında, gönüllülük esasına göre üç yıl süreyle verilecek sertifikaya sahip kıyı tesislerinin bir dizi idari ve finansal teşvikten yararlandırılması öngörüldü. Ancak sektör temsilcileri, getirilen 14 koşulun da uygulanabilirliğinin düşük olduğunu belirtiyor.
Yönetmelik uyarınca Yeşil Liman Sertifikası alan tesislere sağlanacak teşvikler şöyle sıralandı :
Kıyı Tesisi İşletme İzni ve Tehlikeli Yük Uygunluk Belgesi süreleri iki yıl uzatılacak.
İşletme İzni Belgesi sörvey hizmet bedeli alınmayacak.
Konteyner tartım tespit hizmeti için Bakanlık ücretinden muafiyet sağlanacak.
Yetki belgesi, ruhsat, sertifika gibi izin belgelerinin yenilenmesinde, bakanlık döner sermaye ücretlerinde indirim veya muafiyet uygulanacak.
Yeşil Limanlara bir yıl içinde gelen otuz gemiye Türk Boğazları’ndan geçiş önceliği tanınacak.
Yeşil Liman olmak için 14 şart
Yeni sistemde “Yeşil Liman” statüsü alabilmek için kıyı tesislerinin çevre, enerji, atık yönetimi ve acil durum konularında kapsamlı yükümlülükleri yerine getirmesi gerekiyor. Yönetmelikte belirtilen 14 koşul şöyle :
Enerji kimlik belgesi : Tesis binaları, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği kapsamında belge almak zorunda.
Yenilenebilir enerji : Enerji tüketiminin en az %5’i yenilenebilir kaynaklardan sağlanacak.
Elektrikli ekipman : Ana elleçleme ekipmanlarının %50’si ya da toplam enerji tüketiminin %50’si elektrikli olmalı.
Emisyon ölçümü : Fosil yakıtla çalışan iş makineleri ve araçların egzoz emisyon ölçümleri her yıl yapılacak. Emisyon değerleri artarsa, önceki seviyenin altına indirilmesi için önlem alınacak.
Sahil elektriği (OPS-Cold Ironing) : Dökme sıvı ve sıvılaştırılmış gaz elleçleyen tesisler hariç, talep eden gemilere kıyıdan elektrik bağlantısı sağlanacak.
Sıfır atık yönetim sistemi : Tesiste sıfır atık sistemi kurulacak ve sürdürülebilir şekilde işletilecek.
Su-yağ ayırıcı ve yağmur suyu geri kazanımı : Yağmur suyu kanallarının kirlenmesini önlemek amacıyla su-yağ ayırıcı sistem kurulacak, çatı suları toplanarak yeniden kullanılacak.
Yük kirliliği önlemi : Dökme yük elleçlemesinde zemin kirlenmesini önlemek için temas engelleyici sistem kurulacak.
Zemin sızdırmazlığı : Sıvı dökme yük elleçleyen tesislerde kirliliği önlemek için zemin sızdırmazlığı ve bariyer sistemleri oluşturulacak.
Acil müdahale donanımı : Depolarda ekipman envanteri düzenli tutulacak; gerekli malzemelerin %50 fazlası hazır bulundurulacak.
Hatıra ormanı : Her kıyı tesisi kendi adına bir hatıra ormanı oluşturacak.
Çöpkapar : Deniz yüzeyindeki çöplerin toplanması için en az iki adet çöpkapar bulundurulacak.
Kıyı temizliği : Her yıl en az iki plajda kıyı temizliği yapılacak.
Elektrikli araç altyapısı : Liman otoparklarında en az iki adet araç şarj ünitesi kurulacak.
Yönetmelikle birlikte Yeşil Liman sertifikası almak isteyen işletmelerin, bu koşulları yerine getirerek yetkilendirilmiş kuruluş tarafından denetlenmesi gerekiyor. Ancak sektör temsilcileri, özellikle enerji dönüşümü ve sahil elektriği yatırımlarının yüksek maliyetleri nedeniyle sürecin özel sektör için sürdürülebilir olmadığını ifade ediyor.
Askıya alınan Green Port Projesi
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü (DTGM) ile Türk Standartları Enstitüsü (TSE) arasında 16 Aralık 2014’te imzalanan protokol çerçevesinde “Yeşil Liman / Eko Liman” projesi başlatılmıştı. Proje kapsamında 2017 yılında 11 liman Yeşil Liman / Eko Liman sertifikası aldı. 2019 yılına gelindiğinde bu sayı 20’ye yükseldi.
İşte “eski” yeşil limanlar :
Aksa Limanı, Altıntel Limanı, Asyaport, Bodrum Kruvaziyer Limanı, Borusan Limanı, Egeport, Evyapport, Hopaport, Kumport, Limakport, Limaş Limanı, Marda, Marport, Petkim Limanı, Solventaş, Nemport, Efesanport, QTerminals Antalya, Poliport ve Samsunport, düzenlenen törenlerle Yeşil Liman sertifikasını alan limanlar arasında yer aldı.
Projenin hedefleri
Yeşil Liman / Eko Liman projesiyle; liman işletmelerinin çevreye ve iş sağlığına duyarlılığının en üst düzeye çıkarılması, liman kalite yönetim sistemlerinin geliştirilerek uluslararası rekabet gücünün artırılması hedeflenmişti. Ayrıca projenin bölgesel düzeyde yaygınlaştırılarak limanların uluslararası bir marka haline getirilmesi ve liman tesislerinde belirlenen “Yeşil Liman Sektörel Kriterleri”nin tüm uluslararası trafiğe açık limanlarda uygulanarak yeknesaklık sağlanması amaçlanmıştı.
Bu kapsamda, projeye katılan limanların TSE onaylı ISO 9001, ISO 14001 ve OHSAS belgelerini alması zorunlu tutulmuş, ancak projeye katılım gönüllülük esasına dayandırılmıştı.
The post “Yeşil” limanımız kalmadı appeared first on Haber Denizde.
HABER DENIZDE Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
13 Kasım 2025 – 14:12


