Ana muhalefet Partisi Dış İlişkiler Danışmanı eski Washington DC Büyükelçisi bir milletvekili, meclisteki konuşmasında mavi vatana “masal” demiş. Mavi vatanın 21. yüzyılda Batı emperyalizmi tarafından denizlerden kıtaya itilen Türkiye’nin bir direniş manifestosu olduğunun bilinmediğini sanmıyorum. Mavi Vatanın bir jeopolitik yöneliş olarak Türkiye’nin denizcileşmesi ve denizlerdeki çıkarlarının korunarak geliştirilmesinin bir sembolü olduğunun bilinmediğini de sanmıyorum. O halde mavi vatana masal demenin ardında başka saikler aramak gerekir. Mavi vatana masal demek: 1.Kısaca Doğu Akdeniz’de ve Ege’de 200.000 kilometrekarelik kıta sahanlığımızdan vazgeçerek AB ve ABD’nin dayattığı Sevilla haritasına evet demektir.
2.Ege’de Türkiye’nin Akdeniz’e doğrudan erişimini kesecek şekilde Yunan Karasularının 12 mile çıkmasına evet demektir. 3.Ege’de Kardak benzeri 153 ada, adacık ve kayalığın egemenliğini sorgusuz sualsiz Yunanistan’a devretmek demektir.
4.Kuzey Kıbrıs’ta KKTC’yi sonlandırarak Annan planı benzeri bir federasyonu desteklemek ve ikinci donanma etkisi yaratan Türk kolordusunu geri çekmek demektir.
5.Montrö Türk Boğazlar Sözleşmesini sulandırarak batı emperyalizmi ve NATO çıkarları için Karadeniz’de aktif Tarafsızlığımızı sonlandırarak, ABD yanında vekâlet savaşına girmek demektir.
6.Son tahlilde Güneydoğu’da Irak ve Suriye’yi de kapsayan, İsrail jeopolitiğine hizmet edecek, denize çıkışı olan kukla bir Kürt devletine evet demektir.
Mavi Vatan bir masal değildir. Mavi vatan, jeopolitik suikastlara hayır demektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti yaşadığı sürece kim iktidarda olursa olsun Mavi Vatana siyaset üstü tutumla sıkı sıkıya sarılmak zorundadır.
Mavi Vatanı koruyamayanlar ana vatanını da koruyamaz. Bu skandaldan ders de çıkarmak gerekir. Demek ki Büyükelçilik yapmış olsalar da Diplomatlarımızın yoğun jeopolitik, deniz tarihi ve strateji konularına hakim olacak şekilde yetiştirilmeleri gerekmektedir. Demek ki ana muhalefet partisi geçmiş dönemde de yaşandığı üzere Mavi Vatan ve Türk jeopolitiği konusunda fikir beyan eden siyasetçilerinin kafa karışıklığını netleştirmek ve Türk milletine denizlerdeki çıkarlarımızı koruyacak duruşa ve görüşe sahip olduğunun güvencesini vermek zorundadır. Akdeniz’de son dört yıldır hiç bir sismik ve sondaj faaliyeti icra edilemezken iktidarın Somali’ye donanma unsuru göndermesinin eleştirilmesi ayrı bir konudur. Ancak bu konuyu eleştirirken Mavi Vatana masal demek akıl ve mantıkla bağdaşmaz.
Cem Gürdeniz