3 Şubat 2023 tarihinde İstanbul Liman Ziyaretinde bulunan USS Nitze isimli Amerikan muhribinin Dolmabahçe Sarayı önünde demirlemeye inerken ve demirledikten sonra ana direğinde kabaca 10 yapraklık (Yaklaşık 10 mtx 5 mt) devasa Amerikan bayrağı çekmesinin denizcilik örf adetlerine aykırı olduğunu twitter hesabımdan belirttim. Bunun neden günümüz yerleşik evrensel denizcilik örf ve adetlere aykırı olduğunu izah edelim.
Amerikan savaş gemileri 11 Eylül olayları sonrası gösteri yapmak ve milliyetçi duyguları alevlendirmek için yelken döneminin savaş sancağına benzer devasa milli bayrak çekerek seyir yapma adetini başlattılar. Bu adeti pek çok ülke taklit etmeye başladı. Evrensel denizcilik örfünde bayrak boyutları gemi uzunluğu ile orantılıdır. Örneğin USS Nitze’nin boyu 155 metredir. Böyle bir gemi seyirde ana direk gizine 6 yaprak sancak çekebilir. (Yani 4,5 metre X 2,5 metre boyutlarına sahip bir bayrak çekebilir.) Diğer yandan egemen bir ülkenin savaş gemisi kendi karasuyu ve iç sularında hatta kıta sahanlığı içinde hangi boyutta isterse bayrağını toka edebilir. Buna kimse karışamaz. Ancak egemen bir devlete liman ziyaretine girerken bu tip bir bayrağın çekilmesi gereksiz bir şekilde meydan okuma ya da şovenist bir tutum olarak ziyaret edilen ülkede rahatsızlık yaratır.
Yelkenli savaş gemileri döneminde bu tip devasa bayraklar savaş zamanında kıç direğe çekilir ve adına savaş sancağı (battle flag) denilirdi. Zira o zamanlar deniz savaşları 1000 metre içinde yapılır ve savaşın sonunda gemiler birbirine yanaşarak gemiyi teslim almaya çalışırdı. Savaşın karmaşası içinde duman, yangın, kırılan serenler ve direkler vb. gibi engeller nedeniyle hedef tespit ve teşhisinde yanılmalar olur ve dost ateşine maruz kalınırdı.
Modern deniz harbiyle birlikte savaş sancağı kavramı ortadan kalktı. Savaş alanı artık yakından değil çok uzaktan hatta gözle tespit edilemeyen mesafelere uzamıştı. Buna rağmen uçakların tanıması için bazı donanmalar baş, kıç gönder ve gemi ana direği cundasına milli sancaklarını toka ederek savaşta tanınmayı kolaylaştırdı.
Amerikan gemisinin çektiği bu tip devasa bayrak kullanımı 11 Eylül sonrası Amerikan showmenliği ile ortaya çıktı. Donanmamızda da bu uygulamayı taklit eden gemiler oldu. Talimatlarda bu tip bayrak kullanımı 2012 yılına kadar yoktu. Daha sonradan koyuldu mu? Bilmiyorum. Ancak koyulsa bile bu Türk geleneği değil Amerikan taklitçiliği olur. Geçen yıllarda bir Perry sınıfı Mısır Firkateyni Boğazdan geçerken Amerikan taklitçiliği yaparak sözde savaş sancağı devasa bir Mısır bayrağı ile geçti. Bu tamamen bir aşağılık kompleksinin dışa vurumuydu. Gemilere niteliğini ve caydırıcılığını sağlayan çektiği bayrağın büyüklüğü değildir. Temsil ettiği devletin tarihi ve söz konusu donanmanın onurlu geçmişidir.
Diğer bir tartışma konusu da Amerikan gemisinin nezaket bayrağı (courtesy flag) olarak Türk Bayrağı toka edip etmediği konusuydu. Türkiye ile ABD arasındaki ikili protokole göre her iki devlet savaş gemileri karşılıklı olarak nezaket bayrağı çekmezler. Ben ABD’de Türk savaş gemisi ile bulunduğumda Amerikan bayrağı çekmedik. Benzer protokol İngiltere ile de vardır. O nedenle Amerikan savaş gemisi Türk bayrağı çekmiyorsa hatası yoktur. Ancak gemi Dolmabahçe açıklarında demirliyken nezaket bayrağı çekmiştir. Bu bayrağı da sancak (sağ) taraftaki gurcetaya çekmeleri gerekirken İskeleye (Sola) çekmişlerdir. Bu da ciddi bir gemicilik hatasıdır.
USS Nitze Gölcük’e intikal seyrinde İstanbul girişinde yaptığı hatayı düzeltmiş, devasa bayrağı arya ederek yerine 6 yaprak normal seyir sancağına geçmiştir. Ancak Gölcük’te demirlediğinde kıç göndere çektiği sancak bu kez de komik derecede çok küçük boyutta kalmıştır. (5 Yaprak yerine 2 yaparak) Özetle Amerikan gemisi acemi bir gemicilik ve bayrak disiplini sergilemiştir. Normal şartlarda 5 veya 6 yapraklık Amerikan seyir sancağı ile limana girip, demirledikten sonra kıç göndere 6 yaprak milli sancak, baş göndere 3 yapraklık donanma flamasını toka etseydi, bu tartışma yaşanmazdı. Ancak Türkiye’nin incisi Boğazda, Dolmabahçe Sarayı önünde devasa Amerikan bayrağı ile boy göstermesi ve demirlediği halde liman/demir sancaklarını toka etmemesi zayıf bir gemicilik ve disiplinsizlik örneği olmuştur. Bu devasa bayrak ile Türk kamuoyunun son derece hassas olduğu bir dönemde Halkla İlişkiler ve Kamu Diplomasisi açısından sınıfta kalmıştır. Bu ziyaretin ABD ve batılı ülkelerin sahte bir terör ihbar dalgası yaydıkları döneme denk gelmesi ayrı bir skandaldır. Normalde ABD Büyükelçiliği böyle bir tehdit veya risk varsa liman ziyaretini iptal etmeliydi. Hem risk var deyip hem de savaş gemisini limana sokmak ABD’nin güvenilirliğini sorgulatmıştır. Sosyal medyada gördüğüm bilgi karmaşası nedeniyle bu açıklamayı yaptım. Daha fazla bilgi almak isteyenler için son kitabımı tavsiye ederim: Kültürü ve Görgüsü ile Denizcilik. Yapı Kredi Yayınları. 2022.
Cem Gürdeniz
Yorumlar kapatıldı.