Bölgemizde karşı karşıya kaldığımız durum; jeopolitik oyuncuların çapraz ateşi ile açıklanamayacak kadar ilginç bir hal aldı. Karşımızdaki olgular; her konuda Amerika’nın parmağını aradığımız durumlar gibi değil. Her şeye muktedir tek bir Amerika olmadığı zaten ortaya çıktı. ABD Başkanı Trump’ın içeride yapmak istediği yapısal reformlara karşı direnen bir blok; onu dışarıda hataya zorluyor. Trump’ın almak istediği ekonomik kararlar; içeride ve dışarıda bu bloğun iltisaklı olduğu küresel çıkar gruplarının düzenlerini sorgulayan bir mahiyette görünüyor. Bu anlamda istihbarat temelli çatışmalar hızlanmaya başladı. Bu bloğun küresel sermayeye eklemli bir kısım savunma ve petrol şirketleri ile bunların destekçisi senatörler ve üst düzey devlet memurlarından oluştuğunu geçmiş yazılarımda ifade ettim.
Bu kapsamda; Trump’ın ilk günlerinde yaptığı atamalarla Amerikan devletini ne kadar zapturapt altına alabileceği hala ortada olan bir konu. ABD içindeki siyasi mücadelenin sonuçları; dünyanın kritik coğrafyalarında farklı neticeler yaratabilir. Küresel ekonomi ve sermaye yeni bir şekil alabilir.
Trump’ın karşısındaki güçler Ukrayna’yı ve İsrail’i birer aparat olarak kullanıyor.
Önce Ukrayna’nın, muhtemelen Zelensky’i de aşan üst bir iradeyle, Rusya’nın en ücra köşelerindeki hava üslerini vurmasına şahit olduk. Rusya’nın karşı hamlesine Trump’ın el yükseltmesi beklenirken durum bekledikleri gibi olmadı.
Trump’a karşı asıl oyun İran üzerinden daha kapsamlı kurulmaya çalışılıyor.
Netanyahu kullanılmaya daha müsait biri. Vietnam savaşında yapılan bir kısım siyasi hataların İran karşısında da tekrarlanması maksadıyla; Trump ve kadrosu için yem ve tuzaklar hazırlanıyor. Bu defa Amerikan askerleri savaşmıyor. Ancak İsrail üzerinden kurulan baskı; Trump hükümetini kararlarında hataya sürükleme amacını taşıyor. Bu kapsamda; İsrail ve İran arasındaki 12 günlük füze çatışmasında, İran direndikçe, Trump’ın muktedir olma imajı uğruna olguları çarpıtma ya da değiştirme çabaları paçalarından akıyor.
Netice itibarıyla; İran’ın rejimi değişmedi ve nükleer programdan da vazgeçmiş görünmüyor. Eğer siyasi hedefler bunlar idi ise başarı sağlanamadı. Savaşın zor geçeceği anlaşılınca önce İran’ın Hürmüz Boğazını kapatacağı iddia edildi. İran buna yeltense bile siyaseten ve askeri olarak kolaylıkla tatbik edebileceği ve sürdürebileceği bir durum değil. Bu tutmayınca İran’ın bu savaşı kazanamayacağına dünyanın ve İranlıların ikna olması istendi. Bu yönde de İran’a psikolojik harp uygulanmaya başlandı. Sonuçta nükleer tesislerin tümden imhası için B-2’ler kullanıldı ancak bunun da tek başına yetmediği anlaşıldı.
Bu oyunu kuranların; İran’ın kolay kolay teslim olmayacağını bilmeleri gerekirdi, ki bildiklerini tahmin ediyorum. Peki o takdirde bunların gerçek hedefleri ne idi?
Tek başına İsrail’in kapasitesi dışında kalan siyasi hedefler karşısında; Trump’ı savaşa katılmaya zorluyorlar. Bu durumda onu gerçeklikten koparma sürecine sokarak karar alma süreçlerinde dünya ve Amerikan kamuoyunun kabul edemeyeceği telafisi zor çelişkili kararlar aldırmak için iyice sıkıştırmaya çalışacaklar. Uygulanamayacak kararlar karşısında Trump’ın Vietnam’daki gibi bir imaj oyununa gireceği de az çok tahmin edilebilir bir gerçek. Ancak daha şimdiden mevcut imajı bozmak adına İran’ın yerinde durduğuna dair ABD içinden istihbarat sızıntıları başladı bile.
