Türkiye’nin Ukrayna’ya barış gücü göndermesi hakkındaki görüşlerim aşağıdaki gibidir

1.Türkiye’nin Ukrayna’ya barış gücü göndermesinin olasılık dışı olduğunu değerlendiriyorum. Öncelikle mevcut durumda BM’den Güvenlik Konseyi Kararı çıkması gerekir. Bu çerçevede ABD ve Rusya’nın son BM Güvenlik Konseyinin Ukrayna Kararı oylamasında gördüğümüz üzere birlikte hareket ettiğini görüyoruz. Rusya Türkiye’nin içinde olacağı böyle bir karara onay vermez. Zira Ukrayna’da Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemez.

2.Dışişlerimiz  bu resmi göreceğinden Ukrayna istese bile barış gücü konusunda gönüllü olmayacaktır. Bu durum zaten 1939’dan bu yana Karadeniz’de devam eden aktif tarafsızlık siyasetimize de zarar verir.

3.Diğer yandan ABD Savunma Bakanının 12 Şubat 2025’te   NATO Savunma Bakanları Toplantısında yaptığı önemli bir açıklama var. Şöyle diyor: “ABD, Ukrayna için NATO üyeliğinin müzakereyle ulaşılacak çözümden doğacak gerçekçi bir sonuç olduğuna inanmıyor. Bunun yerine herhangi bir güvenlik garantisi (ABD hariç) Avrupalı ve Avrupalı olmayan müttefikler tarafından desteklenmeli. Bu birlikler Ukrayna’ya barış gücü olarak konuşlandırılırsa, NATO dışı bir görevin parçası olarak, 5. maddenin kapsamı dışında olmalılar.’’ Buradan şunu anlıyoruz. NATO üyeleri burada asker konuşlandırabilir ancak Rusya ile çatışma yaşanırsa NATO üyeliği veya 5. Madde işlemez.

4.Rusya ile gerek İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş gerekse Soğuk Savaş sonrası dönemde son derece dengeli siyasi, askeri ve ekonomik ilişkileri sürdüren ve en önemlisi Montrö Türk Boğazları Sözleşmesinin 19. Maddesini son 3 yıldır etkinlikle uygulayan aktif tarafsız Türkiye, Ukrayna topraklarında Rusya karşısında kayıp yaşama riski olacak her türlü kışkırtma ve manipülasyona açık bir konjonktürde barış gücü askeri konumunda bile olsa yer almamalıdır.

5. Böylesi bir karar Rusya tarafından dostane bir karar olarak değerlendirilmez. Bu durum gerek 2022 İstanbul Ateşkes görüşmelerine gerekse tahıl koridoru görüşmelerine ev sahipliği ve arabuluculuk yapan Ankara’nın güvenilirliğine zarar verir. Kanaatimce Türkiye diplomatik arabuluculuk rolü ve insani yardım faaliyetleri üzerinden barışa çok daha fazla katma değer sağlar.

Cem Gürdeniz