Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR), Rahmi M. Koç Müzesi, Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı ve Derinlere Saygı Dalışı Topluluğu işbirliğinde 59 yıl önce çekilen “Denizciler Geliyor” filminin özel gösterimini yaptı. O günlerde büyük ilgi uyandıran filmin şeref konukları bugün 86 yaşında olan yönetmeni Feyzi Tuna ile ‘figüranı’ Müjdat Gezen ilginç anılarını paylaştı…
Türk denizciliğinin gelişmesi amacıyla (E) Amiral Cem Gürdeniz tarafından kurulan Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR), Rahmi M. Koç Müzesi’nin ev sahibi olduğu ilginç bir etkinliğe destek verdi.
Hamit Naci Vakfı ile Derinlere Saygı Dalışı Topluluğu işbirliğinde 1966 yılında Arzu Film tarafından çekilen “Denizciler Geliyor” filminin özel gösterimi RMK Müzesi Hasköy Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
Şeref konukları arasında filmin yönetmeni Feyzi Tuna ile “teğmen” rolünde görünen Müjdat Gezen de vardı. İstanbul dışında olduğu için Hülya Koçyiğit katılamamıştı.
TÜRK SİNEMASI’NDA TAMAMI BAHRİYE’Yİ ANLATAN TEK FİLM
Mavi Vatan kavramını Türkiye’nin gündemine yerleştiren Cem Gürdeniz, Derinlere Saygı Topluluğu Başkanı Cemil Şen’in organize ettiği gösterim öncesi yaptığı konuşmada, Türkiye’de tamamı bahriyeliler üzerine kurulu tek filmin ‘Denizciler Geliyor’ olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Ne yazık ki halen ülkemizde deniz, deniz kültürü ve denizcilik temalı sinema ya da reklam filmi yok. Eskiden reklamlarda bile beyaz üniformasıyla övünç timsali olan bahriyeliler sahne alırdı.
En eskisi 1923, en yenisi 2020 olmak üzere 60 kadar filmde denizcilik işlendi. Gemi, denizaltı, yolcu gemisi, deniz subayı, gemi adamı, dalgıç, kaptan, tekne gibi unsurlar ele alındı ama baştan sona denizcilikle ilgili yapıt sayısı çok az.
Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Necdet Uran başta olmak üzere bahriyenin her kademesi ‘Denizciler Geliyor’a destek verdi.
Çekimleri o zamanlar Deniz Harp Okulu’nun bulunduğu Heybeliada’da, Çubuklu Sualtı Kurtarma Grup Komutanlığı’nda ve TCG Kurtaran gemisinde yapıldı. Pek çok subay da filmin bazı sahnelerinde yer aldı.”
“S-245 YAKAMOZ” HÜSRANI
O günlerde büyük sükse yapan bu tür filmlere ihtiyacımız olduğunu, vurgulayan Gürdeniz, “Türkiye karacı geleneğini kıramıyor. Savunma sanayiinde yeni gemiler yapıyoruz, lüks yatlar inşa ediyoruz ama denize ve denizciliğe bakış gelişmiyor” dedi.
6 yıl önce ‘Sinema ve Televizyonda Deniz’ isimli bir toplantı yaptıklarını anlatan Gürdeniz, sonunda ortaya “S-245 Yakamoz” adlı bir TV dizisi çıktığını bunun da tek kelime ile rezalet olduğunu vurguladı. Zaten bu dizi beklediği ilgiyi görmemiş ve 7 bölümlük tek sezonla sonlandırılmıştı.
YEŞİLÇAM’IN ÜNLÜLERİ BU FİLMDE BULUŞTU
Deniz Harp Okulu’ndan teğmen rütbesi ile mezun olan dört bahriye subayının çapkınlıklarının işlendiği 1966’da çekilen filmin senaryosunu Sadık Şendil yazdı. Ertem Eğilmez ile Nahit Ataman’ın yapımcılığını üstlendiği filmde Hülya Koçyiğit, Ekrem Bora, Süleyman Turan, Tugay Toksöz, Hulusi Kentmen, Münir Özkul, Müjdat Gezen ve Erol Tezeren rol aldı.