Bütün bu olanlar; Trump’ın günlük ve bazen saatlik çelişkili açıklamalarına neden oluyor. Çünkü kendisi durumun farkında ve şimdilik eli zayıf görünüyor. O nedenle ortada bir duruş sergilemeye çalışıyor ve destek vermiş gibi göründüğü Netanyahu ve Zelensky’den aslında memnun olmadığını da söylüyor. Aradan iki saat geçiyor İran’ı vurabilirim diyor. Aslında ihtiyacı olan şey; şimdilik barışın sağlanması zor olsa da Ukrayna ve Orta Doğu’da taraflar arasında olabilecek orta ve uzun vadeli bir ateşkes. Ancak bu şekilde nefes alabilecek. Aksi takdirde; kroşe yemiş bir boksöre ring arasında bile rahat vermeyecekler.
Trump bu toz duman arasında makul bir zaman bulabilirse bu süreçte ordu ve istihbarat içinde yeni temizliklere girişebilir. Bunun sinyalleri de ortaya çıkmaya başladı. İstihbarattaki sızmalar ile ABD ordusunun özellikle CENTCOM’un Orta Doğu bataklığı içindeki yıpranmışlığı ve disiplinsizlikleri bu kurumlara önemli bir neşterin vurulabileceğini gösteriyor. Ancak karşı grup ABD hükümetine nefes aldırmamak için yeni girişimlerde bulunabilir. Finalde ise ABD içindeki çekişmelerin sonuçlarına göre Zelensky ve Netanyahu’nun kaderlerinin de ne olacağına şahit olacağız. Tabi Trump’ın da…
Biraz da bizim açımızdan duruma bakalım. An itibarıyla; uluslararası sermaye gruplarının kendi aralarındaki çatışmaları karmaşık hale geldikçe fikri takip de zorlaşıyor. Bildiğimiz öznelerin dışında aktörler olduğu aşikâr. Bu nedenle ülkemizde daha sağlıklı bir bilgi akışına, daha özgür ve güvenilir bir medyaya ve tabi ki ciddi düşünce kuruluşlarına ihtiyaç olduğu görülüyor. Kimi zaman hipotez ve teoriler gerçeği kanıtlanmış olgular gibi önümüze sunulabiliyor. Bu da muhakemeyi zorlaştırıyor. Bu nedenlerle görüş mesafemiz sınırlı kalıyor.
Bu neden önemli?
‘‘İran sonrası sıra Türkiye’de’’ gibi saçmalıkları önümüze koyarak tedirginlik yaratmaya çalışıyorlar. Oysa 15 Temmuz hıyanetinde bunu içerdeki maşaları ile denediler. Başaramadılar. Tabi bu yeniden denemeyecekleri anlamına da gelmiyor. Son dönemdeki FETÖ operasyonlarındaki artış da bu kapsamda manidar. Fakat bu anlamda Türkiye ve İran mukayesesi çok absürt. Tabi ki çevremizdeki toz dumanın dağılması halinde; küresel sistemi domine edeceklerin bir kısım dayatmaları daha da şiddetlenerek karşımıza çıkabilir. Bunun için başka hainler bulabilirler ya da farklı bir yol uygulayabilirler. Fakat en büyük gücün bile bir sınırı olduğunu unutmayalım. Hiçbir güç baki değildir. Tarihimiz bunun örnekleri ile dolu.
Selametle…
Alp Kırıkkanat
Kaynak:
Arent, Hannah, ‘‘Siyasette Yalan’’, sayfa 79, 81, 82, 84, 85, Sel Yayıncılık, 2021, 2.Baskı, İstanbul.
‘‘Trump, yeniden kendi istihbaratını yalanladı: Ne söylediklerini umursamıyorum!’’, Milliyet Gazetesi, 21 Haziran 2025, http://www.milliyet.com.tr/dunya/son-dakika-trump-yeniden-kendi-istihbaratini-yalanladi-ne-soylediklerini-umursamiyorum-7394336 (Son Erişim Tarihi: 28 Haziran 2025)
‘‘Trump, Pentagon’dan sızan İran raporunu haberleştiren gazetecilerin kovulmasını istedi’’, BBC Türkçe, 25 Haziran 2025, http://www.bbc.com/turkce/articles/cdx5n17yw01o (Son Erişim Tarihi: 28 Haziran 2025)
Cohen, Zachary, ‘‘ Report: Centcom leaders didn’t cook ISIS intelligence’’, CNN Politics, 01 Şubat 20217, http://edition.cnn.com/2017/02/01/politics/report-centcom-intelligence (Son Erişim Tarihi: 28 Haziran 2025)