ABD’nin okyanus jandarmalığı ve denizler hakimi dönemi bitti

Bugün ABD, 296 gemiyle ve gerileyen endüstriyel altyapısı ile hem Çin’i hem Rusya’yı çevreleyemez durumda. Asya-Pasifik harp oyunlarında ABD sürekli kaybediyor; Çin, hipersonik füzeler, yapay zekâ ve siber saldırılarla ABD’nin komuta-kontrol sistemlerini daha baştan çökertiyor. ABD tersaneleri de çöküşte. 1989 sonrası 350 bakım tesisi kapandı. Bugün büyük gemi inşa edebilecek sadece 9 tersane var. Gemiler yıllarca tersanede çürüyor. USS Helena nükleer saldırı denizaltısı 6 aylık bakım için 5 yıl bekledi, USS Boise benzer şekilde 2017’den beri onarımda, 2029’da dönebilecek. İkinci Dünya Savaşı’nda torpido yiyen muhrip 9 ayda dönerken bugün bir gemi 12 yıl tersanede kalabiliyor.

Füze stokları da alarm veriyor. İsrail-İran savaşında sadece 12 günde ABD’nin THAAD stoklarının %25’i tükendi. Patriot füzelerinde stokların %75’i harcandı. 50 bin dolarlık dronlara karşı 28 milyon dolarlık füzelerle savunma yapmak ABD için sürdürülemez. Tomahawk ve SM 2-3-6 serisi füzeler de hızla tüketiliyor; üretim kapasitesi yetersiz. Çin’le muhtemel bir çatışmada ABD stokları birkaç haftada bitebilir. Ticaret filosu da çökmüş durumda: 1960’ta 3000 gemi varken bugün sadece 190 kaldı. Pasifik’i yakıtsız geçebilecek savaş gemisi sayısı sınırlı. Bab el-Mendeb’in kontrolünü Yemenli Husilerden alamıyorlar. Arktik’te Rusya’ya rakip deniz gücü oluşturamıyorlar.

Kısacası ABD nin okyanus jandarmalığı ve denizler hakimi dönemi bitti. ABD, nükleer denizaltı ve uçak gemilerinde üstünlüğünü korusa da Çin ve Rusya diğer alanlarda asimetri yaratarak dengeyi yakaladı. Çok kutuplu dünya artık bir gerçek. Türkiye için ders nettir: ABD’nin donanma ve füze zafiyetlerini görmeli, Mavi Vatan’da kararlı olmalı. Doğu Akdeniz’de sondaj ve sismik faaliyetlere yeniden başlamalı, Ege’de Yunan küstahlıklarına karşı devlet refleksi gösterilmeli, KKTC’de deniz ve hava üsleri kurulmalıdır.

Cem Gürdeniz