İngilizlerin gurur duydukları Admiral’s Cup yat yarışları 1957 yılında başladı ve aralıksız olarak son yarışın yapıldığı 1993’e kadar devam etti. 32 yıllık aradan sonra Rolex Fastnet Yarışı’nın 100’üncü yıldönümü programında yeniden “canlandırılmasına” karar verildi. 1993’te Bülent Atabay’ın Orient Express III yatı ile bu mücadeleye Uğur Peynirci ile hazırlanan Orhan Gorbon anılarını paylaştı.
İlki 68 yıl önce yapılan ve 36 yıl boyunca devam edip, tam olarak bilinmeyen bir nedenle 1993’te yapılan yarıştan sonra “tatile giren” Admiral’s Cup mücadelesi, 32 yıllık aranın ardından yeniden İngiltere sularına heyecan getirdi.
Şimdi sözü, 1993’te düzenlenen son etkinliğe Bülent Atabay’ın Orient Express III yatı ile hazırlanan ama hedefine daha sonra ulaşabilen Orhan Gorbon’a bırakalım.
ADMIRAL’S CUP BİR SERİ YARIŞ
Admiral’s Cup, Solent’de – Isle of Wight adası ile İngiltere’nin ana adası arasında yer alan akıntıları ve sert rüzgarları ile meşhur bölgede yapılıyor. Bu yarışların en önemli özelliği de ülkeler arası olması.
1993 senesinde her ülkenin 3 teknesi vardı (One Tonner, Two Tonner, 50 footer) ve bu tekneler IOR ölçü sistemine göre yarışıyorlardı. Her bir yarış müthiş bir rekabete sahne oluyordu.
2025’te Admiral’s Cup uzun bir aradan sonra tekrar düzenleniyor. Bu sene her ülkenin 2 teknesi var ve yarışlar IRC sistemi ile yapılıyor.
Admiral’s Cup yaklaşık 7 yarıştan oluşuyor ve içinde 2 tane çok önemli açık deniz mücadelesini barındırıyor.
Bunlardan biri Channel Race. Fransa ile İngiltere’nin arasında kalan sularda yaklaşık 200 millik bir yarış olarak gerçekleşiyor. Diğeri ise İrlanda‘ya gidiş-geliş yaklaşık 600 millik ünlü Fastnet Yarışı.
Ülkeler arası olması, en yeni tekneleri ve en modern tasarımları barındırması bakımından Admiral’s Cup tüm dünya yelkencilerinde büyük heyecan uyandıran bir etkinlik.
Yat yarışçılığının dünya şampiyonası sayılabilecek bu yarışlar ile ilgili ayrıntılı bilgilere, etkinliği düzenleyen RORC’un (Royal Offshore Race Club) web sitesinden ulaşılabilir.
ADMIRAL’S CUP VE TÜRK YELKENCİLER
Bu yazı benim için çok önemli çünkü 32 sene önce düzenlenen 1993 yarışlarına ben de gitmiştim.
Aslında ilk olarak 1987’de Halil Bezmen’in çabaları ile “Turkish Delight” isimli teknesi Irlanda adına yarışmıştı. Aradan altı yıl geçtikten sonra Bülent Atabay, İngiliz yelkencilerle yaptığı anlaşma çerçevesinde 1991 Admiral’s Cup yarışlarına katılmak üzere Ed Dubois tasarımı bir One Tonner tipi teknenin inşasını finanse etmişti.
Anlaşmaya göre bu tekne (ilk ismi: Port Pendennis) 1991 sezonunda Lawrie Smith, Chris Mason, Paul Stanbridge gibi İngilltere’nin en iyi yelkencileri ile Admiral’s Cup’a girmiş ve çok iyi neticeler elde etmişti.
Bülent Atabay’ın GBR yelken numaralo One Tonner’ı
(Orent Express III) 1993 Admiral’s Cup yarışında…
(Soldan ikinci tekne)
BÜLENT ATABAY’IN İKİ TÜRK YELKENCİ ŞARTI
Daha sonra bu tekne 1992 senesinde İstanbul’a geldi ve Haydarpaşa’da ben karşıladım. 1992’de bu tekne (Orient Express III) ile hem İstanbul’da hem Çeşme’de çok güzel yarışlar yaptık.
Ben başüstü görevindeydim, tekneyi de Uğur Peynirci abimiz (Levent Peynirci’nin babası) kullanıyordu. .
Çok keyifli ve başarılı bir yıl geçirdikten sonra İngilizler bu tekneyi yeniden Bülent Bey’den kiralayarak bir kez daha Admiral’s Cup’a katılmak için teklifte bulundular. Bülent Bey de bu teklifi kabul etti. Ancak teknenin yeniden İngiltere’ye gitmesi için bir şartı vardı. İki Türk yelkencinin de ekibe dahil edilmesini istiyordu.
Buna göre Uğur Peynirci ve ben İngiltere Milli takımı adına Bülent Bey’in teknesinde yarışacaktık. Sezon başında İngiltere’nin güneyindeki Lymington kasabasına gittik.
SONUNDA İKİMİZ DE DÖNMEK ZORUNDA KALDIK
Ağustos başında başlayacak olan Admiral’s Cup’a hazırlanmak için İngiliz ekiple birlikte yoğun bir antrenman programı bizi bekliyordu. Kısa bir süre sonra Uğur Abi İstanbul’a dönünce, ben ekipte tek başıma kaldım.
