Eylül ayı ortasında ABD Pasifik Kuvvetleri Komutanı Oramiral Harris, Senato’da yasama çalışmasıyla ilgili bir oturuma davet edildi ve Çin deniz gücü hakkındaki görüşlerini açıkladı. Şahin ve maceracı kişiliği ile tanınan Amiral Harris, Senatodaki konuşmasında Güney Çin Denizindeki adalarda Çin Deniz Kuvvetlerinin üç ayrı hava alanı inşa etmesinin ve adacıkları askerleştirmelerinin ciddi endişelere neden olduğunu ve bölgedeki tüm ülkelere tehdit teşkil ettiğini açıkladı. Ayrıca ABD Deniz Kuvvetleri unsurlarının (savaş gemisi ve uçaklar) gerçekte doğal ada olmayan (üzerinde hava alanı olan suni adacıkları kast ediyor) söz konusu oluşumlar üzerinde uçuş ve seyir serbestisini kullanması gerektiğini vurguladı.
ABD’nin Rota Değişikliği. Böylelikle bir asker, yasamanın en üst kurumu olan Amerikan Senatosundaki siyasetçilere, gelişen Çin deniz gücüne karşı gerekirse güç kullanılması gerektiğini tavsiye etmiş oldu. Amiral Harris’in bu açıklamalarına Çin Dışişlerinden sert bir yanıt geldi. Sözcü Hong Lei, Çin’in bu yorumlardan son derece endişelendiğini ve ülkesinin seyir serbestisi adına egemenlik ve güvenliğine karşı oluşabilecek gelişmelere karşı koyacağını açıkladı. Bu açıklamalardan yaklaşık 3 hafta sonra da, bu kez ABD Pasifik Donanma Komutanı Oramiral Scott Swift, Sidney/Avustralya’da katıldığı bir Deniz Kuvvetleri konferansında medya önünde dolaylı bir şekilde Çin Deniz Kuvvetlerini uyardı. Amiral Swift konuşmasında Çin’in adını açık olarak vermese de, ‘’Bazı devletler denizlerin serbestiyetini istedikleri zaman kaldırabilecekleri ya da kendi iç hukuklarına göre düzenleyebilecekleri şeklinde görüyorlar ve uluslararası hukuku yeniden yorumluyorlar…Bazı devletler kendi Münhasır Ekonomik Bölgeleri içinde açık denizlerin serbestiyetini kısıtlayacak ve deniz hukuku ile uyumlu olamayacak tarzda, karasularındaki haklara benzer uygulamalar içine giriyorlar…Basit izah edeyim. Biz bütün dünya ülkeleri için denizlerin serbestiyetini kullanmaya devam edeceğiz. Zira bu sorumluluktan ve yükümlülükten kaçmanın tek bir ülkenin deniz çıkarlarından çok daha fazlasını risk altına alacağını geçmiş acı tecrübelerden biliyoruz.’’
Başka Amerikan yetkilileri de Çin’in söz konusu devlet uygulamalarını eleştirirken, ABD Donanmasının Güney Çin Denizinde daha fazla varlık göstereceğini deklare ettiler. Çin ise kendi uygulamalarının düşmanca bir hareket olmadığını, tamamen egemenlik hakkı olarak kullanıldığını açıkladı. Ayrıca ABD’ye Güney Çin denizinde kışkırtmalarda bulunmaması ve donanma varlığını artırmaması ikazında bulundu.
Amerikan Amiralleri Neden Konuşuyor? Bu açıklamalar, son yıllarda alışılan Amerikan pratiğinin dışına çıkıldığının bir göstergesini oluşturuyor. Amerikalı amiraller gerek Kongrede gerekse askeri ortamda Çin’i rakip gösterecek açıklamalardan özellikle kaçınıyorlardı. ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı bir ay önce değişti. Eski Komutan Amiral Greenert, Çin’i değil eleştirmek neredeyse her altı ayda bir Çinli muhatabıyla bir araya geliyordu. Yeni Komutan Amiral Richardson, her iki Amirale yetki vermese bu konuşmalar yapılamazdı. Söz konusu iddialar Güney Çin ve Doğu Çin Denizlerinin ihtilaflı sularındaki Çin devlet uygulamalarına bir ikaz olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca küresel çapta her cephede geri çekilme içinde olan ABD, asıl ağırlık merkezi olan Pasifik cephesinde asla bir geri çekime olmayacağı mesajını da vermeye çalışıyor.
Rus-Çin işbirliğine karşı Japonya ile gövde gösterisi. Bu söz düellosunun tam ortasına Rus Hazar Filotillasının tarihsel önemdeki 7 Ekim 2015 günü gerçekleşen gezgin füze saldırısı oturdu. Daha da ilginci geçen 12 Ekim 2015 günü Japonya Çin’e karşı büyük bir gövde gösterisi olarak Japon Deniz Kuvvetleri Gününde 40 parça savaş gemisinin katıldığı büyük bir donanma resmi geçidi icra etti. Daha da ilginci her üç yılda bir tekrar eden bu resmi geçitte bölgeye yeni gönderilen ABD’nin en yeni uçak gemilerinden USS Ronald Reagan da yer aldı. Japon Başbakanı Abe, tören sırasında Amerikan uçak gemisine geldi. Bu tarihsel bir ilk oldu. Gemiler geçidine Japonya’nın bölgesel rakibi Güney Kore de bir savaş gemisi ile katıldı. Eylül ayı içinde Japon Parlamentosu meşru müdafaa dışında savunmayı kısıtlayan anayasal düzenlemeleri değiştirmiş ve ‘’Japonya saldırıya uğramasa bile, diğer ülkelerle savunma işbirliği yapabilir düzenlemesini getirmişti. Böylece, Japonya’nın Amerikan çıkarları uğruna Pasifik’te çok daha esnek ve dinamik şekilde kullanılmasının yolu açılmıştı.
ABD Pasifik’te yığınaklanıyor. Tüm bu gelişmeler, Obama yönetiminin Asya Pasifik Bölgesine verdiği önemin de bir göstergesi. İran ile anlaşma sonrası, ilk kez Basra Körfezinde Amerikan uçak gemisi bulunmuyor. En ciddi Amerikan dergileri ve gazeteleri ‘’Ortadoğu’da ABD Barışı bitti’’ başlıkları atabiliyor. Tüm bu gelişmeler Pasifik cephesinde durumun çok ciddi boyutlarda geliştiğini gösteriyor. O nedenle Türkiye’deki ve Ortadoğu’daki gelişmelerle Rusya’nın Ortadoğu’daki oyuna aktif girişindeki zamanlamaya Güney ve Doğu Çin Denizindeki gelişmeler perspektifinden bakmakta yarar var. Zira, ABD’nin acelesi var. Pasifik bekleyemez. Ortadoğu’da Kürt koridoru ne kadar hızlı oluşursa, Amerikan kaynaklarının Çin’e ve Rusya’ya karşı Pasifik te konuşlandırılması o kadar hızlı olur. Aksi takdirde Ortadoğu’da oyalanan ABD Pasifikteki çıkarlarını kaybeder ki bu aynı zamanda hegemonyanın el değiştirmesidir.
Cem Gürdeniz