DENİZCİLİK KÜLTÜRÜMÜZ VE YENİ DENİZ MECMUASI

Türkiye’miz en uygun coğrafi, beşerî ve ekonomik şartlara sahip olmasına rağmen iç ve dış nedenlerle denizcileşme sürecini -Atatürk dönemi hariç- ne başlatabilmiş ne de başarabilmiştir. Deniz ve denizciliğin bereket ve zenginliği halka öğretilmemiş, özellikle 1980 sonrasında deniz endüstrisi, bir azınlık elinde devlet ve kamu çıkarlarından ziyade kişisel servet birikimi ve zenginleşme aracı olarak kullanılmış, denizciliğin bırakalım bir ülkü olarak benimsenmesi, aksine devlet inatla hem kendini hem halkı denizden uzak tutmuştur. Bu menfi durum doğal olarak ülkede denizcilik kültürünün kökleşmesi ve benimsetilmesinde engeller yaratmıştır. Diğer taraftan özellikle 2002 sonrası milli denizciliğin vazgeçilmezi, denizdeki egemenliğimizin garantisi kabotaj hakkımız özelleştirme ve servet birikimi uğruna sulandırılmış ve ihlal edilmiştir. Bir nevi kapitülasyonlara geri dönülmüştür.

DENİZCİLİK KÜLTÜRÜ İNŞASININ ZORLUĞU

Ülkelerin denizcileşme sürecinde temini en kolay olan unsurlar, ekonomik güç ile elde edilebilenlerdir. Yani savaş gemisi, sismik gemi, delme/sondaj platformu, ticaret gemisi gibi maddi kaynaklarla piyasadan tedarik edilebilen ve elle tutulabilen her şey. Ancak para ile temin edilemeyen unsurlar da vardır. Bunlar deniz bilinci, denizdeki hak ve çıkarları korumaya yönelik deniz jeopolitiği refleksi, deniz ve denizcilik stratejisi oluşturabilme yeteneği, deniz tarihi birikimi, denizcilik kültürü, deniz ve denizcilik sevgisi gibi, elle tutulamayan soyut unsurlardır. Bunları oluşturmak uzun soluklu ve zahmetlidir. Sadece içerdeki kökleşmiş tutucu kara kültürü değil, denizci emperyal devletler ve Atlantik sistem de bu saydıklarımın oluşmasını arzulamaz ve izin vermezler. Bu engelleri aşıp, başardığımızda, denizcileşme sürecinin en zor aşaması geçilmiş olacaktır. Bu büyük aşamayı, 21’inci yüzyıla ve üçüncü binyıla kadar gerçekleştiremedik. Ancak Türk gençliği, en zoru başarabilecek büyük bir enerji ve birikim potansiyeline sahiptir. Bu gençlik ile Türkiye, 21’inci yüzyılda mavi uygarlığın içinde hak ettiği yeri alacaktır. Yolsuzluk ve ilkel birikim ile niteliksiz siyaset tuzağına düşmeyecek yeni neslin, tam bağımsız siyaset uygulayıp, geçmişten dersler çıkararak ve yeniden Atatürk diyerek geleceğe güvenle ilerleyeceğini söylemek, bir beklenti değil, tespittir.

DENİZCİLİK KÜLTÜRÜ, DENİZ UYGARLIĞININ TEMELİDİR

Denizcilik kültürü olmadan kurulacak denizcilik gücü ruhsuz kalır. O nedenle milli deniz kültürünü geliştirmek ve halka yaymak gerekir. Denizi ve denizciliği seven kitleler çoğaldıkça uygarlık, refah, mutluluğa erişim hızlanacaktır. Deniz ve denizcilik kültürüyle bir kez tanışan, onu kolay bırakmayacaktır.

