Yönetmelik taslağına küçük ve orta ölçekli acentelerden tepki geldi.
Yürürlüğe girmesi planlanan yönetmelik taslağı bu hali ile geçerse mali ve personel şartlarını karşılayamayan çok sayıda firmanın kapısına kilit vurulacağı, binlerce çalışanın işsiz kalacağı belirtiliyor.
Yönetmelikle faaliyet alanları ayrılıyor
Yeni yönetmelik taslağı ile acentelerin faaliyet alanlarının gemi cinsleri ve hizmet bölgeleri esas alınarak Türk Boğazları Acentesi, Liman Acentesi, Yat Acentesi olarak 3 sınıfa ayrılması öngörülüyor.
Bu yeni sınıflandırmanın acentelerin iş hacminde ve rekabet gücünde azalmaya neden olacağı; sektörde yabancı acente firmalarına bağımlılığı artırabileceği, Türkiye’nin lojistik rekabetçiliğini zayıflatma riski bulunduğu belirtiliyor.
İtiraz edilen noktalardan birisi de acentelerde denizcilik mezunu personel bulundurma zorunluluğu. Küçük ve orta ölçekli acente sahipleri bunun gerçekçi bir kriter olmadığını vurguluyor.
Denizcilik fakültelerinden mezun olmuş bir çalışanın maaşının 3 bin dolar bandında olduğu ve rakamları birçok acentenin ödemesinin mümkün olmadığı vurgulanıyor.
Çok sayıda acente kapanabilir
Yeni yönetmelik taslağı ile getirilen yetki belgesi ücretlerinin orantısız şekilde artırıldığı belirtilerek, acente merkez ve şube açma için gerekli olan 71 bin 965 TL ücretin Boğaz Acenteleri için 500 bin TL, Liman Acenteleri için 400 bin TL, Yat Acenteleri için 150 bin TL olarak belirlendiği ifade ediliyor.
Belge yenileme ücretleri ise 14 bin 393 TL’den Boğaz Acenteleri için 100 bin TL, Liman Acenteleri için 80 bin TL, Yat Acenteleri için 30 bin TL’ye çıkıyor.
Ayrıca, yetki belgesi alabilmek için sermaye şartı getirilmesinin birçok acentenin faaliyetlerini sürdürmesini imkânsız hale getireceğine dikkat çekiliyor. Yeni düzenlemeye göre, Türk Boğazları acenteleri için en az 10 milyon TL sermaye şartı, liman acenteleri için en az 5 milyon TL sermaye şartı, yat acenteleri için en az 1 milyon TL sermaye şartı aranacak.
Yetki belgelerindeki artışın, küçük ve orta ölçekli acentelerin kapanmasına yol açacağı ve binlerce insanın işsiz kalacağından endişe ediliyor.
İdare’ye çağrı
Yönetmeliğin bu haliyle geçmesinin, sektörde sadece %15-20 oranında büyük acentenin kalmasına yol açacağı belirtiliyor.
Küçük ve orta ölçekli acenteler, yönetmeliğin bu haliyle yürürlüğe girmemesini, sektör temsilcilerinin de görüşlerinin alınarak makul bir yönetmelik hazırlanmasını talep ettiklerini dile getiriyor.
Bazı acente sahipleri yönetmelik taslağı ile ilgili görüşlerini 7DENİZ’e değerlendirdi.
Acente sahiplerinin görüşleri şöyle:
Ali Faik Acar- Bera Gemi Acenteliği: Yeni gemi acente taslağına baktığımızda edindiğimiz izlenim; küçük ve orta ölçekli acentelerin yerine getirilmesi son derece zor ve imkânsız bir takım mali ve personel kriterleri, başka maddeler de içine eklenerek küçük ve orta ölçekli acentelerin tasfiyesine neden olacak. 25 yıldır kullandığımız yönetmelikten hiç kimse mustarip değildi. Mustarip olanlar muhtemelen Türkiye’deki gemi acenteleri sektörü pastasının yüzde 70’ini elinde bulunduran, genellikle yurt dışı merkezli büyük acente firmalarıdır. Mevcut yönetmelikten küçük ve orta ölçekli acenteler olarak memnuniyetsizliğimiz yoktu. Serbest piyasa kurallarına göre herkes hayatını idame ettiriyordu. Bize yeni dayatılmak istenen taslakla, yerine getirmemizin imkânsız olduğu mali ve personel kriterleri öne sürülerek küçük ve orta ölçekli acentelerin tasfiyesinin hedeflendiği gözüküyor. Ben 25 yıldır bu işi yapıyorum. Bir anda işsiz kalma riski ile karşı karşıyayım. Serbest piyasa şartlarıyla, hakkaniyetle, mevcut ticari kanunla bağdaşmadığını düşünüyorum. Yine de iyimser olarak devletimizin bu taslağı yeniden gözden geçirerek kimsenin işsiz kalmasına mahal vermeyecek şekilde hepimizin kabul edeceği makul bir taslak olarak revize edeceğini ya da mevcut yönetmelikle yola devam edileceğini ilan etmesini umuyorum.