“Denizciler Geliyor” filminin yönetmenliğini yaptığı sırada 27 yaşında olan, bugün ise akıcı konuşması ve esprileriyle 86 yaşında bir “delikanlı” görünümü sergileyen Feyzi Tuna, özel gösterimin “özel konuklarından” biriydi. Anılarını paylaşmak üzere kürsüye geldiğinde, filmle ilgili bilinmeyen ilginç ayrıntılar aktardı.
400 LİRA KARŞILIĞINDA ÖPÜŞME SAHNESİ TEKRARLANDI
Türk Hava Kuvvetleri’ni yücelten “Şafak Bekçileri”nin ardından Türk Deniz Kuvvetleri için de “Denizciler Geliyor” filminin çekildiğini belirten Feyzi Tuna, “Denizcilik daha eğlenceli ve ilgi çekiciydi. Ertem Eğilmez’in zekice yaklaşımıyla çok güzel bir film oldu” dedikten sonra “anılar faslı”na geçti.
“Tugay Toksöz ile Hülya Koçyiğit’in öpüşme sahnesi çekilecekti. Tugay yanıma gelerek bu sahneyi sonra bir kez daha çekmemi istedi. Amacı Hülya’yı bir daha öpebilmekti. İsteği etik değildi. Ben de muziplik olsun diye ‘parası ile olur’ dedim. ‘Ne kadar?’ deyince de, haftalık ne kadar ücret aldığını sordum. ‘400 lira’ karşılığını verdi. Bir haftalığını bana vermesi konusunda anlaştık ve çekim tamamlandıktan sonra sahneyi tekrarlattım.
UTANCINDAN KENDİNİ ODAYA KİLİTLEDİ
Derken Hülya korktuğum ‘neyi eksik ya da yanlış yaptık ki yeniden çekiyoruz?’ sorusunu sordu. Buna vereceğim cevap yoktu.
‘Arkadaş seni bir daha öpmek istedi, bunun için de bir haftalığını bana verdi’ deyince Tugay mahvoldu. Utancından kıpkırmızı oldu, koşarak dışarı çıktı ve kendini bir odaya kilitledi.
Hülya’ya yaptığımız şakayı anlattık, ondan bu şakanın bir parçasıymış gibi görünmesini isteyerek Tugay’ın yanına gitmesini ve onu odadan çıkmaya ikna etmesini istedik. Yarım saat sonra kol kola geri geldiler. Ama Tugay’ın yüzü hala kıpkırmızı idi.”
“BİR ASTSUBAYI NASIL EMEKLİ AMİRAL YAPARSINIZ?”
Feyzi Tuna, “Denizciler Geliyor”da Hülya Koçyiğit’in babası emekli bir amirali canlandıran Hulusi Kentmen ile ilgili anısını da şu sözlerle paylaştı:
“Hulusi Kentmen, o günlerde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Cezaevi’nde astsubay rütbesi ile gardiyandı. Bir yandan da Yeşilcam’da oyunculuk yapıyor buna da kimse ses çıkarmıyordu.
Filmin gala gecesine komutanlar da davetliydi. İçlerinden biri, ‘Siz nasıl olur da bir astsubayı emekli amiral gibi gösterirsiniz?’ sözleriyle çıkıştı. ‘Aman efendim, bu film, filmlerde olur böyle şeyler’ diyerek durumu izah etmeye çalıştık.”
GEZEN, TERHİS OLDU, TEĞMEN RÜTBESİ TAKTI
Kürsü sırası Müjdat Gezen’e gelmişti..
Askerliğini İskenderun’da “denizci er” olarak tamamlayıp İstanbul’a gelen Gezen, “Denizciler Geliyor”da “teğmen” olarak rol aldığında 23 yaşındaydı. Gezen “figüranlığın” yanı sıra ayrıca reji asistanlığını da üstlenmişti.
