Amatör denizcilik ve yelkencilik dünyamıza iz bırakan Banu Öney şu sıralar 15 yıldır birlikte olduğu Yeni Zelandalı hayat arkadaşı Peter Saggers‘ın yasını tutuyor. Öğretim üyeliğini ve kariyerini bir çırpıda silerek tek başına Atlantik Okyanusu geçişine hazırlanırken Cebelitarık Limanı’nda Peter ile tanışan ve o günden bu yana bir an olsun birbirlerinden kopmayan bu ikiliyi şimdi ölüm ayırdı…
Muhittin Öney yelkenciliğimize değerli katkılar sunan bir denizci, Necla Öney ise Türkiye’nin ilk kadın kaptanlarından biri idi. Dolayısıyla kızları Banu Öney de anne ve babasının izinden yürüdü…
Denizciliğe ve yelkenciliğe tutkun Nur
Atabay (üstte solda) yakın dostları
Muhittin Öney ve ilk kadın
kaptanlarımızdan Necla Öney ile
bir davette…
Yandaki fotoğrafta ise
anne ve babasının izinden yürüyen
Banu Öney, bir İstanbul ziyareti
sırasında ailesinden sonra
denizcilikte en güvendiği Oktay Ereş
ve annesi Necla Öney ile
İstanbul Yelken Kulübü’nde…
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğretim üyeliğini ve “Dr” ünvanını bir çırpıda silerek ani bir kararla “Denize” adlı yelkenlisi ile 15 yıl önce denize açılan Banu Öney, Atlantik Okyanusunu yelkenle geçen ilk Türk kadın kaptan oldu.
CEBELİTARIK LİMANI’NDA
“YALNIZ BİR DENİZCİ”
Okyanus geçişini tek başına yapacaktı.
Ancak Cebelitarık’ta kader, karşısına Peter Saggers adında Yeni Zelandalı “yalnız bir denizci”yi çıkardı.
Başlarda “yol”, ilerleyen zamanlarda “hayat arkadaşı” olan bu çift, bugüne kadar dünya üzerinde doğudan batıya, kuzeyden güneye yelken basmadıkları koy, liman, nehir, ada bırakmadı, inanılmaz maceralar yaşadı…
Portekiz su köpeği “Ada” da bu yolculuklarında onlara eşlik ediyordu.
ANNESİNİN ARDINDAN ADA’YI DA KAYBETTİ
Aslında Peter’ı “denizci” ifadesi ile sınırlamak doğru olmayacak… Tekne tasarlayan, tasarladığı tekneleri üreten oldukça becerikli ve elinden her iş gelen bir zenaatkar, deneyimli bir kaptan ve yelkenciydi…
Annesi Necla Öney İstanbul’da 90 yaşında vefat ettiğinde, çok uzaklardaydı ve fiziki koşullar nedeniyle cenazesine yetişebilmesine olanak yoktu. Annesinin vekaleti ile onu kızı Deniz Küsefoğlu son seferine uğurladı…
Ardından “Ada”yı da sonsuzluğa yolcu ettiler.
YAŞAMA TUTUNDU, DOKTORLARI YANILTTI
O günlerde Peter Saggers’a yapılan genel sağlık taraması sırasında kanser teşhisi kondu ve doktorlar “üç ayın kaldı” dediler… Yine uzaklardaydılar…
“Üç ay ömür biçilen” Peter, 6 yıl direndi. Kanseri önce yendi ama sonradan nüksetti… Böylesine inişli-çıkışlı bir tempo ve ruh hali ile tekneleri “Denize II”yi “Denize III” ile yenilediler.
Sahip oldukları tekneleri tepeden tırnağa değiştirmek, yeni sistemler geliştirip bunları uygulamak Peter için adeta bir “yaşam kaynağı” oldu.
Son olarak Yeni Zelanda sularına bir sefer yaptılar. Bölgede deyim yerinde ise her ada ve adacığı dolaşan bir rota izlediler. Nihayetinde Banu Öney, 15 yıllık hayat arkadaşını son günlerinde “memleketine” götürmüş oldu.
DUYGULARINI SATIRLARA DÖKTÜ
Şimdi Nelson Yeni Zelanda’da cenaze hazırlıkları sürüyor. Ama Banu Öney’i güç günlerin beklediğini tahmin etmek de zor değil.
Zira onların beraberliği, paylaştıkları yaşam şekli olarak bakıldığında bildiğimiz “sıradan” beraberliklere hiç benzemiyordu.
Banu Öney, Peter’ın ardından şu sözleri satırlara döktü:
“Denizi derinden sevdi ve ruhu bindiğimiz her dalgada ve yaptığı her teknede yaşayacak. Onu her gün özleyeceğim. Birlikte yaptığımız inanılmaz yolculuk için minnettarım.
Adil rüzgar, Peter. Her zaman suyun dışında ve kalbimde benimle olacaksın.”
TurkSail
TURKSAIL Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
11 Temmuz 2025 – 17:15