ALMAN U 21 DENİZALTISINA DÖŞENEN MAYIN ATILAY’I BATIRDI

Türk denizaltıcılık tarihinin ilk büyük faciası, Atılay denizaltısının 14 Temmuz 1942 tarihinde karakol görevi yaparken bir mayına çarparak batmasıyla yaşanmıştı. İsmini bizzat Atatürk’ün verdiği 4 denizaltıdan biri olan 80 metre boyundaki Atılay, Çanakkale Boğazı çıkışındaki Morto Koyu’nda 39 mürettebatıyla derinlere gömülürken denizaltı araştırmacısı ve mimar Kaya Şener tarafından romanlaştırıldı. 80’inci yılında anılan Atılay’la ilgili bilinen tek gerçeğin bir mayına çarparak battığı olduğunu belirten Şener, “1942 yılında savaş zamanında battan Atılay, 1953 yılında batan Dumlupınar kadar bilinmiyor. Hayli uzun araştırma, okuma ve yazma süreci sonunda, Atılay 1942 kitabımı kaybettiğimiz 39 denizaltıcı personelimiz için yazdım.” dedi. Şener, Atılay’ı batıran mayının Birinci Dünya Savaşı’nda müttefikimiz olan Almanya’ya ait U 21 denizaltısına karşı İngilizlerin döşediği mayın olduğunu ilk kez açıklıyor.

Türk denizaltıcılık tarihinin ilk büyük faciası Atılay

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin donanmasını güçlendirmek isteyen Mustafa Kemal Atatürk, 1936 yılında Almanya’ya 4 denizaltı siparişi vermişti. 2’si Almanya’da, 2’si Türkiye’de yapılması planlanan Ay sınıfı denizaltılara isimlerini veren Cumhurbaşkanı Atatürk, 17 Ocak 1938 tarihinde dönemin Başbakanı Celal Bayar’a şu notu göndermişti.

Yeni dört denizaltı gemimiz için bildirdiğimiz isimler şunlardır: Saldıray, Batıray, Atılay, Yıldıray bunların manalarını izaha bile hacet olmadığı kanaatındeyim. Manaları; Türkçe olan bu kelimelerin kendisindedir”

80 metre boyundaki Atılay 14 Temmuz 1942 günü Donanma Komutanlığı’na ait yeni cihazların kontrolü için Çanakkale Boğazı’nda devriye görevine çıkmıştı. Binbaşı Sadi Gürcan komutasında Morto Koyu’nda dalışa geçen denizaltı bir daha su yüzeyine çıkamadı. 39 mürettebatıyla batan Atılay’ın üzerinde yapılan araştırmalarda görülen 1,5 metrelik delik, Birinci Dünya Savaşı’ndan kalan bir mayına çarparak battığı düşüncesini getirmişti. Sadece izinli olarak karada bulunan Amasralı er Ahmed Bağdat kurtulurken, dönemin ünlü ses sanatçısı Hamiyet Yüceses’in eşi Astsubay Fethi Yüceses’te denizaltı şehitleri arasındaydı. Hamiyet Yüceses eşinin ardından okuduğu ‘Gitti de Gelmeyiverdi’ şarkısıyla Atılay denizaltısının hatırlanmasını sağlamıştı.

Dumlupınar’dan Atılay’a denizaltı şehitlerimiz

 Türk denizaltıcılık tarihinin ilk büyük faciasının romanını yazan Kaya Şener, henüz 9 yaşındayken 1. İnönü denizaltısını ziyaretiyle başlayan tutkusunun kendisini yazmaya sürüklediğini belirtti. Mimar ve denizaltı gemileri araştırmacısı Kaya Şener, Atılay 1942 isimli kurgu romanında dünya denizaltıcılığı hakkında bilgiler verdiğini ekledi. Şener, “Atılay ve Dumlupınar denizaltılarının batışı Cumhuriyet dönemi Türk denizciliğinin iki önemli kaybıdır. Dumlupınar 1953 yılında İsveç şilebiyle çarpışarak battığında kurtulanların olması halk tarafından bilinmesini sağladı. Oysa Atılay 1942 yılında savaş zamanında ve askeri görev sırasında battı ve Dumlupınar kadar bilinmez. Oysa Atılay’ın batışı kamuoyunun bilmesi gereken önemli bir olaydır. Atılay 1942’yi denizaltımızın ve kaybettiğimiz 39 denizaltıcı personelin unutulmaması için yazdım. Kitabımın kahramanı Atılay denizaltısı. Kitapta yer alan kişilerin büyük çoğunluğu gerçek hayatta yaşamış isimler. Gerçek olmayan kişiler de var.” dedi.