Şerafettin Balcı – Seagull Gemi Acenteliği: Taslağın mali olarak da, personel kriteri olarak da düzeltilmesi gerekiyor. Acentelerde 1 kişi çalışan da var, 3 kişi çalışan da… Acentelikte 20 yılı dolup mezun olmayanlar var. Yeni çıkartılan yasada öyle keskin kurallar var ki, mali kriteri sağlasalar bile geriye dönük müktesebatları tamamen göz ardı etmişler. Mevcut acente sayısı yaklaşık 2 bin. Bunların arasından bu kriterleri karşılayacak acente sayısı yüzde 20-25. Marmara’daki orta halli bir acentenin ayakta durma şansı kalmayacak. İdam sehpası gibi oldu. Bunun tamamen kaldırılması veya şu anki müktesebatın korunarak ona göre düzenleme yapılması lazım. Acentelerin yaklaşık yüzde 50’si büyük şirket. Onlar da yabancı firma. Bu acenteler kapandığında Türkiye’nin parası kanun yoluyla yurt dışına gitmiş olacak. Bu keskin dönüşü ortadan kaldıracak şekilde düzenleme yapılması lazım.
İlker Doğruyol – ID Shipping Agency: Gemi Acenteliği Yönetmeliği taslağını incelediğimizde, sektörün geleceği adına dikkat edilmesi gereken en önemli hususun sadece rakamlar değil, kaliteyi artırmak olduğu kanaatindeyiz.
Yaklaşık 12 yıl boyunca Gemi Acentelik Yetki Belgesi ücreti 5 bin TL olarak kaldı ve bu süreçte hiçbir artış yapılmadı. Bu durum, sektörde ciddi yapısal sorunlar doğurdu. İşe aldığımız her personel kısa sürede kendi acentesini kurarak piyasada vahşi bir rekabet ortamı oluşturdu, iş kalitesini düşürdü ve hukuki sorumluluklardan kaçan firmaların türemesine sebep oldu. En önemlisi ise acente yetki belgesini kötüye kullanan kişi ve kuruluşların artmasına yol açtı.
Mevcut düzenlemeler çerçevesinde, 5 bin TL yetki belgesi ücreti ve 25 bin TL şirket kuruluş maliyeti ile toplamda 30 bin TL sermaye ile bir acente, sadece boğaz geçişlerinden 100 bin dolar işlem yapabilir hale gelmektedir. Sermaye yapısı güçlü olmayan bir şirketin hesapları bloke edildiğinde veya haciz geldiğinde gemilere ait borçları ödeyemez duruma gelmekte ve bu durum armatörlerin aynı ücreti ikinci kez ve faiziyle ödemek zorunda kalmasına yol açmaktadır.
Bu nedenle, Gemi Acenteliği Yetki Belgesi’nin bir TURSAB belgesi gibi düşünülmesi gerektiğini savunuyoruz. Yetki belgesi alabilmek için şirketlerin yeterli sermayeye sahip olması ve işin ehli kişiler tarafından yönetilmesi şartı aranmalıdır.
Uluslararası alanda hizmet veren birçok acente, piyasadaki düşük maliyetli ve niteliksiz acenteler nedeniyle ofislerinde yeterli sayıda ve kaliteli personeli uzun vadeli istihdam edememektedir. Personeller, ‘Ayda bir gemi yapsam yeter’ mantığıyla evlerinin bir odasında acentelik kurmakta, bu da gemi acenteliği mesleğinin değerini düşürmektedir.
Mesleğin saygınlığının korunması, şirket kültürlerinin oluşturulması ve uzun vadeli sürdürülebilir hizmet verebilme kapasitesinin artırılması adına acente kurulum süreçlerinin sıkılaştırılması, Türkiye’de ihtiyaç duyulan resmi acente sayısının belirlenmesi, yeni kurulacak acenteliklerin TURSAB gibi detaylı kurallar ve mesleki yeterlilik şartlarına tabi olması, yalnızca gerekli bilgi ve tecrübeye sahip kişilerin yetki belgesi alabilmesi, gerektiğini düşünmekteyiz.
Bu önerilerimizin dikkate alınarak Gemi Acenteliği Yönetmeliği’ne yönelik düzenlemelerin sektörün uzun vadeli gelişimi açısından en sağlıklı şekilde yapılmasını temenni ederiz.
7DENİZ /ÖZEL HABER
7DENIZ – Haber Linki İçin Tıklayın !
DenizHindi
12 Mart 2025 – 18:15