DENİZCİLİK DERGİLERİ

Denizcilik kültürünün en somut dışa vurumlarından birisi denizcilik dergileridir. Bugün nüfusuna ve ekonomik büyüklüğüne oranla Türkiye denizcilik dergisi sayısında fakir bir ülkedir. Düzenli denizcilik dergileri sayısı 15 civarındadır. Bunların bazıları şunlardır: “Deniz Kuvvetleri Dergisi, Sahil Güvenlik Dergisi, Yeni Deniz Mecmuası, Naviga, Yacht, 7deniz, Deniz Endüstri, Motor Boat, Motoryat Dergisi, Gemi ve Deniz Teknolojisi Dergisi, Nea Sea, Sualtı Gazetesi, Tersane, SeaNews…”

Önemli kısmı gazete bayilerinde bulunacak bu tip dergilerin dışında, özel abonelik sistemi ile dağıtımı yapılan, denizcilik alt sektörleri ve denizcilik üniversitelerinin bazılarına ait düzenli dergiler de mevcuttur. Deniz Ticaret Odaları, gemi inşa, liman, kılavuzluk, okullar ve benzeri alt sektörler ile gemi zabitlerini ve derneklerini temsil eden, genelde aylık yayımlanan ayrıca 10-15 civarında dergi mevcuttur.

EN ESKİ DÜZENLİ TÜRK DERGİSİ: DENİZ KUVVETLERİ DERGİSİ

Türkiye’de sadece denizcilikle ilgili, düzenli dergi statüsünde çıkarılan en eski dergi 132 yaşındaki Deniz Kuvvetleri dergisidir. Derginin ilk sayısı Deniz Binbaşı Süleyman Nutku tarafından 26 Haziran 1889 tarihinde, “Ceride-i Bahriye” ve “Mecmua-i Fünun-i Bahriye” isimleri ile iki ayrı ürün olarak çıkarılmıştı. Süleyman Nutku, Türk Bahriyesinin yetiştirdiği en seçkin şahsiyetler arasındadır. 1902 yılında dönemin Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa vefat edip, yerine Celal Paşa isimli geri kafalı adliye memuru geçince, önce 13 yaşındaki Deniz Mecmuası yasaklandı ve arkasından Süleyman Nutku yokluklar içindeki Bahriyenin Yunanistan’ın batısındaki Preveze Deniz Üssüne sürgün edildi. Sürgün nedeni, İngiltere’den getirttiği “Brittanica Ansiklopedisinde”, “Cumhuriyet-Republic” kelimesinin geçmesiydi. Mecmua II. Abdülhamit sonrası yeniden yayınlanabildi.

Cumhuriyet Döneminde Derginin adı, “Deniz Mecmuası”, 1 Ocak 1948 tarihinde “Donanma Dergisi” ve en nihayet 1 Ocak 1968 tarihinde “Deniz Kuvvetleri Dergisi” olarak değiştirildi.

DİĞER DENİZCİLİK DERGİLERİ

Deniz Kuvvetleri Dergisi dışında 1 Temmuz 1926 sonrasında, Türk Ticaret Kaptan ve Makinistler Cemiyeti “Deniz” isminde bir meslek dergisi çıkardı. Sonraları bu dergi, Yüksek Denizcilik Okulu Mezunları Derneğinin “Denizatı” dergisine dönüştü. Bugün de denizcilik dergisi adı altında yayın hayatını sürdürüyor. Amatör denizciliğe yönelik olarak 1945-47 arasında, “Av ve Deniz”, 1964-69 arasında “Yacht” isimli dergiler de çıkarıldı. 1984 yılında merhum Mesut Baran yönetiminde çıkarılan Yelken Dünyası Dergisi 2018 yılına kadar yayın hayatını sürdürerek Türkiye’de yelken sporu ve amatör denizciliğin tanıtımına büyük katkı sağladı. Ayrıca 1960-80’ yıllar arasında devlete ait Deniz Yolları T.A.Ş.’nin “Denizin Sesi”; 1965-1987 arasında faaliyet gösteren Donanma Vakfının da (sonradan Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı) “Derya” isimli denizcilik dergileri oldu.

KIRMIZIKEDİ VE YENİ DENİZ MECMUASI

Balyoz ve Ergenekon gibi kumpas davalar sırasında cesaret ve vefa ile denizcilik kitaplarımı yayınlayan, Sayın Haluk Hepkon yönetimindeki Kırmızıkedi Yayınevi 2016 yılında sadece Denizcilik Kültürüne odaklanmış bir denizcilik dergisini yayınlama girişimini başlattı. İlk sayısı 1 Mart 2016 tarihinde okuyucu ile buluşan ve 3 ayda bir kitap dergi formatında çıkacak bu dergiye “Yeni Deniz Mecmuası” adını verdik. Derginin özelliği denizcilik gücüne hayat veren 14 alanda özgün makaleler, röportajlar, incelemeler ve görseller içermesiydi. Ayrıca yeni denizcilik yazarlarını teşvik etmek de yeni Deniz Mecmuasının hedefleri arasındaydı. Bugüne kadar yayınlanan 19 sayıda, 185 farklı yazara yer verildi. Edebiyat, denizcilik tarihi, deniz ve gemi müze, denizcilik kültürü, biyografi, balıkçılık, jeopolitik, deniz hukuku, strateji, sinema, gemicilik, çevre, amatör denizcilik, enerji, deniz ticareti, gemi inşa, deniz bilimleri, dalış, resim, arkeoloji vb. alt alanlarda 19 sayıda 500’den fazla yazı okuyucuya sunuldu.