Bugün 82’sine merdiven dayayan ünlü sanatçı da muzipliği ve cana yakınlığı ile Feyzi Tuna’yı aratmadı.
“Çekim sırasında bunlar beni boğuyordu. Şaka yapmıyorum, resmen ölüyordum. Eğer gemideki aslan gibi bir astsubay denize atlayıp beni kurtarmasaydı ben bugün burada olamayacaktım” dedi ve başından geçenleri şöyle anlattı:
“Eğitime çıkma sahnesi Beykoz açıklarında çekilecekti. Sırayla hepimiz suya atlayacaktık. Ama ben orada oluşan bir anafora kapıldım. Anafor beni aşağıya çekiyor, gemide olanlar ise rol yaptığımı sanıyorlardı. Hatta Süleyman Turan bana bir şişe tıpası atarak ‘buna tutun’ diye dalgasını geçti.
Allahtan gemideki aslan gibi güçlü kuvvetli bir astsubay durumu kavradı da atlayıp beni tam boğulmak üzereyken sudan çıkardı.”
TCG KURTARAN’IN KOMUTANI KOMŞUMUZ
Bu anılara bir ek de benden gelsin…
“Denizciler Geliyor”u sinemada izlediğimde 10 yaşındaydım…
Ekrem Bora’nın balıkadam kıyafeti giyerek suya atlamasından o denli etkilenmiştim ki, eve geldiğimde gazete kağıtlarını kıvırarak oksijen tüpüne benzettiğim boruları sicimle sırtıma bağlayıp, yemek masasının üzerinden sandalyeye, oradan da yere inerek aklımca “dalışa” geçmiştim…
Sıklıkla ailecek görüştüğümüz Kadıköy‘deki mahalle komşumuz Haldun Hansoy’un filmin çekildiği TCG Kurtaran’ın komutanı olduğunu bizi günün birinde Çubuklu’ya davet edip gemiyi gezdirince öğrendim.
Çubuklu Sualtı Grup Komutanlığı girişinde sıralanmış dalgıç kıyafeti giydirilmiş mankenleri gördükten ve o havayı soluduktan sonra benim bahriyeye sempatim dışında sualtı sevdam “alev aldı”. “A-B-C” denilen maske – palet – şnorkel’in ardından üç yıl sonra ilk “aletli” sualtı dalışımı yapıyordum.
*
Bir tatbikatta Hava Kuvvetleri’ne bağlı uçakların hedefi olup batırılan A-584 borda numaralı TCG Kurtaran’ın son komutanı (E) Deniz Yrb. Melih Midilliç ile RMK Müzesi’ndeki özel gösterimde rastlantı, yan yana oturuyorduk. Dayanamadım, “Haldun Hansoy’u tanır mısınız?” diye sordum. “Hocamdı” dedi.
Dumlupınar denizaltısı Çanakkale Nara Burnu’nda Naboland adlı gemi ile çatışıp batınca İstanbul’dan yola çıkan TCG Kurtaran’a sonraki yıllarda komutan olan Haldun Hansoy, Dumlupınar Faciası’ndan seyir güvertesinde olduğu için denize savrularak sağ kurtulan subaylardan Hasan Yumuk’un da akrabası idi.
TCG Kurtaran’ın borda numarası daha sonra TCG Işın’a verildi. TCG Işın da Atmaca füzesi ile yapılan test atışında hedef oldu ve vurularak batırıldı. Ardından “TCG Işın” adı yeni nesil kurtarma gemilerimizden birine (A-583) aktarıldı, A-584’ü ise aynı geminin kardeşi olan “TCG Akın” taşıyor.
– Denizciler Geliyor filmini izleyin! >>
Fotoğraflar: Nil HACIOĞLU / Hüseyin ERGÜL
TURKSAIL Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
11 Mart 2025 – 00:35