Refah Şilebinin; 23 Haziran 1941 tarihinde Akdeniz’de bir denizaltı tarafından batırılmasıyla 167 kahraman vatan evladının hazin kaybı, Türk harp tarihine Refah Faciası olarak geçmişti. II. Dünya Savaşı sırasında meydana gelen elim hadise; Türk milletini derinden üzerek ülkemizi mateme boğmuştu.
Subay, astsubay ve öğrencileri taşıyordu
1923 yılında kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti, deniz kuvvetlerini güçlendirmek için İngiltere’ye Reis sınıfı 4 denizaltı siparişi vermişti.Oruçreis, Muratreis, Burakreis ve Uluçalireis… 1941 yılı sonunda teslim edilmesi planlanan 4 denizaltının inşaatı teslim alacak 199 askerin Mısır’ın Port Sait Limanı’na götürmesi için Refah Şilebi seçilmişti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 19 subay, 63 astsubay, 68 er, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 1 subay ile 20 Hava Harp Okulu öğrencisini taşıyan gemi Mersin Limanı’ndan ayrıldıktan 5 saat sonra güçlü bir patlama ile sarsılarak batmıştı. Türk Askeri Denizcilik Tarihinin en trajik olaylarından olan Refah şilebinden, sadece 4 subay, 15 astsubay, 5 er, 1 hava subayı, 4 hava harp okulu öğrencisi ve 3 mürettebat kurtulabilmişti.
TCG Alemdar ile TCG Akın ve TCG Işın
170’ı asker ile 28’i mürettebat olan 198 kişi Refah şilebi ile Akdeniz’in derinliklerine gömülürken, aradan geçen 81 yıl boyunca facia sadece yıldönümlerinde hatırlanır oldu. Akdeniz’in 100-500 metre derinliğinde olduğu düşünülen gemiyi bulmak için zaman zaman çalışmalar yapılırken sonuç alınamadı. Akdeniz çanağının en güçlü arama kurtarma gemilerini donanmasına katan Türk Deniz Kuvvetleri, Refah’ı önümüzdeki aylarda bulmak için çalışmalarını sürdürüyor. Denizaltı ana arama kurtarma gemisi TCG Alemdar, arama-kurtarma ve yedekleme gemileri TCG Akın ve TCG Işın ile göz dolduran donanmanın Doğu Akdeniz’in derin sularında kaybolan gemiyi bulmak için eğitimler yaptığı öğrenildi. Uzaktan kumandalı görüntüleme araçlarının yanı sıra derin sularda dalgıçların çalışabileceği imkanlara sahip olan gemilerin belirli aralıklarla Refah’ın izlediği rotada ve battığı düşünülen koordinatlarda çalışmalar yaptığı vurgulandı.
Denizin derinlerine güçlü ses ve elektromanyetik dalgalar göndererek dip yapısının röntgenini çeken gemiler, güçlü ve hassas sonarlarını da kullanıyor. Geminin bulunması ve görüntülerinin çekilmesi nasıl battığı sorusuna da cevap getireceği için arama kurtarma filosunun 77 yıllık sırrı çözmek için çabaladığı vurgulandı.
Refah bir casusluk sabotajıdır
2. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle genç Türkiye Cumhuriyeti, deniz kuvvetlerini güçlendirmek için 1939’da İngiltere’ye 4 denizaltı ve 4 muhrip sipariş etti. Mart 1941’de İsmet İnönü ile Adolf Hitler arasında saldırmazlık paktı imzalandı. İngiltere denizaltıları teslim etmek için askeri heyeti beklerken Refah şilebi batırıldı. Sipariş edilen denizaltılar Oruç Reis, Murat Reis ve Burak reis donamamıza daha sonra katıldı ama uluslar arası sulardaki görevleri nedeniyle donanmaya hiç katılamadı. Deniz tarihi araştırmacısı ve yazarı Osman Öndeş Refah Faciası adlı kitabında gemiyi İtalyan sualtı komandosu ve casus Luigi Ferraro’nun batırdığını kanıtlamıştı. Öndeş, “ Gemi limandayken Limpet Mayını adlı mıknatıslı mayınlar yerleştirildi ve 25-40 mil sonra patlatıldı. Yani tam bir casusluk sabotajıdır. Günümüz teknolojileri ile Refah’ bulunabilir. Yüksek bütçeli bir operasyon olmasına rağmen bulunması şehitlerimiz için çok önemli.” diye konuştu.
Kaynak: DENIZKARTALI Haber Portalı – https://denizkartali.com/77-yildir-derinlerde-bulunmayi-bekleyen-silep.html