KIRMIZIKEDİ’DEN PANKUŞ’A VARDİYA DEVRİ

Kırmızıkedi Yayınevi, Türkiye’de ilk defa çok kapsamlı denizcilik kültürü içeren bir kitap – dergi çıkararak tarihi bir görevi yerine getirdi ve bu görev şimdi Pankuş Yayınlarının vardiyasında/sorumluluğunda devam edecek. Bu köşeden Kırmızıkedi Yayınevi ve başta Haluk Hepkon ve dergi editörü Masum Gök olmak üzere emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür ediyor, takdir ve tebriklerimi sunuyorum.

YENİ YAYIN KURULU VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Bu hafta okuyucu ile buluşan 20. Sayıda, dünya denizlerinden ve evrensel denizcilik kültüründen yeni ve değişik konular işlendi. Yeni yazarlar dergide buluştu. Her sene 4 sayı çıkaran dergi, böylece 2021’in ilk sayısını 20. sayı olarak Haziran ayında çıkarmış oldu. 21. Sayı Temmuz’da, 22. Sayı Eylül’de 23. Sayı Aralık ayında çıkacak. Daha sonra her sene Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının başında düzenli çıkacak şekilde yayın hayatına devam edecek. Derginin yayın kurulu denizcilik kültürümüzde gerek yazdıkları kitap ve makaleler gerekse tecrübe ve birikimleri ile iz bırakmış değerli denizci ve deniz severlerden oluşuyor. Levent Akson, Derya Şerif Yarkın, Ömer Bozkurt, Ali Rıza İşipek, Ali Bozoğlu, Nedret İşli, Murat Koraltürk, Reşit Mehmet Erol ve Caner Şaka yayın kurulu olarak Deniz Mecmuasına katkılarını sürdürecekler. 2018 başından bu yana yürüttüğüm Genel Yayın Yönetmenliği görevini 21. Sayıdan itibaren Kaptan Levent Akson’a devrederek derginin Genel Koordinatörü ve düzenli yazarı olarak katkı sağlamaya devam edeceğim. Kaptan Levent Akson, Yüksek Denizcilik Okulu 1973 yılı mezunu bir denizci olarak denizcilik gücümüz içinde önemli yeri olan deniz ticaret filomuzun çok kıymetli bir mensubudur. Atatürk’e ve onun değerlerine sadakati, engin denizcilik kültürü, ilke ve prensipleri ile temayüz etmiş olan Sayın Akson yönetiminde Yeni Deniz Mecmuamız, devletin denizcilik kültürü alanındaki atalet ve eylemsizliğine rağmen halkın deniz ve denizcilikle tanışmasına katkı sağlayacak bir kültür aracı olmaya devam edecek; Mavi Vatanın koruyucusu her yaştaki gencin denizcilik bilincine emsalsiz katma değer sunacaktır. Dergimiz dağıtımını aslen abonelik üzerinden yapacaktır. Diğer taraftan niteliği dergi olsa da dergi raflarında değil, kitap – dergi statüsünde, kitapçıların kitap raflarında da yerini alacaktır. 5. yaşını dolduran Yeni Deniz Mecmuasının Pankuş yayınlarındaki hayatının Türkiye’nin denizcileşmesine destek sağlamasını yürekten diliyorum. Yüce Atatürk’ün “Denizciliği Türkün büyük milli ülküsü olarak benimsemeli ve az zamanda başarmalıyız’” direktifine küçücük bir katkımız olacaksa ne mutlu bize!

(Kitap Tavsiyesi: Ahmet Yavuz’un Kırmızıkedi Yayınevinden çıkardığı “Başkomutan, Emsalsiz Lider” isimli eser son yıllarda Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılan nitelikli kitapların liste başını hakkediyor.)

CEM GÜRDENİZ