One Tonner Cup ve Channel Race gibi yarışlara katıldık, Royal Yacht Squadron’da Kraliçe Ann tarafından kabul edildik. Dünya’nın en iyi tekneleri ve en iyi yelkencileri oradaydı. Gerçekten yat yarışlarının gelebileceği en üst seviye oradaydı diyebilirim.
Ben maalesef yarışlar başlamadan 1-2 gün önce yurda dönmek zorunda kalmıştım. Çok emek vermeme, hazırlık yarışlarında İngiliz Milli takımı adına yarışmama rağmen Admiral’s Cup’a giremedim. Böylece bizim teknede hiç Türk yelkenci kalmadı.
3 TEKNELİK İNGİLİZ TAKIMI
1989 yarışlarını İngilizler, 1991 yarışlarını ise CORUM logolu tekneleri ile Fransızlar kazandılar.
Benim de bulunduğum 1993 senesindeki İngiliz takımı 3 tekneden oluşuyordu:
– Indulgence (50 Footer)
– Provezza Source (Two Tonner). Bu tekne de Ergin İmre tarafından İngilizlere kiralanmıştı ve güvertesinde Türk yelkenciler vardı.
– GBE Int’l (One Tonner). Bülent Atabay’ın yeni adı ile Orient Express III’ü bugün halen Goblin olarak İstanbul’da yarışıyor.
1993 yarışlarını Alman takımı Container, Rubin ve Pinta isimli tekneleri ile kazandı.
Türk teknelerini kiralayan İngiliz takımı ise sadece altıncı olabildi.
Her şeye rağmen orada bulunmak ve 3 ay boyunca antreman yapmak, bazı yarışlara girmek efsane bir tecrübe oldu ve bana çok şey kazandırdı.
TAKVİMDEN ÇIKTI, 32 YIL SONRA GERİ DÖNDÜ
Bu Admiral’s Cup’ın son etkinliği oldu. Önemini yitirdi ve takvimden çıktı. Ancak bir anda neden gözden düştüğü hakkında pek çok söylenti olmasına rağmen kesin nedeni bilinmiyor.
Ne var ki 32 yıllık aranın ardından ve Fastnet Yarışı’nın 100’üncü yıldönümünün kutlandığı bu günlerde küllerinden yeniden doğdu.
Benim yelkencilik kariyerimde çok değerli yeri olan bu yarışın başlaması bizi çok mutlu etti ve yeniden heyecanla takip ediyoruz. Sizlere de öneririm.
ÜNLÜ FASTNET YARIŞI
Admiral’s Cup mücadelesinin en zorlu ve heyecanlı yarışı ise ünlü Fastnet Yarışı.
İngiltere’nin güneyndeki Cowes kasabasından başlayan 630 millik yarış, Irlanda’nın güneyinde adını aldığı Fastnet kayalıkları dönüldükten sonra Fransa’nın Cherbourg limanında son buluyor. Önceleri İngiltere’de tamamlanan yarışın bitiş noktası daha sonra Fransa’ya alındı.
Tam 100 yıldır düzenlenen bu yarış, dünya yat yarışçılığının en önemli açık deniz mücadelelerinden biri kabul ediliyor.
Aynı zamanda bugüne kadar yaşanan en büyük yelkencilik trajedisi de bu yarışta gerçekleşmişti. 1979’da batıdan gelen çok şiddetli bir fırtınada 5 tekne batmış ve maalesef 15 yelkenci hayatını kaybetmişti.
Bu fırtınalı mücadeleyi CNN kanalını kuran ünlü Amerikalı yelkenci Ted Turner ‘’Courageous’’ isimli teknesiyle kazanmıştı.
İKİ YILDA BİR YAPILIYOR
Yaşanan trajediden alınan derslerle ve güvenlik konusunda yerleştirilen kurallarla bu yarış halen geleneğine bağlı kalarak her iki yılda bir yapılıyor ve yaklaşık 300 tekne mücadelede yer alıyor. Bu yıl ilk kez bu efsane yarışa 2 Türk ekibi katılıyor. Kendilerine başarılar diliyoruz.
1993’de son anda geri dönmem yüzünden Fastnet’e katılamamış ve çok üzülmüştüm. Ancak daha sonra bunu telafi etmeyi başardım.
2001 yarışına “Zaraffa’’ isimli 65 foot’luk “Reichel Pugh” tasarımı harika bir Amerikan teknesi ile katılmayı başardım. Oldukça sert ve zorlu bir yarış olmasına rağmen müthiş bir çekişme sonrasında genel sıralamada ikinci olduk. Birinciliği kıl payı “Tonerre” isimli Hollanda teknesine kaptırdık.
Neredeyse tüm yelkencilerin hayali olan Fastnet kayalıklarını görmeyi ve etrafında dönmeyi sonunda ben de başarmıştım!
Çok yorucu olsa da; benim için bu önemli bir deneyim ve unutulmaz bir başarı öyküsü oldu.
Günün birinde bu mücadelede yeniden yer almanın hayalini kuruyorum.
Bu sene de katılan yüzlerce yelkenciye başarılar dilerim.
– Fastnet yarışını bu linkten takip edebilirsiniz. >>
Orhan GORBON
25 Temmuz 2025
TURKSAIL Haber Linki İçin Tıklayın !
DemirHindi
26 Temmuz 2025 – 18:15