Türkiye’nin denizlerinde yürütülen bilimsel çalışmaların odağında, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsüne bağlı R/V ALEMDAR II araştırma gemisinin deneyimli mürettebatı bulunuyor. Müsilaj krizinden Haliç’in temizliğine, kıyısal ekosistemlerin düzenli izlenmesinden oşinografik ölçümlere kadar pek çok kritik çalışmada bilim insanlarının sahadaki en büyük desteği bu ekip sağlıyor.

Mürettebat, araştırmacıların ihtiyaç duyduğu su numuneleri, su kolonu verileri, oşinografik ölçümler ve kıyı profilleri gibi temel verilerin doğru, güvenli ve kesintisiz şekilde toplanmasını sağlıyor. Yıllara dayanan deniz deneyimi, Türkiye’nin denizlerindeki değişimlerin düzenli şekilde izlenmesine doğrudan katkı sunuyor.

 Süvari Murat İnan, 25 yıldır sahada

Geminin birinci kaptanı 53 yaşındaki Murat İnan, 25 yıldır enstitü bünyesinde çalışıyor. Mesleğe 1996’da ticari gemilerde başlayan İnan, 2000 yılında araştırma gemisi R/V ARAR’da ikinci kaptan olarak göreve başladı. ARAR’ın hizmet dışı kalmasının ardından 15 yıldır R/V ALEMDAR II’de süvari olarak görev yapıyor.

Ticari gemilerle araştırma gemilerinin çalışma koşullarının birbirinden tamamen farklı olduğunu vurgulayan İnan, kıyıya yakın çalışmanın kendilerini çok daha profesyonel hale getirdiğini belirtiyor :

“Ticari gemilerde kıyıya yarım mil yaklaştığımızda bile kaza olmasın diye büyük tedbir alırdık. Burada ise örnek alabilmek için 1–2 metre derinliğe kadar yanaşabiliyoruz. Bu, kendi mesleğimizde kıyıyla olan korku perdesini kaldırdı.”

Bilimsel operasyonların bazen bir ay, bazen bir hafta sürdüğünü ifade eden İnan, denizde çalışmanın en zor yanının aileden uzak kalmak olduğunu söylüyor. Yine de yaptığı işin öneminin her şeyi unutturduğunu şöyle anlatıyor :

“Böyle bir yerde çalışmak, herkesin göz önünde tuttuğu konularda bir rolümün olması beni mutlu ediyor.”

İnan, Haliç’in temizliği ve müsilaj sürecinde kritik görevler üstlendiklerini hatırlatarak, yapılan ölçümlerin bölgenin korunmasına doğrudan katkı sağladığını ifade ediyor.

“Bu çalışmaların içinde olmak insanı gururlandırıyor”

Geminin ikinci kaptanı 43 yaşındaki Yasin Denizman, 7 kuşak denizci bir aileden geliyor. Denizman, 2005’te R/V ARAR’da çımacı olarak başladığı görevine, yoğun çalışmalarıyla yükselerek bugün R/V ALEMDAR II’nin ikinci kaptanı olarak devam ediyor.

Ailesindeki denizcilik geleneğini ve çocukluk tutkusunu mesleğe dönüştürdüğünü anlatan Denizman, gemiye duyduğu bağlılığı şu sözlerle dile getiriyor :

“R/V ALEMDAR II bizim için bir gemiden fazlası, adeta evladımız gibi. Bu geminin ne işe yaradığını öğrendikçe, yaptığınız işin bilimsel tarafı sizi çok daha fazla içine çekiyor.”

Bilimsel çalışmalara sağlanan katkının önemine vurgu yapan Denizman, Haliç’in eski halini hatırlatarak şunları ekliyor :

“Çocukluğumuzda Haliç’in yakınından bile geçilmezdi. Bugün bu araştırmalar sayesinde ekosistem nefes alıyor. Bu çalışmaların içinde olmak insanı gururlandırıyor.”

Denizman, küçük oğlunun da denize meraklı olduğunu belirterek denizciliğin ailede kuşaktan kuşağa aktarılan bir meslek olduğunu söylüyor.

“Onlar olmasa işimizi yapamayız”

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cem Gazioğlu, mürettebatın çalışmaların “görünmeyen kahramanları” olduğunu vurguluyor :

“Nesilden nesile aktarılan çok ciddi bir bilgi ve deneyime sahipler. Hatta birçok durumda bu tecrübe, akademisyenlerden bile fazla olabiliyor.”

Doktor Öğretim Üyesi Güzin Gül ise özellikle örnekleme süreçlerinde mürettebatın rolünün vazgeçilmez olduğunun altını çiziyor :

“Numune alımı, korunması ve sert hava koşullarında güvenliğin sağlanması tamamen onların profesyonelliğine bağlı.”

Araştırma Görevlisi Dr. İlayda Destan Öztürk, deniz bilimlerindeki disiplinler arası çalışmanın ancak mürettebatla omuz omuza yürüyebildiğini belirterek şunları söylüyor :

“Denizden alınan örneklerin birbirine karışmaması kritik. Bu süreçte gemi personelinin yardımı olmadan çalışma yürütmek mümkün değil.”

The post Deniz araştırmalarının “görünmeyen kahramanları” appeared first on Haber Denizde.