‘’Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri’’

Dumlupınar Meydan Muharebesi sonunda kazanılan büyük zafer, 16. yüzyıldan itibaren Akdeniz’den uzaklaştırılan Türk milletini yeniden Akdeniz’le buluşturdu. 1 Eylül 1922 sabahı Büyük Türk’ün verdiği ‘’Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri’’ emri sadece kara harekatının askeri hedefini değil aynı zamanda Türk’ü Asya kıtasına karaya sürmeye çalışan emperyalizme büyük bir manifestoydu. 9 Eylül sabahı Türk süvarisi İzmir’de Mavi Vatan ile buluştu. Günde ortalama 50-70 km yol katetmişlerdi. Bu büyük buluşma için Mustafa Kemal Atatürk bir yıl sonra verdiği söylevde şunları söylemişti: “Efendiler, Dumlupınar’dan sonra İzmir’de ‘Akdeniz’i, Mudanya’da ‘Marmara’yı görmek için 8-9 günlük bir zaman yeterli gelmiştir. Ancak hatırlatmalıyım ki, bugün bu üzerinde bulunduğumuz tepeye, bu yanık Çal köyüne gelebilmek için yalnızca Sakarya’dan itibaren harcadığımız zaman tam bir yıldır. Fakat bu tespit ettiğimiz zaferi hazırlayabilmek için bir yılı çok bulmazsınız zannederim. Çünkü efendiler, harp, muharebe, nihayet meydan muharebesi yalnızca karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan muharebesi, milletlerin bütün varlıklarıyla, bilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle, kısacası bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle ve her türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir sınav sahasıdır. Sonuç, yalnızca fiziki gücün değil, bütün güçlerin, özellikle ahlaki ve kültürel gücün üstünlüğünü ortaya koyar. Bu sebeple meydan muharebesinde yenilen taraf, milletçe ve ülkece, bütün maddi ve manevi varlığıyla mağlup edilmiş sayılır. Böyle bir sonucun ne kadar korkunç olabileceğini tahmin edersiniz. Yok olma ve çöküş yalnızca savaş sahasında bulunan orduyla sınırlı kalmaz. Asıl orduya mensup olan millet, korkunç sonuçlarla karşı karşıya kalır..”

Büyük zaferin 102. Yıldönümünde milletçe kutuplaşmış, nisbi olarak fakirleşmiş olsak da;  bir kısım Atatürk’ten, kurtuluş ve kuruluştan vefasızca ve ihanet içinde uzaklaşmış olsa da, Akdeniz’le 8 günde buluşan süvarilerin özgürlük ve kurtuluş ruhu milletin büyük bir kesiminde canlı ve zengindir. 1938 sonrası ondan uzaklaşmanın madden, manen ve ahlaken çöküş yaşattığı sürecin bugünkü aşamasında, küresel, kıtasal ve bölgesel büyük cenderenin yarattığı yok edici basıncın altında onun gölgesi bile bize yeter. Ne mutlu o büyük zaferi görenlere. Ne mutlu Mustafa Kemal’in askerlerine.  Büyük Zafer Kutlu Olsun.

Cem Gürdeniz