Bilinen tek gerçek düşman mayınının batırması

Atılay’ın sıcak bir yaz günü batmasına rağmen denizde fırtına olduğunu belirten Şener, “Battı Şamandırası, akıntı ve rüzgârla sürüklendi. Yıllar sonra yapılan teknik taramalarda Atılay’ın tam yeri tespit edildi. Atılay’ın 1. Dünya Savaşı’nda İngilizlerden kalan demirli bir mayına çarptığı yani düşman mayınıyla battığı kesindir. Bende bu mayının nasıl oraya geldiğinin peşine düştüm. Okuyucu o mayınla ilgili hiç bilmediği tarihi gerçekleri öğrenecek. Mayın, Almanya Wilhelmshaven’den yola çıkarak Çanakkale’ye gelen ve İngilizlere büyük kayıp yaşatan Otto Hersing komutasındaki U 21 için döşenen mayındı. Okuyucuyu şaşırtacak başka bir gerçek ise Atılay’ın Cumhuriyet donanmasının ilk yerli üretim denizaltısı olması. İsmini Atatürk’ün verdiği ilk gemidir. Kitabımda U-21 denizaltısının işgal güçlerini nasıl dağıttığını da anlattım. Yaşanan her acı olaydan dersler çıkarılmış ve bir daha olmaması için derinlemesine araştırmalar, çalışmalar yapılmıştır. Dünya denizaltıcılık tarihi pek çok denizaltı gemisinin kaybıyla yazılmıştır. Bir daha böyle bir acının yaşanmamasını dileyerek kitabımın denizaltıcılık kütüphanesindeki yerini almasını isterim” dedi.

Ay sınıfı denizaltıların yapım sözleşmesi 1936 yılında Almanya’nın Germaniawerft tersanesiyle imzalandı. 2 denizaltı Türkiye’de 2’si Almanya’da inşa edilecekti. Böylece Türkiye’de gemilerin işçilik oranının büyük kısmı Türk işgücü olacaktı. İsimlerini bizzat Atatürk’ün verdiği denizaltılardan Batıray, mayın dökebiliyordu. Atılay ve diğerleri hücum denizaltısıydı. Saldıray 10 Şubat 1937 tarihinde Almanya Kiel’deki Krup Tersanesi’nde yapıldı. Atılay 14 Ağustos 1937 tarihinde, Yıldıray ise 9 Eylül 1937 tarihinde Türk mühendislerin katılımıyla İstanbul Taşkızak Tersanesi’nde yapıldı. Atılay 1940 yılında hizmete girdi. Yıldıray 1946 yılında tamamlanırken Batıray, II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Türkiye’ye verilememişti. Henüz iki yaşında ve en modern denizaltımız olan Atılay’dan tek kurtulan Ahmet Bağdat isimli er olmuştu. 12 Temmuz 1942 gece yarısında Gölcük’ten hareket eden Atılay’dan 2-3 saat önce inen Bağdat son röportajını 1998 yılında vermişti. Bağdat Amasralı olduğu için Amasra’da yaptırılan Atılay Çeşmesi’nin tamamen yıkıldığı 2014 yılında ortaya çıkmıştı.

Kaynak: DENIZKARTALI Haber Portalı – https://denizkartali.com/alman-u-21-denizaltisina-dosenen-mayin-atilayi-batirdi.html