İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü öncülüğünde yürütülen projeler kapsamında şekillenen sefer, Marmara Denizi’nde klasik deniz bilimi çalışmalarının ötesine geçerek çok disiplinli, yüksek çözünürlüklü ve teknolojik olarak entegre bir araştırma şeklinde yürütülüyor.
Seferde Gebze Teknik Üniversitesi uzmanları, insansız hava araçlarıyla (İHA) uzaktan algılama çalışmalarını sahada anlık olarak gerçekleştirirken, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü araştırmacıları da deniz tabanının haritalanması ve görselleştirilmesi çalışmalarına katkı sağlıyor.
Ayrıca İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Ana Bilim Dalı uzmanlarının, dalış ekibine eşlik ederek, dalgıç sağlığına ilişkin incelemelerde bulunmaları ve çalışmalara farklı bir boyut kazandırmaları planlanıyor.
Müsilajın nedenleri ve gelecekteki olası riskler araştırılacak
Sefer kapsamında Marmara Denizi’nde koruma altında bulunması gereken hassas türler ve ekosistemler, jeolojik yapılar ve deniz tabanının şekil özellikleri ayrıntılı biçimde incelenecek. Çalışmalar, son yıllarda tekrar eden müsilaj krizinin nedenlerini, gelişim süreçlerini ve gelecekteki olası riskleri de ortaya koymayı amaçlıyor.
Müsilajın erken evrelerini tespit ederek erken uyarı sistemlerinin oluşturulmasına bilimsel zemin hazırlama hedefindeki araştırma kapsamında ayrıca Marmara ekosisteminin biyokimyasal döngüleri yeniden modellenerek, denizin karbon tutma kapasitesi değerlendirilecek. Bu verilerin, Türkiye’nin iklim uyum politikalarına ve denizel karbon yutak alanı haritalarına doğrudan katkı sağlaması bekleniyor.
Araştırma sırasında, Marmara Denizi’nin korunması gereken bölgelerinde standart deniz ölçümlerinin yanı sıra uydu görüntüleme sistemleri ve İHA’lar kullanılacak. Belirlenen bölgelerde bilimsel dalışlar yapılacak, su altı robotlarıyla görüntü ve veri toplanacak.
Ayrıca çok ışınlı derinlik ölçer (multibeam), sismik tarayıcı ve yandan taramalı sonar gibi ileri jeofizik yöntemler birlikte kullanılacak. Bu sayede hem deniz yüzeyi hem de su sütunu ve deniz tabanı üç boyutlu olarak haritalanacak.
İklim değişikliğinin deniz üzerindeki etkileri yüksek hassasiyetle değerlendirilecek
Bilim seferi kapsamında Marmara Denizi’nde deniz suyu sıcaklığı, çözünmüş oksijen miktarı, bulanıklık, pH ve besin tuzları gibi temel su özellikleri ile fitoplankton, zooplankton ve deniz dibinde yaşayan canlılar (bentik organizmalar) eş zamanlı olarak uydular, İHA’lar ve su altı sistemleri aracılığıyla izlenecek.
Uydu görüntüleri çok renkli ve yüksek çözünürlüklü olarak değerlendirilecek, İHA’lar ise santimetre düzeyinde ayrıntı sağlayan haritalar ve ısı dağılımı görüntüleri oluşturacak. Bu veriler, yapay zeka, derin öğrenme ve sinir ağı algoritmaları kullanılarak analiz edilecek.
Yer altı yapısına ilişkin veriler, sismik yansıma taramaları, çok ışınlı derinlik ölçümleri ve yandan taramalı sonar sistemleriyle toplanacak. Bu sayede deniz tabanının şekli, tortul yapısı ve canlıların oluşturduğu özel oluşumlar (biyolojik yapılar) detaylı olarak haritalanacak.
Marmara Denizi’nin güneyinde yer alan özel jeolojik bölgelerde yapılacak çalışmalarla, Holosen döneminden (son 10 bin yıl) günümüze kadar uzanan çevresel değişim kayıtları ortaya çıkarılacak ve iklim değişikliğinin deniz üzerindeki etkileri yüksek hassasiyetle değerlendirilecek.
Sefer boyunca elde edilecek yüksek çözünürlüklü veriler, Marmara Denizi’nin “sayısal ikizi” olarak adlandırılan dijital modelinin geliştirilmesine katkı sağlayacak.
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsünün uzun yıllara dayanan bilimsel birikiminin sahaya aktarıldığı sefer, bütün bu yönleriyle, Marmara Denizi’nde bugüne kadar yapılan en kapsamlı, çok katmanlı ve yüksek çözünürlüklü deniz araştırmalarından biri olma özelliği taşıyor.
“Marmara Denizi’nin bütüncül modellemesine veri sağlayacak”
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cem Gazioğlu, araştırmanın sadece Marmara Denizi’nin değil, Karadeniz ve Ege Denizi arasındaki geçiş sisteminin bütüncül modellemesine veri üreteceğini söyledi.
Sefere öncülük eden ekip olarak yalnızca yeni bilimsel veriler üretmekle sınırlı kalmayacaklarına dikkati çeken Gazioğlu, Marmara Denizi’nin ekolojik bütünlüğünü korumayı, sürdürülebilir kullanım ilkelerini bilimsel temele oturtmayı ve teknolojik yenilikleri çevresel farkındalıkla bütünleştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Gazioğlu, “Türkiye’nin deniz bilimlerindeki güçlü akademik birikimini uluslararası araştırma ağıyla birleştiren bu çalışma, ülkemizin ve enstitümüzün deniz bilimlerinde uluslararası ölçekteki öncü konumunu pekiştirecek. Çalışmamız, enstitümüzün ‘bilimle koruma, teknolojiyle dönüştürme’ vizyonunu sahada hayata geçiriyor” ifadelerini kullandı.
The post Marmara’da çok disiplinli bilim seferi appeared first on Haber Denizde.
HABER DENIZDE Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
13 Ekim 2025 – 14:47