Arkas Holding Liman ve Terminal İşletmeleri Grup Başkanı Özgür Kalelioğlu, şirketin konteyner taşımacılığı alanındaki faaliyetlerini ve Türkiye’nin liman sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi. Kalelioğlu, “Genel işimiz konteyner taşımacılığı. A’dan Z’ye taşıma ağının içindeyiz” dedi.

Bloomberg HT’de yayınlanan Üst Düzey programında açıklamalar yapan Kalelioğlu, 90’lı yıllarda Türkiye’de konteyner ticaretinin yeni başladığını ve o dönemde liman sayısının yetersiz olduğunu belirtti. İstanbul, İzmir ve Mersin Limanı gibi önemli limanların varlığına dikkat çeken Kalelioğlu, “Biz 90’larda Limar şirketini kurduk. İstanbul’da ticaret büyüyor” şeklinde konuştu.

Arkas Holding’in Kumcular Ambarlı Limanı’nın, Türkiye’nin en büyük konteyner limanı olduğunu vurgulayan Kalelioğlu, “Şu anda İstanbul limanımızda dünyanın en büyük gemilerine hizmet veriyoruz. Ambarlı Limanı, 5-6 milyon TEU kapasiteye ulaştı” ifadelerini kullandı.

Kalelioğlu, 2025 yılının ilk çeyreğinin Arkas için olumlu geçtiğini, ancak sektör genelinde tekstil ve otomotiv gibi bazı alanlarda gerilemeler yaşandığını aktardı. Ayrıca, Autoport Limanı’nı genişletme projelerinin olduğunu da sözlerine ekledi.

“Railport’a 300 milyon dolarlık yatırım yaptık”

Railport yatırımı hakkında bilgi veren Kalelioğlu, “Railport, iç liman olarak deniz olmayan, tren ve kara yolu bağlantısı olan bir aktarma limanıdır. 300 bin metrekarelik bir yatırım arazisi haline getirdik ve önümüzdeki ay açmayı planlıyoruz” dedi.

“Railport aslında bir iç liman. Deniz yok, içinde tren ve kara yolu bağlantısı olan bir iç liman. Bir aktarma limanı olarak da düşünebilirsiniz” diyen Kalelioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizde yükler daha çok karayoluyla kamyonla taşınıyor. Tabii, bu da yeşil lojistik açısından çok sağlıklı değil. Biz Railport’da 300 bin metrekarelik bir yatırım arazisi haline getirdik; uzun vadeli bir yatırım. Burada aynı zamanda Alman bir ortak da aldık, çok elit ve kaliteli bir şirket. İnşallah haziran ayında Railport hayata geçecek. Türkiye aslında İpekyolu projesinin Uzakdoğu’dan Avrupa’ya geçişinin kalbidir ama bu proje son 50 senede pek de ilerlemedi. Şu anda aşağı yukarı 10 bin kilometre olan tren yolu altyapısında hedef bunu 50 bin kilometrelere getirmek. Hükümet de bunu çok destekliyor, bu proje için bütçeyi kısmadı. Yani tren yolu altyapısına yatırımlara devam ediyor. Bu projeye bizim gibi yatırım yapan çok büyük şirketler var. Bu, Türkiye’den ticareti çok artıracak ve ekonomiye katkı yapacak. Biz Railport özelinde toplamda 300 milyon dolarlık yatırım yaptık. Türkiye’nin tren ticareti şu anda %1’lerde; bunun %5’lere çıkartılması gerekiyor.”

Gümrük tarifelerinin etkilerini değerlendiren Kalelioğlu, “Biz yaklaşık 25 ülkede varız. Süveyş Kanalı tarafında yeni Hindistan hattını başlattık; şu an çok iyi gidiyor. Amerika servisi de öyle. Ama bizim esas havuzumuz hem limancılıkta hem de lojistikte Akdeniz, Karadeniz ve kısmen Afrika. Rusya pazarında biz avantajlı konumdaydık, hareket edebildik. İstanbul’dan Karadeniz’e geçişimiz mümkün oldu ve yük taşımaya devam edebildik. Kısmen ambargolardan sıyrıldık diyebiliriz” dedi.

Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisinin arttığını ifade eden Kalelioğlu, “Özellikle limancılık sektöründe 2005’ten itibaren yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelmeye başladı. Bizim de Alman ortağımız dünyanın en büyük armatörlerinden bir tanesi Marport Limanı’nda. Oradaki yatırım da 1.5 milyar dolarlık bir yatırım. 2007’den sonra özelleştirmeler başladı. Mersin Limanı, İskenderun Limanı… Limanların kapasiteleri çok büyüdü bunda yabancıların da payı var. Tabi yatırımlar bugünkü konjonktürde biraz daha zor çünkü kredilendirme için finansal kuruluşların ve bankaların birazcık destek olması lazım. Çünkü biz bir yatırıma girmek istediğimiz zaman genelde Avrupa ve Dünya Bankası’ndan finansman sağlıyoruz. Aslında bunun yolunu açsalar büyük fırsatlar yaratacaklar. Biz limancı, gemici ve bir armatör olarak bu destekleri bekliyoruz” dedi.