ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve üst düzey bir askeri komutan, Karayipler’de şüpheli bir uyuşturucu teknesine düzenlenen saldırıda hayatta kalanların öldürülmesi nedeniyle eleştirilerin odağında. Savaş yasalarına göre, savaş alanındaki hayatta kalanlar kurtarılmalı ve koruma altına alınmalı.

Beyaz Saray, ikinci bir saldırının yapıldığını doğrularken, bu saldırının ilk saldırıda hayatta kalanları hedef aldığı belirtiliyor. Demokratlar, bu durumun savaş suçu olabileceğini vurguluyor.

Hegseth, operasyonu canlı izlediğini ve yasal olduğunu savunuyor. Saldırının gerekçesi, ABD’nin terörle mücadele sırasında kullandığı “tehdit oluşturan kişilerin etkisiz hale getirilmesi” mantığıyla benzer.

Soru işaretleri üç ana noktada yoğunlaşıyor:

1. Hegseth’in emri neydi? İlk saldırı sonrası, teknedeki hayatta kalanların da öldürülmesi yönünde emir verildiği iddia ediliyor. Pentagon ve Beyaz Saray, detaylı açıklama yapmayı reddetti.

2. Adm. Bradley ikinci saldırıyı neden emretti? Bradley’in kararı, Hegseth’in ilk emri ve istihbarat raporlarına dayanıyor. Ayrıca, karar sürecinde askeri hukuk danışmanları yer aldı.

3. Ölenler kimdi ve ABD için tehdit oluşturuyor muydu? Hegseth’in gerekçesi, yasa dışı uyuşturucu taşıyanları ABD için tehdit olarak görmesiyle ilgili. Hukuk uzmanları ise uyuşturucu kaçakçıları ile teröristler arasında kıyaslama yapılmasının doğru olmadığını belirtiyor.

Kongre üyeleri, saldırının detaylarını öğrenmek ve olası hukuki ihlalleri incelemek için çalışmalarını sürdürüyor. ABD’deki siyasi ve hukuki tartışmalar, operasyonun meşruiyeti ve savaş yasalarına uygunluğu konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.