DONANMANIN KUTUP YILDIZI HİÇ SÖNMEYECEK

Balyoz kumpasıyla tutsak edilip Silivri’de hastalanarak hayatını kaybeden Tuğamiral Cem Aziz Çakmak için Karacaahmet Mezarlığı’nda anma töreni düzenlendi. Törende konuşan silah arkadaşları, Çakmak’ın onurlu direnişine ve kumpas sürecindeki yalnız bırakılmışlığına dikkat çekti.

Balyoz kumpasıyla tutsak edildiği Silivri’de akciğer kanserine yakalanması sonucu 52 yaşında yaşamını yitiren kumpas şehidi Tuğamiral Cem Aziz Çakmak ölümünün onuncu yıldönümünde dün gömütü başında anıldı. Karacaahmet Mezarlığı’ndaki törende söz alan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Balyoz’da alınan ilk iki amiralin kendisi ve Cem Aziz Çakmak olduğunu anımsatarak “Bu sembolik bir tercihti. TSK üst kadrosu bu sürece direnmedi. Bu cesaretle devamı geldi” dedi. Çakmak’ın “kendisi olarak kalabilen” bir kişiliğe sahip olduğunu belirten emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ise “Onu en çok yaralayan, o dönem bazı silah arkadaşlarının sürece olan sessizliğiydi” diye konuştu. Çakmak için ikinci tören, yarın saat 14.00’te Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde yapılacak. Törende gazetemizin yazarları Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel de söz alacak. “Adalet, ancak ve ancak bu belgeleri hazırlayan kişilerin bu koltuklara oturmasıyla tecelli edecektir

FETÖ’cü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, üye hakimler Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Savcı Savaş Kırbaş subayların karşılarındaydı. Bugün hayatını kaybetmiş birçok komutan da yoklama sırasında isimlerini tek tek söyledi. O isimlerden biri de Cem Aziz Çakmak’tı.

Duruşmada şöyle demişti Cem Aziz Çakmak:

“Bana burada delil yetersizliği nedeniyle verilecek beraat, benim için yeterli değildir. Adalet de tecelli etmeyecektir. Adalet, ancak ve ancak bu belgeleri hazırlayan kişilerin bu koltuklara oturmasıyla tecelli edecektir.”

Bu sözlerden sonra tutuklandı ve cezaevine gönderildi.

Ancak 163 subayın aynı gün FETÖ’nün Balyoz kumpası ile cezaevine gönderilmesi ve tutuklanma kararı sonrasında okunan Harbiye Marşı tarihe geçti.

Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri, o güne dek hiçbir savaşta bu kadar ağır yara almamıştı.

Cem Aziz Çakmak, 2015 yılında GATA’da tedavi gördüğü sırada sosyal medya hesabından FETÖ’nün kumpasları Genel Yayın Yönetmeni olduğu Taraf gazetesinden savunan Ahmet Altan’a seslenmiş ve “Ey Ahmet Altan, GATA’daki hasta yatağımdan sana meydan okuyorum” demişti.

‘BU DAVA TÜRK SİYASİ TARİHİNDE KARA BİR SAYFA’

Balyoz Davası’nda Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararıyla tüm sanıklar tahliye edilmiş, yeniden yapılan yargılamada da topluca beraat etmişti. Uzun süre Ankara GATA’da tedavi gören Amiral Çakmak, 21 Haziran’da yoğun bakıma alındı ve 9 yıl önce sabah saatlerinde tedavi gördüğü hastanede hayata veda etti.

Cem Aziz Çakmak, 22 Ağustos 2011 tarihinde Silivri’de yaptığı savunmasında meydan okumuştu. 24 Şubat 2010’da tutuklandıktan sonra kızının 16 Nisan tarihinde düğün davetiyelerini yakmak zorunda kaldığını belirten Çakmak, “Kızıma bunu yapanlardan ve destekçilerinden hesap soracağıma dair söz verdim ve sözümü tutacağım. Temelinde kalleşlik ve ihanet olan bu dava Türk siyasi tarihinde de kara bir sayfa olarak yer alacaktır” ifadelerini kullanmıştı.

‘BENİ YIKAN İKİ ŞEY OLDU’ Cem Aziz Çakmak hastalığı nedeniyle tahliye edildikten sonra Hürriyet’e konuşmuştu. Çakmak, “Beni bu 3 senelik hapis döneminde yıkan 2 şey oldu. Bunlardan bir tanesi kızımın gelinliğiyle Hasdal’a gelmesidir. Hayatımda hiç kendimi o günkü kadar aciz hissetmedim. O gün kendi kendime bir söz verdim. Bunu bana yapanlardan öyle bir hesap soracağım ki. ‘Hiç vazgeçmeyeceğim. Onların yargılandığı mahkemelere her gün gideceğim’ dedim” ifadelerini kullanmıştı.

FETÖ’NÜN TSK’YI BİÇMESİ… FETÖ’nün Balyoz kumpası TSK 1. Ordu Komutanlığı’nda dönemin Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini devirmek için hazırlandığı iddia edilen askerî darbe planı uydurmacasıydı. Darbe planı olduğu iddia edilen “Balyoz”, Taraf gazetesinin “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı” ve de “Türkiye’yi Balyozla Ezeceklerdi” gibi haberlerle kamuoyuna duyurulmuştu. FETÖ’nün Balyoz kumpasıyla TSK’nın en seçkin subayları tasfiye edilip yerlerine örgüt elemanları yerleştirilmişti.

Gökhan Karakaş